Home , Köşe Yazıları , AKP’nin “Çay Partisi”[*]

AKP’nin “Çay Partisi”[*]

SİBEL ÖZBUDUN | 19 – 06 – 2011 |

“Ahlâkı yükseltmek için

talepleri düşürmek gerekir.”[1]

Tam da sevgili Mesut Ata’nın katkıda bulunduğu ‘Harakiri’ ve ‘Size’ dergilerinin satışına 18 yaş kısıtlaması getirildiğine dair iletisini okuyordum ki, açık olan TV kanalının haber bülteninden bir-iki replik çalındı kulağıma: “…. (neresi olduğunu kaçırdım) il (belki de ilçe) eğitim müdürünün (müdür olmayabilir, ama eğitimle ilgili bir yetkiliydi… Ama bundan sonrasını net duydum🙂 velilere öğrencilerin mezuniyet balolarına katılmalarını engellemeleri, öğrencilerin burada içki içip seks yaptıkları yolunda bir mektup gönderdiği anlaşıldı. Açılan soruşturmada…”

Şimdi burada bir an duralım: siz de benim gibi soruşturmanın eğitim müdürüne (ya da hangi yetkiliyse) açıldığını sandınız değil mi? Yanıldınız. Haber şöyle devam etti, çünkü: “mezuniyet balolarında böyle şeyler olmadığı ortaya çıktı. Müdür hakkındaysa herhangi bir işlem yapılmadı…”

Bu, küçük ama çarpıcı bir olay. ‘Harakiri’ ve ‘Size’ dergilerinin satışına 18 yaş kısıtlaması, bilmem nere belediyesinin içki içilen (giderek satılan) yerleri belediye sınırları dışına taşınmasını buyurması, belediye otobüsü sürücülerinin öpüşenlere, bekçilerin parklarda sarılan çiftlere müdahale etmesi, internete sansür hazırlıkları, bir yazarın İslam konusunda iyi şeyler yazmıyor diye ülkeye gelmekten caydırılması, “sözde” (“sözde” diyorum, çünkü orada bir mezar filan yok…) türbe/mezarın yakınındaki heykelin parçalanması gibi… küçük küçük ilmekler… Bizlere bir deli gömleği ören.

Seçim arifesinde şu saptamayı yapabiliriz sanırım: AKP kendisini iktidara taşıyan ittifaklarından ve ittifak arayışlarından (liberal aydınlar, Aleviler, Kürtler, gayrımüslimler…) ve “özgürlükçülük” iddialarından vaz geçerek geleneksel tabanına, Anadolu (milliyetçi-maneviyatçı) muhafazakârlığına çark etti. “Açılımlar”ı toprağa gömerek topluma “ahlâksal (maneviyatçı)” bir müdahale sürecini hızlandırmaya yöneldi.

Medyadaki kimi aymaz “kamuoyu oluşturucuları” ve de bir kısım “yetmez ama evet”çiler bunun MHP’nin tabanını massetmeye yönelik bir “seçim taktiği” olduğunu düşünedursunlar, tüm işaretler AKP’nin “yeni” yönelişinin kalıcı ve kapsamlı bir strateji olduğunu, suyun eninde sonunda yatağını bulduğu yönünde…

Eğer bu saptama doğruysa, eğitim, güvenlik, idare kadrolarını tarikat/cemaat çıkışlılar ve medyanın önemli bir bölümünü dolduran şakşakçılar eliyle seçimler sonrasında yalnızca kamusal değil, özel yaşamımız üzerindeki neo-con’varî “ahlâksal uyanış” operasyonu yoğunlaşacak demektir. İktidar partisi, hepimizi ve tüm yaşamımızı sınır ve modalitelerini kendisinin saptadığı bir “ahlâk şemsiyesi” altında toplamaya girişiyor.

AKP’nin “Çay Partisi”ne hoş geldiniz!

Bu “parti”yi bozmak, bu cendereye kıstırılmak istenen hepimizin elindedir…

 

N O T L A R

[*] Yeni Harman, No:154, Haziran-Temmuz 2011…

[1] Stanislaw Jerzy Lec.