ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ATİK | Türkiye hapishanelerinde politik tutsaklara yönelik saldırılar her gün çoğalarak sürmektedir. Bu saldırılara son verilmesi ve PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrittin kaldırılması için 8 Kasım 2018 tarihinde Leyla Güven’in başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi bir kar topu misali büyüyerek devam etmektedir. Güven’in başlattığı açlık grevinin ardında Kürdistan’ın 4 parçasında ve Avrupa’da karşılık bulmuş ve onlarca insan bedenini açlığa yatırmıştır. Ardından hapishanelerde bulunan binlerce tutukluda tecritti kırmak için açlık grevine başlamıştır. Gelinen aşamada 30 tutuklu süresiz açlık grevini ölüm orucuna çevirmiştir.
Hapishanelerde süren açlık grevi ve ölüm orucu direnişine binlerde PKK tutsağı ile birlikte, Partizan tutsaklardan Hiyem Yolcu ve Haydar Sönmez gibi çeşitli devrimci örgütlerden tutuklular da katılarak destek vermektedirler.
Faşist TC’nin kendisinin de imzaladığı uluslar arası sözleşmelere aykırı olarak; politik tutsakların her türlü hak ve özgürlükleri kısıtlanmakta, total tecrit uygulanmaktadır. Yüzbinlerce tutuklunun bulunduğu ve yüzlerce çocuğun kaldığı hapishanelerde bulunan tutuklulara adeta düşman hukuku uygulanmaktadır. Sağlık hakları, avukat ve aile fertleriyle görüşme hakkı, haber alma hakkı gibi en doğal insani haklarından bile tutuklular mahrum bırakılmaktadır. Bundan dolayı da, yüzlercesinin ağır olduğu, binleri bulan tutuklu hasta olmasına rağmen tedavi olma hakları gasp edilmektedir.
Direnişçilerin Yaşamını Savunmak İçin Brüksel Yürüyüşüne Katılalım
Direnişin başlamasıyla birlikte bir çok ülkede toplumsal muhalefetin desteğinin alınması için bir çok eylemler düzenlenmektedir. Özellikle Türkiye‘de çocukların hayatını savunmak için Anaların sokak direnişi, polisin yoğun saldırısına rağmen büyüyerek gelişmektedir. Her gün sokağa çıkan analar, çocukların sesini duyurmaya çalışmaktadır.
Avrupa’da faaliyet yürütün demokratik güçlerde, kamuoyunun desteğini almak ve faşist TC’ye verilen desteği teşhir etmek için birçok eylem ve etkinlik düzenleyerek açlık grevi ve ölüm oruçlarını sahiplenmektedir. Fakat tüm girişimlere rağmen, faşist Türk devletine verdikleri desteklerden dolayı suç ortağı olan Avrupa emperyalistleri üç maymunu oynamaya devam etmektedirler. Bunun için, bugün yaşanacaklardan birinci derecede Avrupalı emperyalist güçlerde suçludur.
Gelinen aşamada, direnişçilerin artık hayati tehlikesi söz konusudur. Ölümlerin yaşanmaması, direnişçilerin taleplerinin kabul edilmesi için dayanışma eylemlerimizi daha da büyütmeliyiz. Emperyalist güçlerin faşist TC’ye verdikleri desteği kınamak ve yaşamı savunmak için tüm yerli ve göçmen demokratik güçleri 22 Mayısta Brüksel’de düzenlenecek yürüyüş ve mitinge katılmaya çağırıyoruz.
Tarih: 22 Mayıs 2019
Saat: 10.00
Yer: Gare Central Brüksel
