Home , Avrupa , Avusturya Yeni Kadın 9. Eğitim Kampını gerçekleştirdi!

Avusturya Yeni Kadın 9. Eğitim Kampını gerçekleştirdi!

DSC_0098Innsbruck | 17 – 05 – 2016 | Avusturya Yeni Kadın Eğitim Kampı gerçekleşti.

Her Yıl geleneksel olarak yapılan  Kadın Eğitim Kampı bu yıl Tirol`un Kufstein kasabasında yapıldı.  Avusturyanın beş bölgesinde Kadın komitesi ve çalışanlarının katıldığı kampa 35 kadın 10 çocuk ve 5 erkek  katıldı.  Avusturya ÜKK sının bölge komiteleriyle birlikte organize etiği 9. kamp oldu.

Kamp Ekin Wan‚a adandı. Kampın temel konusu İşçi sınıfı içinde Kadın yeri, örgütlenmesi olarak gündemdi.

Sınıf mücadelesinde Kadın: Örgütlenme, Bilinç ve eylem

Yine iletişim ve iletişime giriş

Depresyon ve nedenleri

Yeni Kadını örgütlemek

Kampın birinci günü:

ÜKK Başkanı Leyla Çiçek açılış konuşmasında; „Bir etkinlikte daha birlikte olmanın mutluluğundayız. Sizleri Avusturya ÜKK `sı ve MYK mız adına coşkuyla selamlıyorum“.

İçinden geçtiğimiz zorlu ve kendisine insanım diyebilen, biraz insanca düşünebilen herkesin insanlığından utanacağı bu günleri, kadınların büyük bir özveriyle yürüttükleri mücadele ile aşacağız dedi…..

Türkiye ve T. Kürdistanı halkları, 6 Mayıs 1972’de TC faşizminin idam ederek katlettiği üç fidanın mezarı başında toplanıyorlar. 18 Mayıs 1973’de Diyarbakır zindanlarında 73 gün süren işkencelerle katlettiği İbrahim Kaypakkaya’nın mezarı başında toplanıyorlar…

7 Mayıs 2016 akşamı Dersim’de şehit düşen Halk Savaşçıları Haydar Ağral (Sinan) ve Murat Akgöz (Rıza)’ün anneleri morg kapılarında çocuklarının naaşlarının teslim edilmesini bekliyorlardı ve sevgili Sinan’ımızın annesi; “Hiçbir annenin böyle bir anneler günü hediyesi almamasını dilerim” derken, Rıza’mızın annesi ise “Hiçbir annenin evladından sonra ölmemesini dilerim” diyerek ana yüreğinin acısını tasvir etmeye çalışıyordu……

Roboskî’de, Kobanê’de, Gezi’de, Sur’da, Cizre’de, Ankara’da, İstanbul’da, Amed’de katledilenlerin anneleri devletten adalet beklemeyi çoktan bıraktılar. Çünkü kendi halkını en vahşice yöntemlerle katleden devletin, adaletsizliğin en büyük göstergesi olduğunu yaşayarak öğrendiler………

Bugün de TC faşizminin tüm vahşetine rağmen Tanya’nın, Leyla Qasım’ın, Ulrike MEİNHOF’un ve daha nicelerinin ruhu Şırnak’ta, Gever’de, Nusaybin’de Rozerin’de,

Bu nedenle kampımıza başlamadan önce başta İbrahim, Deniz,Yusuf, Hüseyin, Murat TEKGÖZ(Rıza) ve Haydar ARĞAL(Sinan), Tanya, Leyla, Ulrike özgülünde erkek egemen kapitalist sistemin eşitlik ve özgürlük mücadelesinde katlettiği tüm eşitlik ve özgürlük güvercinlerinin anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet ederek konuşmasını bitirdi.

Yeni Kadın eğitim kampına katılan Kadınlar İnterviev tarzında birbirlerini tanıştırdılar. Tanışma faslından sonra diğer sunulara gecildi. Sunumlardan sonra ise kadınlar bir oyun oynadı.

Daha sonra MYK adına Zeynep Calışkan bir konuşma yaparak Bu kampların kadınlar için anlam ve önemini belirti. Kamplarda kaynaşma ve sosyal insan ilişkilerine vurgu yaparak konuşmasını bitirdi.

Yine kapanışta bir konuşma yaparak Merkezi faaliyetlere yönelik kısa bilgi verdi. Cezaevleri yönelik kampanyayı öne cıkardı. Mahkemelere kadınların yoğun katılmasına çağrı yaptı. 26-27  Kasım 2016 `da yapılacak Uluslararası Kadın Konferansının duyurusunu yaptı.

Hülya Çiçek Depresyon konusunda sunum yaptı. İnter aktif bir sunu şeklinde gecti. Deprseyonun nedenlerini ve belirtilerini tanımlayan bir sunum yaptı. Depresyonun sonuclarını ve insan üzerindeki etkilerini belirti.

Kampın ikinci günü:

Volkan Yaraşır Kadın Kampına eğitmen olarak katıldı.

Volkan Yaraşır sunumunda Özel Mülkiyet ve Aile üzerinde sunum yaptı. Kapitalizmi kısa bir tanımlamada sonra bir örgütleyicinin nasıl olması gerektiği üzerinde durdu. Kapitalizmi yıkmak içinde iyi bir örgütleyicinin nasıl olması gerektiğini tanımladı.

Her insan isterse kendisinde değişimi bir noktada başlatabir dedi.  Duygusal, ruhsal ve siyasal anlamda dibe vurduğumuzda bir farkındalık varsa sıfır noktası bile bir başlangıc noktasıdır dedi. Her insan bir romandır yeterki okumasını bil, Uzun yol bile küçük bir adımla başlar, Bir Mimik bile kişinin ruhunu yansıtıyor, Gözler yalan söylemez sen bakıyırsan herkes sana bakıyordur senin gibide karşıdaki sana bakıyordur, Samimiyet büyük bir silahtır, Yürek söken ol, Ruhunla başla ruhunla kuşat karşındaki insan rolmü yapıyor yoksa ruhunudamı katıyor, Önce dinlemeyi öürn anla kelimelerin arkasında olanı gör ve sonra konuş, her insan kendisinin heykel tıraşıdır, Her şey dokunmakla başlar. Bir söz bir davranış bir dokunma çeşitli kapıları acar yeterki dokunmasını bilelim, Komün değerlerinin başında sevgi gelir, Hepimiz ben merkezciyiz, her ego bir mücadele ister.

ATiK Konseyi Üyesi MYK temsilcisi Elisabeth Sahan konuşmasında; iletişim konusuna girişi işledi. Sunumun içerisinde iletişim kavramını ve anlatımından sonra çeşitli bilim insanlarının tezlerini anlattı. 

Bunlar Schultz von Thun, Erick Berne,Marshal Rosenberg, .. ardından iki farklı test uygulandı. Bunlardan biri yaşamdaki değerlerimizi belirlemeye göre ne tip insan olduğumuzu ortaya çıkaran bir testti. (Rasyonel,idealist, materyalist). Ardından kişinin kendi kişiliğini nasıl belirlediği, yakın bir arkadaşının kişiliğini nasıl belirlediğini ve kişiyi hiç tanımayan bir insanın kişiliğini nasıl değerlendirdiğini yaptıktan sonra bu test kişinin kendini nasıl gördüğünü ve dışa nasıl yansıdığını bu yansıtmanın ne kadar ojektif ve subjektiv olduğunu çıkaran bir testti.

Kampın üçüncü günü:

Örgütlenme konusunda Nafiye Tohumcu sunumunu yaparak; Örgütün tanımlamasını ve örgütün nasıl olması gerektiğni, amaç ve hedeflerini açtı. Daha sonra ise Yeni Kadın örgütlenmesini anlatarak herkesin mutlaka örgütlenmesi gerektiğini, özgür bir yaşamın ve özgür bir dünyanın  yaratılması burdan geçer dedi.