Anasayfa , Diğer Köşe Yazıları , Beni öldürdüler!..

Beni öldürdüler!..

KEMAL BÜLBÜL | 26 – 08 – 2011 | Dağ başlarında, köprü altlarında, kurumuş dere yataklarında, göl kenarlarında, ormanlarda, mapushanelerde, otel odalarında, evde, yolda, kuytu sokaklarda, varoşlarda, kent meydanlarında… „Gece karanlığı, gün ışığı” demeden öldürdüler beni..! İşkence ederek, „Enseme tek kurşun sıkarak” öldürdüler beni! Katlime sebep aradılar. „Hukukun içinde kalarak” yaptık dediler hukuku öldürdüler. „Yaşam hakkına saygımız var“ dediler yaşamı öldürdüler. „Doğayı koruyalım“ dediler, doğayı öldürdüler. Hani demiş ya büyük bilge Geronimo „Beyaz adamlar topraklarımıza geldiğinde bize çok söz verdiler. Ama bir tekini yaptılar, Sizi öldüreceğiz! dediler. Ve öldürdüler…” Okul kitaplarında, boyalı gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında… Her saat başı haberlerinde öldürdüler beni..!
Canım, bedenim, aklım, imanım, merhametim, insanlığım canıma can veren ne var ise öldürdüler. „Son ağaç” hava bombardımanından tutuştu yanıyor! „Son Irmak kurudu” doğamı yakan kahredici silahlardan. „Son balık” da öldü. „Son kuşun” konacağı dal kalmadı… Yaban gülleri yaprak döktü hazan mevsimi gelmeden, dağ çiçekleri tutuştu ateş kusan uçakların bombalarıyla…

„Beşikler vermiş(t)im Nuh’a, salıncaklar hamaklar… Havva anan dünkü çocuk sayılır(dı.)” „Dört nala gelip uzak Asya’dan” Malazgirt Ovası’nda aynı kılıcın kabzasından tuttuğum, kıl çadırıma mihman olup kıtlık, kırandan artırdığım aşıma ortak kaşık çaldığımız „Kardeş” halkın efendileri beni öldürdüler! „Akdeniz’e kısrak başı gibi uzanan” bu yurtta çoğuldum. Dillerim, kültürlerim, inançlarım vardı. Dilime kelepçe vurdular, kültürüme beton döktüler, inancımı otel odalarında yaktılar! Beni bana vurdurdular! Ölen ben, öldüren benden!..

Askerim ben „Mehmetçik” dedikleri. Bir „çatışmada” vuruldum. Tabutuma bayrak sarıp „Törenle omuzladılar.” Musalla taşına koyup „Kökünü kazıyacağız! Kanı yerde kalmayacak!” deyip „Er kişi niyetine tekbir” aldılar. Yurdumun „Özgür medyası” evimin kapısına karargah kurdu. Babam alışıldığı üzere „Vatan sağ olsun!“ dedi. Anam garip sesini bile çıkaramadı! „Baba ocağından” mezarlığa giderken ardım sıra gelenler „Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” diye bağırırken sadece bedenim değil insan olan neyim varsa ölmüştü! Kimi zaman „Korktum, kimi zaman aç kaldım.” Ama „Asker korkmaz, asker acıkmaz!” dediler duymadılar çığlığımı. Sürdüler beni dağlara ve sınır ötesine. „Mehmetçik sen kahramansın!” dediler, ölmemem ve öldürmemem için bir kez olsun „Mehmetçiğe” merhametçik etmediler…

Gerillayım ben! Vücudumda kurşun yok. Adını bilmediğim bir ateşle yaktılar beni. Cenazem dağ başında, bir kaya dibinde kaldı. Göz çukurlarıma karıncalar, bedenime kurtlar doluştu. Bir „iş makinesi” ile açtıkları „Toplu mezara” atıp üzerimi kapattılar. Babam „Faili meçhulde” katledildi, anam elinde ak tülbent ile „Barış için canlı kalkan” olmaya gidiyor.

Bir genç kızım ben, yoksul bir Kürt kentinde. Deri postallı, demir şapkalılar tecavüz etti bana! Korktum, utandım, yıkıldım, kirlendim… Sesimi edemedim! Gençliğim, insanlığım öldü! Bedenimde etten geriye bir şey kalmadı. Eti de ben öldürdüm!..

Anamın karnında bir „Cenindim” ben. Ranya – Kandil yolunda arabamızı vurdu savaş uçakları. Ben daha doğmadan katliamı yaşadım. Anamın parçalanmış bedeninde parçalandım. Daha doğmamış bir ölüyüm ben. Doğmayanı bile öldürenler. İftar yemeği konuşmasında „Sivillere bir zarar verilmemiştir!” dediklerinde babamın ve kardeşlerimin parçalanmış bedenleri asfalta saçılmıştı. Bana can veren anamın canını öldürenler bir bedende iki canı katlettiler!..

Beni öldürdüler!.. Ben, ben değilim. Ben senim, o’yum, sizim, bizim, onlarım… Sizi „Tek tek” bende öldürdüler. „Tek bir şey” için yaptılar bunu. Çoğul yapımı „Tekleştirmek için!” „Tek vatan, tek bayrak, Tek dil, tek millet, tek din” için!..

„Tek” değilim ben çoğulum. Ana, kız, baba, oğulum. Halkım, halklarım. Dinler, inançlarım. Merhamet, adalet ve kerametim. Acı, hüzün ve gözyaşıyım.“Rahman ve rahim” bende buluşur. İnsanım ben… Doğa, ağaç, çiçek, kurt, kuş, gökyüzü, bulut, yağmur, güneş, ay, yıldız… Kainatım ben. Beni öldürdüler..! Katlime ferman veren efendiler „Devleti koruyalım” derken insanı bitirdiler. İnsanlığını koruyabilenler, yüreğinde vicdan ve merhamet kalanlar!.. Sizin „Kutsalınız, inancınız” nedir?.. bilmiyorum ama efendiler „Kutsal Ramazana” kan bulaştırdı. Ağlayın hadi, korkmayın! Zihninize ve yüreğinize ıstırap veren acılar akar gözyaşlarınızla!..