AHM-28-01-2015 – 26 Ocak Pazartesi günü, Augsburg şehir merkezinde ırkçı PEGİDA oluşumuna karşı, Alman ve göçmen devrimci demokrat kurumlar tarafından bir protesto mitingi düzenlendi. Augsburg’da, Aralık ayında yapılan ilk PEGİDA eyleminden sonra, bu seferki PEGİDA karşıtı protesto eylemine katılımın çok daha fazla olması sevindiriciydi. Akşam saatlerinde yapılan mitinge, yaklaşık 1500 kişi civarında katılım oldu. Eyleme, almanların göçmenlerden çok daha fazla katılması hem üzücüydü, hemde diğer yandan olumluydu. Üzücü olmasının nedeni göçmenlerin, asıl kendilerini ilgilendiren bu soruna karşın çok daha duyarsız ve tepkisiz olmalarından dolayıdır. Olumlu oluşunun nedeni ise, almanların avrupa ve diğer milliyetlerin ırkçılığına karşın, az bir sayıda durmamaları ve göçmenleri yalnız bırakmamalarıdır. Miting’de, kurumlar ve örgütler adına konuşmalar yapıldı. YDG adınada, almanca bir konuşma yapıldı.
YDG temsilcisi konuşmasında şunları belirtti: AB devletlerinde yaşayan göçmenlerin, tıpkı israildeki filistinliler, tıpkı türkiyedeki kürtler ve aleviler, tıpkı suriyedeki sünniler ve tıpkı ABD de yaşayan siyahiler gibi, yaşadıkları ülkelerdeki toplumun en alt kesimini oluşturmaktadırlar. Ülkede ve coğrafyada yaşanan ekonomik krizlerde, krizin faturasını en ağır ödeyenler göçmenlerdir. İş yerlerinde, okullarda, üniversitelerde, sokaklarda ve bir çok alanda, sadece ekonomik kriz ve savaş ortamlarında değil, genelde göçmenlerin sürekli psikolojik baskılara, dıştalanma politikakarına, ötekileştirme politikalarına, suçlanma politikalarına ve hatta fiziksel şiddete kadar uğradıkları bir gercekliktir. Krizlerin faturalarının, baskıların, bedel ödetmelerinin AB devletlerindeki ilk adresi göçmenlerdir. PEGİDA hareketi, özellikle ortadoğuda islam adına katliamlarını devam ettiren daiş çetesi nedeniyle ve bu yüzden avrupada yeni bir “ islam tehlikesi“ görüldüğünden dolayı, anti islam hareketi olarak büyüdü. Fakat bu sözde anti islam-terörü hareketi, tamamiyle göçmen, yabancı ve mülteci karşıtı bir ırkçı ve faşist harekete dönüştü. Öncellikle, göçmenlerin ve mültecilerin neden avrupa topraklarına geldikleri sorgulanmalı. Daiş gibi gerici ve faşist çetelerin kimler tarafından kuruldukları ve kimin için öldürdükleri sorgulanmalı. Yıllardır göçmenler ve mülteciler, AB ve ABD emperyalistlerin, ortadoğu ve afrika topraklarında işgal, talan ve sömürü politikalarından dolayı ve herzaman söylenen o geri kalmış değilde, işte tamda bu emperyalistler tarafından geri bırakılmış ülkeler nedeniyle, göç ediyor veya avrupaya sığınmaya çalışıyorlar. Daiş gibi gerici ve faşist çete, emperyalist devletlerinin ortadoğu topraklarındaki hammaddelere tekrar ulaşmak için, o toprakları takrar işgal etmek için ve oradaki yaşayan halkları ve devletleri kendi çıkarlarına göre şekillendirmek için, emperyalistler tarafından bir araç, bir bahane olarak kurulan bir çetedir.
Bu toprakları, bu halkları yerle bir eden emperyalistler, aynı zamanda bu insanların kendilerine göç etmelerine sebep olup, onları buradada rahat bırakmayıp, kabul etmeyip ve hatta buralara ulaşamadan avrupanın kara sularında boğmaktadırlar. PEGİDA oluşumuda, AB devletlerin, sözde islam tehlikesi adı altında, avrupadaki toplumu yeniden dizayn etme ve avrupadaki toplumu, ırkçılaştırma projesinden başka hiç bir şey değildir. Emperyalistlerin, halkı oyalayacak, onları kandıracak, onları başka şeylere yönlendirecek birşeylere ihtiyacı var. PEGİDA gibi bir oluşumla emperyalist devletler, yaşanan işsizliklerin, ekonomik krizlerin, savaşların, yeni yasaların ve buna benzer bir çok şeyin nedeninin, yabancıların, göçmenlerin, mültecilerin ve müslümanların olduğunu topluma aşılamaya çalışıyorlar. Asıl nedenin, kendilerinin, yani emperyalist-kapitalist sistemin olduğunu tamamiyle örtbaz etme çabasından başka birşey değildir bu politika. En önemlisi ise unutmamak gerekir, insanların birbirleri ile, birbirlerinin kültürü, ırkı veya dini ile hiç bir sorunu yoktur. Asıl sorun dünyada emperyalist-kapitalist sistemin egemen oluşu ve dünyanın sınırlar üzeri kurulu olmasıdır. Bu nedenden dolayı insanlar ırkçılaştırılıyor, birbirini sevmez ve dıştalayan hale geliyor.
YDG temsilcisi ayrıca, Augsburg’da henüz PEGİDA hareketinin ayak bulmaması ve hiç bir zaman ayak bulamaması için, bu karşı eylemlerin daha fazla ve güçlü yapılması gerektiğini ifade etti. Göçmenlerin ve göçmen gençliğinin bu tür eylemlerde daha belirleyici rol oynamaları, daha çok söz almaları ve daha fazla katılım sağlamaları gerektiğinide belirtti. İnsanların faşizme, gericiliğe ve emperyalizme karşı daha çok örgütlenmelerinin gerektiğini söyleyerek sözünü bitirdi.