ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
„Bu öfke er yada geç hesabını soracaktır. Akıttığın kan seni boğacaktır.“
7 Haziran secimleri öncesi başlayan saldırılar, katliamları Amed mitingi de, Suruc`ta ve son olarak 10 Ekim tarihin de Ankara da yapılacak olan Barış mitinginde tekrarlanmış ve Türkiyenin bir cok yerinden gelen halkın toplandığı Ankara garı önünde katliamlar dolu tarihi olan faşist T.C yeni ama tanıdık olduğumuz bir katliam daha yaptı ve iki farklı noktada yaptığı bombalı saldırıyla 100 üzerinde insan ölmuş yine yüzlerce insan yaralanmıştır. Katliama karşı öfke hızlıca sokağa yansımış avrupa genelinde sokaklara çıkan Türkiye`li ve Kürdistan`lı göçmenler katliamı protesto etmişlerdir.
İsvicre’ nin Basel ve Zürih kentlerinde kitlesel yürüyüşler yapılmış, Bern – Cenevre ve La chaux de fonds da ise protesto eylemleri gerçekleştirilmiştir.
ZÜRİH:
İsviçre Güç Birliği (IDGB) çağrısı ile Zürih, Helvetiaplatz da toplanan kitle, şehir merkezinin işlek caddeleri üzerinde geçilen yürüyüşte, öfkesini haykırarak Ankara’daki katliam protesto edildi. Yürüyüşün başlanıldığı yerde tekrar dönen kitle katliamda şehit düşenler için yapılan saygı duruşunun ardından yapılan konuşmalar sonrasında bitirildi.
Toplanma alanına Partizan korteji „Fasistler den hesap lafla sorulmaz bizde hesapları namlular sorar“ sloganıyla giriş yaptığı sırada kitle tarafından ıslık ve alkışlarla destek verilmiştir. Partizan imzalı „Türkiye de devlet terörüne son“ almanca pankartıyla kitlesel katılmıştır.
Eyleme İTİF’inde içinde yer aldığı İDGB bileşenleri yanısıra YDG,Yeni Kadın, Anarşist gruplar ve Türkiyeli devrimci örgütlerden TKP/ML, MLKP, MKP, DHKP-C ve PKK destek verdiler.
BASEL
Ankara’da yapılan katliama Basel kantonunda binlerce kişi bir araya gelerek öfkesini haykırdı. Partizan, YDG, Yeni Kadın ve İTİF’inde katıldığı eylemle protesto edilerek Faşist Türk Devleti lanetlemiştir. Yapılan yürüyüş İsviçreli yerli halkın oldukça dikkatini çekmiş ve halktan katılım sağlanmıştır.
Yürüyüşte sonrasında kurumlar adına yapılan ortak açıklamada katliamin sorumlusunun Türk devleti oldugu belirtilerek, devletin katliamcı yüzü teşhir edilmistir. 7 Hazirandan sonra Suruç katliamı, Kürtlere yapılan baskı ve katliamların bir devamı olarakta Ankara’yla devam etmekte olduğu vurgulanarak, „Katilin kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Hiç bir katliam cezasiz kalmayacaktır! Hesabı halkımız tarafından er yada geç sorulacaktır !“ denilerek yürüyüş sonlandırıldı.
