ATİK | 03.08.2021 | Henüz Deniz Poyraz’ın acısı kabuk bağlamamışken, bir kez daha bir katliamla karşı karşıya bırakıldık… 30 Temmuz akşamı, Konya Meram’da yaşayan Dedeoğlu ailesinden 7 kişi, Kürt oldukları için faşistlerin ırkçı saldırısına maruz kaldılar ve topluca kurşuna dizilerek katledildiler. Faşistler için katletmek yetmedi, ailenin evini de ateşe vererek katlettikleriyle birlikte yaktılar. Aile Mayıs ayında da bir saldırıya uğramış ve yaralı kurtulmuşlardı. Bu defa katliam, ilkinde yarım kalan işin tamamlanması üzerine planlanmıştı. Öyle de oldu… Çünkü katiller devlet güvencesi altındalar. Dedeoğlu ailesine Kürt oldukları için “Meram’da size hayat yok” diyenler, onları Meram’dan kovmaya kalkanlar, onlara topluca saldırıp hepsini hastahanelik edenler, yarım bıraktıkları işi tamamlasınlar diye olaydan iki gün önce serbest bırakılmışlardı. Onlar da bir önceki saldırıda yarım kalan işlerini bitirdiler..
Katliamın Sorumlusu Faşist TC ve Onun Yandaş Medyasıdır;
Bütün katliamlarda olduğu gibi bu katliam sonrasında da faşist TC devletinin bugünkü temsilcileri, başta İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere; “olay iki aile arasında yaşanan arazi kavgası sonucu gerçekleşti. İdeolojik bir neden yoktur.” diyerek saldırıyı meşrulaştırıp hedef şaşırtmaya çalıştılar. Oysa aynı devlet temsilcileri; Türkiye’de katliamdan sadece birkaç gün önce farklı alanlarda çıkan orman yangınları için, ırkçı faşistlerin; “PKK benzinle yaktı” söyleminin yandaş medya üzerinden yaygınlaştırılmasına, HDP ve Kürt halkının hedef gösterilmesine sessiz kalmıştılar. Yıllardır Kürt halkına ve azınlık milliyetlere yönelik sayısız katliamlar yapanlar, bugün bizi bu katliamın basit bir adli vaka olduğuna inandıramazlar. Üstelik aile iki kez saldırıya uğramışken ve saldıranlardan ikisinin iki gün önce serbest bırakılanlar olduğu bilinirken… Faşist R.T.Erdoğan, şürekası AKP + MHP ve her fırsatta Kürt halkını hedef gösteren yandaş medya, bir katliamın daha sorumlusu olduklarını gizleyemezler. Haziran ayında İzmir HDP il binasına saldırıp Deniz Poyraz’ı katleden caninin de “psikolojik tedavi gördüğü” söylenmişti. Cumartesi Anneleri eylemlerinde, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı kadınların eylemlerinde veya işçi eylemlerinde gebe kadınlara bile ters kelepçe yapılırken, yaşlı analarımız saçlarından yerlerde sürüklenirlen, Deniz Poyraz’ın katili “yakalandığında” kelepçe bile takılmamıştır. Her fırsatta HDP’nin kapatılması için önerge veren, HDP ve Kürt halkına yönelik saldırıları cezasız bırakan, seçilmiş milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırarak tutuklayan, belediye eş başkanlarını görevden alıp kayyım atayan, orman yangınlarında olduğu gibi her fırsatta HDP ve Kürt halkını hedef gösteren faşist R.T.Erdoğan ve şürekası; yönetememe krizinin, çözülmenin, yağma, rant ve savaşın tüm sonuçlarının üstünü, ırkçılığı yükseltip, payanda haline getirerek kapatmaya, hedef şaşırtmaya çalışıyorlar ve kaybettikçe hergün daha fazla saldırganlaşıyorlar. Ama nafile… Kendilerini bekleyen sondan kaçamayacaklar…
Faşizmin Panzehiri, Halkların Ortak Mücadeleyi Büyütmesidir!
ATİK olarak Dedeoğlu ailesinin yakınlarına ve tüm halkımıza baş sağlığı ve metanet diliyoruz. Diyoruz ki; “Katilleri tanıyoruz… Tirollar tıpkı Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Suruç’ta, Ankara’da ve daha nice katliamlarda olduğu gibi bir kez daha işbaşındalar… Keza; saldırıyı protesto eylemlerinde gazetecilere saldıran, eylemleri provoke etmeye çalışan eli taşlı, sopalı, zincirli işbirlikçiler hiç te yabancısı olmadığımız görüntülerdi… Bizlere düşen görev; halk üzerinde yükseltilmeye çalışılan korku dağlarına karşı, başta sokaklar olmak üzere, yaşamın her alanında faşizme karşı mücadeleyi omuz omuza büyütmektir. Buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var ve çok daha fazla zorunluyuz.”
Kahrolsun Faşizm!
Biji Bratiya Gelan!
Birleşe Birleşe Kazanacağız!