Home , Dünya , Bayık: Silah bırakın diyenler Rojava’ya baksın..!

Bayık: Silah bırakın diyenler Rojava’ya baksın..!

cemil-bayik-300x165BEHDİNAN-10-07-2014- KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, ’silah bırakma‘ tartışmalarına yanıt vererek, „Kim bize silah bırakın diyorsa Rojava’ya baksın. Ortadoğu ve Kobanê’de yaşananlar bir daha gösterdi ki bu coğrafyada meşru savunma gücü olmadan varlığı sürdürmek mümkün değildir. Fiziki ve kültürel soykırıma uğratılmak istenen Kürtler için bu gerçeklik bin defa daha geçerlidir“ dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık Kürtçe günlük gazete Azadiya Welat gazetesindeki köşesinde, son dönemde Kobanê’de yoğunlaşan Rojava’ya dönük saldırıları değerlendirdi. Kobanê’deki direnişi 80’li yıllardaki Amed Zindan direnişi dönemine benzeten Bayık, bu direnişin „Kürdistan devriminin tarzı“ olduğunu belirtti.

Türkiye’deki ’silah bırakma‘ tartışmalarına da yanıt veren Bayık, Ortadoğu’da yaşananların ‚meşru savunma gücüne duyulan ihtiyacı bir kez daha ortaya çıkardığına dikkat çekti. „Meşru savunma gücünden vazgeçmek, başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu halklarını despotik ve eli silahlı devletlere ve çetelere teslim etmek olur. Amiyane deyimle kediye ciğer teslim etmek anlamına gelir“ dedi.

Bayık’ın yazısı şöyle:

“Rojava devrimine saldırılar devam ediyor. Kürtlerin kendi topraklarında özgür ve demokratik yaşamasına tahammül edilmiyor. Hem de dış güçler tarafından! Kürtler ne başka topluluklara saldırmış, ne de başka halkların toprağını işgal etmiştir. Her etnik topluluğa, her inanca saygı böyle bir saldırıyla karşı karşıyadır. Ne dünya ne de bölge ülkeleri bu vahşi saldırıya karşı çıkıyor. Bu gerçeklik, Kürtlere saldırmanın normal görüldüğünü ortaya koyuyor. Kürtlerin diğer halklar gibi kendi toprağında özgür ve demokratik yaşama hakkı olduğu kabul edilmiyor. Kürtlerin de bu hakka sahip olduğu kabul edilseydi bu sessizlik olmazdı.

Rojava Devrimi iki yıldır kahramanca direniyor. Dört bir yandan kuşatılmışlık ortamında büyük zorluklara rağmen direniliyor. Bu direniş tüm Ortadoğu halklarına örnek bir direniştir. Ortadoğu’daki kara kış içinde ortaya çıkan bir bahar gibi halklara umut veriyor. Zorluklar ne olursa olsun direnilebileceğini gösteriyor.

AMED ZİNDAN DİRENİŞİ DÖNEMİNE BENZİYOR

Ortadoğu’da ve Rojava’da koşullar Kürtler için çok zorlu hale gelmiştir. Ancak zor koşullarda direnme gücü gösterilebilirse ayakta kalınacak ve başarı kazanılacak bir dönemden geçiliyor. Nasıl ki Amed zindanında zorun zoru koşullarda direnilip zafer kazanılmışsa, şimdi de bu tarzda direnmenin zamanıdır. Kürdistan devriminin tarzı Amed’te yaratılmıştır. Bu da zor koşullarda direnip başarmanın tarzıdır. Bu tarzla direnmeden Kürdistan’da en küçük bir kazanım elde etmek mümkün değildir. Bu nedenle Kürdistan’da en küçük kazanım zorluklara direnilerek ve büyük bedeller ödenerek kazanılmıştır. Kürt’ün kazanma kanunu artık böyledir.

Zor koşullarda mücadele edip kazanmanın tarzı olan Kürdistan devriminin tarzının tam da pratikleşmesi gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Kürdistan’da şimdiye kadar koşullar ne olursa olsun mücadele edilmiş ve başarı kazanılmıştır. Bu tarzda mücadele edilmeden mevcut koşullarda ne Kobanê’de direniş başarı kazanır, ne de Kürdistan özgürleşir. Bu açıdan zorluklardan şikayet etmek olmaz. Aksine bu zorluklar karşısında tam da Kürdistan devriminin tarzına ihtiyaç var deyip mücadeleyi yükseltmek gerekir.