AVUSTURYA | 23– 06 – 2010 | Avusturya Türkiyeli İşçiler ve Gençlik Federasyonu (ATİGF) tarafından Avusturya’nın 7 bölgesinde düzenlenen ‘’2 Temmuz Sivas Katliamı’ndan Alevi Çalıştayı’na’’ başlıklı Panel dizisi,11 Haziran tarihinde Innsbruckta başlatılan Paneller dizisi 20 Haziranda Viyanada sonuncusu yapılarak başarılı bir şekilde bitirildi.
Demokratik Göcmenler Derneğinin düzenlemiş olduğu, 11 haziranda İnnsbruckta yapılan Panelle 60 kişi katılım sağladı. Hafta içi olmasına rağmen panele yoğun bir ilgi vardı.
13 Haziranda saat 14:30’ da Vorarlberg şehrinde Tohum Gençlik ve Kültür Merkezi tarafından örgütlenen Panele ise yaklaşık 70 kişinin katılım sağladı.
12 Haziranda’ki Wörgl’de Yapılan etkinliğe 60 katılımcı katıldı. Esat Korkmaz’ın Aleviliğin özünü ve cıkışını, tarihsel kültürel gelişimini anlatan bir sunum yaptı. Özellikle Aleviliğin günümüzde sunileştirilmeye calışıldığı ve ne yazıkki bazı Alevi örgütlerinin bu yönde çaba harcadıklarını vurgulayan Korkmaz, korkmadan gerçekleri kitlelere taşıma mücadelesi verilmesi gerekliliğinin zorunluluğu dile getirdi.
Ternitz bölgesinde 17 Hazirandada yapılan Panele 50 kişi katıldı. Canlı tartışma ortamından ise Alevi kurumlarında katılanların sorularına verilen yanıtlarla resmi ideolojinin Aleviliği kendi etkisinde tuttuğunu vurgulandı. Aleviliğin egemenlerin politik çıkarları doğrultusunda yönlendirdiği, Alevilerin kendi özlerine dönmeleri gerektiği ve kendi oluşum gerceklerinin üzerinde Alevi örgütlerinin araştırma yapmalarını anlatarak statükyu parcalamak gerektiği vurgulandı.
18 Haziranda ST. Pölten Alevi derneğinde yapılan Panele 60 Kişi katıldı. Bu Panele Alevi Derneğinin St. Pölten Başkanı ve Avusturya Alevi federasyonu genel sekreterininde Panelist olarak katıldı. Yine burada da Alevi örgütlerinin gerceğe dönmesi gerektiği, bilinen birçok Alevi söyleminin egemenlerin çarptırmaları olduğu, bunların Alevilikle ilgisi olmadığı ve Aleviliğin bir Din olmadığı gerçeği dile getirildi.
19 Haziranada Linzde 80 kişinin katıldığı panelde yoğun tartışmalar olumlu bir hava yarattı. Alevi kurumlarının sorduğu sorulara yanıt verilerek fikir alışverişinde bulunuldu. Katılımcılar ise panel oldukça eğitici olduğunu vurguladılar.
20 Haziran’da paneller dizisinin sonuncusu Viyanada yapıldı. Yaklaşık 60 kişinin katıldığı Panele Avusturya Alevi Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Cankayanında Panelist olarak katıldı. Panel oldukça tartışmalı gecti. Özelde Alevi örgütlerinin CHP Başkanı Kemal Kılıcdaroğlunu destekleme yönündeki söylemleri tartışıldı. Desteklemenin doğru olmadığı ve Alevi örgütlerinin bu konuda hatalı davrandıkları dile getirildi. CHP nın Resmi idolojinin temsilcisi ve Faşist bir Parti olduğu ve Halkların kurtarıcısı olamayacağı Panelistler tarafından dile getirildi.
İki bölümden oluşan Paneller’de araştırmacı yazar Esat Korkmaz ve ATİGF Temsilcisi sunumlar yaptılar. İlk bölümde söz alan ATİGF Temsilcisi konuşmasında ‘’Alevilerin siyasal çıkışı ve duruşu, Osmanlı’ dan TC’ ye kadar yaşanan katliamların iç yüzü’’ne değindi ve ‘’Alevi Çalıştayı’nın gerçek amacına’’ vurgu yapan konulara yer verdi. Bütün katliamlarda olduğu gibi Alevi Çalıştayı’nında geçmişten günümüze kadar süren Alevi’lere ‘’Havuç-Sopa’’ uzatma politikası olduğu, TC içerisinde de bu tarz taktiklere baş vurulduğu, bunun gibi baskı ve saldırı politikalarıyla alevilerde şeriat korkusu yaratılarak ‘’laiklik’’ lafazanlığıyla Kemalist rejime yedekliyerek devlet içerisinde eritilme, bu bağlamda halkı birbiriyle karşı karşıya getirme ve alevilerin devrimcilerin yanında yer almasına set çekme amaçlarını güttüğüne değinildi.
Esat Korkmaz, sunumlarında ‘’Aleviliğin çıkışı, süreç içerisinde aldığı şekilleniş ve buna paralel olarak alevilerin biçimlenişi, egemenlerin uyguladıkları politikalarla özlerinden koparılmaya çalışıldığı, buna karşı alevi ve devrimcilerin günümüzde daha fazla ortak hareket etmeleri’’ gerekliliğine yer verdi.
Özellikle son süreçte estirilen ‘’Kılıçdaroğlu rüzgarıyla’’ nelerin hedeflendiği hemen hemen her panelde tartışma bölümünün ağırlık konusunu oluşturdu. Bunun kitleler üzerinde oynanmak istenen bir komplo olduğu, yeniden ‘’Karaoğlan efsanesi’’ gerçekleştirilmek istendiği, AKP’nin misyonun sonlarına gelinerek alternatif yaratma amacı güdüldüğü, bu amaçla gelişen işçi-emekçi hareketlerinin CHP potasında eritilmek istendiği, bu potaya yine alevi ve kürt halkını yedekleme hedefi olduğu, CHP’nin niteliğinin Dersim ve Maraş olayları gibi bir çok örneklerle belli olduğu gibi bir çok açılım getirildi. Bu bağlamda kitlelere yönelik oynanmak istenen bu oyunlara karşı uyanık olunması gerektiği, bu konunun sürekli gündemde tutularak tartışmalar yürütmenin önemli olduğu, örgütlü mücadeleyi güçlendirerek tepkileri büyütüp daha fazla ortak hareket etmenin yöntemlerinin aranması gerekliliğine değinildi.
Avstruyada ATİGF taraftarlarının dışında Alevi Dernekleri ve Mezopotamya Kültür Derneklerinin temsilcilerininde katılım sağladığı, yoğun ilginin olduğu ve ciddi tartışmaların yürütüldüğü Paneller 4-5 saat kadar sürdü ve başarılı bir şekilde sonuçlandı