Home , Köşe Yazıları , ARMENAK’ın ve NUBAR’ın Güzergahına Saldıran Yazı, Şizofrenik bir Kalemin Ruh Haline Aittir!

ARMENAK’ın ve NUBAR’ın Güzergahına Saldıran Yazı, Şizofrenik bir Kalemin Ruh Haline Aittir!

köse yazisiNAZARET VARTANOGLU | 27 – 05 – 2013 | Sarkis Hatspanyan’ın müteakip yazılarında olduğu gibi son yazdığı yazı gerçekleri yansıtmayan ve insan kurgularında şaibeler yaratan bir yazıdır. Ağırlıklı olarak Armenak Bakır üzerine olan ve kısmen Nubar Yalım’ı da içine alan yazı devrimci normlara ters düşmektedir. Onların ideolojik-politik hattında bizzat gönülden yer aldıkları yapı hakkında, Sarkis Hatspanyan tarafından hasmane kurgular yaratılmıştır. Dolayısıyla Armenak ve Nubar hakkında yazıda dile getirilenler nesnel gerçeklikten kopuk uyduruk savlardır.

Haspanyan daha önce de bazı fantastik yazılar yazmıştır. Yazdığı o yazılarda da Armenak Bakır ve bazı kişiler üzerinden sanal alemler yaratmıştır. Ve o alemlere gidip gelmiştir. Lakin son yazı Armenak’ın ve Nubar’ın yer aldığı yapıya ilişkin ciddi şaibeler içermektedir.  Armenek ve Nubar’ın saflarında yer aldıkları TKP/ML’yi, Haspanyan gerçek dışı imgelerle döşeli bir alem içerisine sokmaktadır. Hatta daha ileri giderek onların ölümünü açıktan yer aldıkları harekete mal etmektedir!… Öne sürülen o iddialar doğru değildir. Hani şu Türk egemenlerinin gerici, mutaasıp, iftiracı, art düşünceler piyasaya süren medyaları var ya; aynen onların başvurduğu yöntem ve tarzla Armenak Bakır’ın ve Nubar Yalım’ın inanarak, saflarında yer aldıkları yapıya yönelik saldırı furyası yürütüyor.

Sarkis Hatspanyan tarafından üretilen gerçekle ilgisi olmayan şaibeler kısaca şöyledir:  “Armenak Bakır’ın yer alamadığı 1978’de yapılan 1.Konferans sonrası, ‚Olağanüstü Parti Konferansı İçin Parti Üyelerine Çağrı‘ başlıklı yazı yazdığını ve ek olarak ‚Ermeni Sorunu Ve Devrimci Görevlerimiz‘ başlıklı 112 daktilo sayfası tutan yazı yazdığını ve dönemin MK’ına(Merkez Komitesi) sunuğunu, ancak bu başvurunun gözardı edildiğini” yazarak gerçek dışı iddialarda bulunmuştur…  Ve daha ileri giderek “Nubar Yalım’ın bu iddiayı Dersimli arkadaşlarından öğrendiğini ve bu yazıyı elde etmek için girişimde bulunduğunu, ancak Nubar’a böyle bir yazının verilmediğini ve böylesi bir çabadan vazgeçmesi için Parti’nin Avrupa Sorumlusu adına görüşen kişi tarafından, “nazikçe uyarıldığı”şeklinde gerçek dışı safsatalar yazmıştır.

Ermeni sorunu Armenak Bakır’ın döneminde yer aldığı TKP/ML saflarında henüz gündeme gelmemiştir. Ermeni Soykırımı maalesef o dönem Türkiye’de henüz tabu derekesindedir. Dolayısıyla tüm baskılara karşı duyarlı olan hareketin gündeminde Ermeni Soykırımı yer almamıştır. İddia edildiğinin aksine o dönemlerde gizemde kalan Ermeni Soykırımı Armenak Bakır’ın da gündeminde yer almamıştır. Gündeme gelmeyen  sorunu O’nun gündemine gelmiş gibi göstermek, O’nun yer aldığı saflara saldırmak için   devrimci kimliğini istismar etmektir. Böylesi bir tavır gerçekte Armenak’a yönelik bir saldırıdır aynı zamanda… Hatspanyan’ın yaptığı budur…

İbrahim Kaypakkaya tarafından yazdığı yazılarda, bazı bölümlerde kısa cümleler halinde Ermeni Sorunu yer almıştır. Örneğin Kaypakkaya geniş bir şekilde ele aldığı Kürt Sorununda “1915’de ve 1919’da kitle halinde katledilen ve topraklarından sürülen Ermenilerin hareketi müstesna”, ya da Kemalizm’i eleştirdiği bölümde “Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaptığımız soruşturmalardan öğreniyoruz ki, ağaların ve büyük toprak sahiplerinin bir kısmı da, aynı şekilde yani boşalan Ermeni ve Rum topraklarına el koyarak ortaya çıkmışlardır” vb. şeklinde belirlemeleri olmuştur. Görüldüğü gibi dönemin konjonktüründe İbrahim Kaypakkaya iyice tabu edilmiş Ermeni Soykırımına değinmiştir. Ama o koşullarda onun değinimi de teğet şeklinde olmuştur. Dolayısıyla sorun henüz Armenak’ın bilincinde yer etmemiştir. Gönül isterdi ki Ermeni jenossidi sorunu, Armenak’ın yaşadığı konjonktürde gündemde yer alsındı. Lakin o zaman sürecinde henüz yer almayan sorunu efsanevi yoldaşın şahsında yer almış gibi göstermek, sorunu art emeller derekesine getirmek demektir… Hatspanyan’ın yaptığı budur…

Hatspanyan bununla kalmamış ve Nubar Yalım üzerinden şaibeleri daha derinleştirmek çabası içerisine girmiştir. Bizler Nubar Yalım’la Hatspanyan’dan daha çok beraber olmuşuz. Ve biz yoldaşımız Nubar’ın gündeminde hiç böyle bir şey görmemişiz, duymamışız, işitmemişiz… Ama Hatspanyan’ın iddiasına göre Nubar, yoldaşı olmayan kendisiyle bunları “konuşmuş”!?… Hadi canım sen de!…

Onurlu mücadeleleri sonucu faşist devlet tarafından katledilen Armenak ve Nubar yoldaşlar, böylesi uyduruk yalanlarla nasıl da şaibeler içerisine çekilmek istenmektedir. İlkel ve gerici zihniyetli birisi tarafından nasıl da gerici ruh haletine alet edilmek istenmektedir.   Şizofrenik biri nasıl da Armenak Bakır’ın ve Nubar Yalım’ın şahsında iğrenç bir saldırıda bulunmaktadır.

Armenak ve Nubar üzerinden uydurulan yalan-dolanlarla, saflarında açıktan yer aldıkları TKP/ML’ye ideolojik boyutda nasıl bir saldırı furyası yürütülüyor!.. Oysa Armenak’ı Armenak, Nubar’ı Nubar yapan TKP/ML’dir. Onlar TKP/ML saflarında yer almasalardı gündemimizde yer alan efsaneleşmiş Armenak ve Nubar olmazlardı. Dolayısıyla TKP/ML onlarla karşı karşıya getirilemez. Tersine onlar o efsanevi karakterlerini bizzat o saflar içerisinde edinmişlerdir… Hatspanyan’ın yaptığı, şaibeye tekabül eden art düşüncelerle onları yaratan ideolojik-politik yapıyı lekelemektir… Ama boşuna.. Çünkü tarihin belleği onun gibi nicelerini tarumar etmiştir…

Hatspanyan, Armenak Bakır ve Nubar Yalım şahsında paranoyak bir edayla başka spekülasyonlar da yaratmaya çalışmış… Parti saflarında hiç yer almayan Sarkis Hatspanian   Armenak Bakır üzerinden spekülatif başka iddialar piyasaya sürmüştür. Cezaevinden  kaçırıldıktan sonra, 1.Konferansa alınmamasını gündeme getirerek şaibeler yaratmaya devam etmiştir. Oysa bu sorun bizzat 1. Konferans’ta gündeme alınmış ve EGE ve DABK bölgeleri hatalı bulunarak Armenak Bakır’a haksızlık yapıldığı tespiti yapılmıştır. Bu haksızlık 1. Konferans tarafından mahkum edilmiştir. Devlet tarafından “kimsesizler mezarlığına” gömülen Armenak’ın cesedi içinde yer aldığı Parti yoldaşları tarafından kaçırılarak, devrimci normlarla anılarak toprağa verilmiştir. Böylece yoldaşları faşist devletin elinden Armenak’ı alarak ebedi yolculuğuna özgürce uğurlamışlardır…  On yıllar öncesinin parti içi bu sorunu Hatspanyan’ın çarpıtarak gündeme getirmesi, O’nun önyargısnın sonucudur. Ayrıca Armenak’ın mezarında isminin yanlışlıkla Ohannes Bakırcıyan olarak yazılması geç de olsa düzeltilmiştir…

Ayrıca birilerini dayanak göstererek Armenak’ın “Ali Haydar’la  görüştüğü” iddiaları gerçekle bağdaşmayan şizofrenik Sarkis Haspanyan’ın ürettiği bir fantaziden başka şey değildir. Oysa Ali Haydar Yıldız 1973’te şehit düştüğünde Armenak henüz o saflarda, o yetkinlikte değildir… Yine Ermeni okulun yatakhanesi olan Joğvaran’ın  müdürünün  Armenak tarafından örgütlendiği iddiaları da gerçek dışıdır…   Armenak’ın cesedini ablasıyla almaya giden kişi hakkında verilen bilgiler de tam doğru değildir…  Vb. iddiaları daha fazla gündeme almıyoruz. Sorun açıktır. Dolayısıyla daha fazla ayrıntılara girmenin bir anlamı yoktur..

Nesnel gerçeklikten kopuk halet-i ruhiye ile Sarkis Hatspanyan tarafından bunlar üretilip yazılmıştır. Armenak ve Nubar üzerinden bu ruh haliyle yazılıp piyasaya sürülmüştür… Bağnaz bir edayla saflarında yer aldıkları yapıya saldırılmıştır…

Bundan dolayı bu şahsın bu tarz yazılarının yayınlanmasını doğru bulmuyoruz. Devrimci-demokrat kesimlerin artık Sarkis Hapanyan’ın bu tarz yazılarını yayınlamamalarını talep ediyoruz. Yukarıda geniş detaylarıyla açıklamaya çalıştığımız talebimizin tarafınızdan dikkate alınmasını umut ediyoruz.

    Armenak Bakır ve Nubar Yalım’ı saygıyla anıyoruz!

Anıları yaşamımıza örnek olsun!

Nazaret Vartanoğlu

ve Avrupalı Ermeni

Devrimciler, Demokratlar