Anasayfa , Avrupa , 2 Temmuz Sivas Şehitlerini Anma vesilesiyle "Türkiye'de Aleviler ve Demokrasi" Konulu Paneller gerçekleştirildi

2 Temmuz Sivas Şehitlerini Anma vesilesiyle "Türkiye'de Aleviler ve Demokrasi" Konulu Paneller gerçekleştirildi

AVUSTURYA | 03 – 07 – 2011 | 2 Temmuz Sivas katliamını lanetleme ve Sivas Şehitleri Anma etkinlikleri ATİGF’in düzenlediği ”Türkiye’de Aleviler ve Demokrasi” konulu paneller içeriğinde  gerçekleştirildi.

Özelde Türkiye ve Türkiye Kürdistaninda, genelde ise Dünya’da İnsan Hakları ve Demokrasi sorunu siyasal ve politik ve toplumsal sonuçları açısından önemli bir yerde durmaktadır. Türkiye’de seçimler sürecinden sonra özellikle Alevi halkının tarihsel gelişimi ve somut olarak genel sürecine ilişkin olmak üzere, Türkiye’nin temel sorunlarından inanç ve ifade özgürlüğü önündeki faşizan baskı ve engeller Aleviler şahsında bugün açısından daha somut ifadesini bulmaktadır.

Bu anlamıyla bazı temel meselelerde bakış açısını ortaya koymak bakımından gerçekleştirilen Paneller Dizisine, Türkiye’den Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu (Tokat-Almus ve çevresinde Türkiye’deki ender dergahlardan birisidir, muhalif ve ilerici kimliği ile tanınmaktadır), ATİGF Temsilcisi Fethi Tarakçı ve AABF (Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu) Başkanı M. Ali Çankaya katıldı.
22 – 26 Haziran arasında St.Pölten, Linz, Viyana, Wörgl ve Vorarlberg’te gerçekleştirilen panellerimizde yaklaşık 200’ü geçgin bir kitleye ulaşıldı.

Panellerde M. Ali Cankaya Sivas Katliamından sonra Alevi Hareketinin sürecine ilişkin, öncesi ve sonrası noktasında değerlendirme yaparken, Sivasın esasta önemli bir gücün birikmesine ve bir kopuşu sağladığını belirtti. Yine bugün Türkiye’de asmilasyon politikasının devam ettiğine deyinen Çankaya, faşizan baskı ve saldırılara karşı Avrupa’da ve Türkiye’de Alevi kurumlarının demokratik-devrimci kurum ve kuruluşlarla ortak hareket alanını geliştirip güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.

ATİGF Temsilcisi Fethi Tarakçı ise, Türk Devletinin üniter yapısına değinirken, özellikle Kemalizmin bir devlet biçimi olarak Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Dil ve Tek Toprak üzerinden oluşturulduğunu dolayısıyla Türkiye’de Avrupa’da bahsettiğimiz Burjuva Demokrasisi’nin dahi oluşmadığını, faşist diktatörlüğün yarı sömürge sosyo-ekonomik yapıyla devam ettiğini önemle belirtti. Genelde Alevi halkında bu noktadaki yanlış düşünce ve yanılsamalara değinerek Alevilerin Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle ilişkisinede değinirken, Türk-İslam sentezinin Türkiye inanç ve ifade özgürlüğü önündeki engeli oluşturduğuna değinerek, Türkiye ve Türkiye Kürdistanında gelişim sağlayacak devrimci-demokratik, ilerici hareket ve muhalefetle birleşebilmesi gerektiğini son seçimlerin açıkça gösterdiği belirterek ATİGF’in genel niteliğini tanımlayarak sonuçlandırdı.

Son olarak Ali Kenanoğlu Alevilerin Türkiye’de Cumhuriyetle ve onun kurucu partisi CHP ile olan tarihsel ilişkisine değinirken, Aleviliğin genel tanımına yönelik düşünce belirtirken, yine onun islamla ilşikilenmesi noktasında düşünce belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne tekçi zihniyet ve anlayışının sürdüğüne değinirken Alevilerin örgütsel durumunada değindi. Türkiye’de Alevi hareketinin genel seçimler sürecindeki tavırına aktarırken, bu süreçte Alevi Bektaşi Federasyonunun durumunu ve yönelimine değindi. CHP’nin Aleviler üzerindeki politikalarının seçimlerde sonuç aldığına değinen Kenanoğlu, bu süreçden sonra Alevi Hareketinin daha ileri mevzide demokrasi mücadelesi içerisinde yer alması gerektiğini vurgulayarak sözlerini bitirdi.

Genel olarak soru ve görüş bölümünde, Alevi Hareketine ilşkin olmak üzere, seçimler ve Alevilerin durumu ve süreci ele alış tarzı, Aleviliğin genel tanınıma ilişkin soruların panelistler tarafından toparlama ile cevaplanmasıyla paneller sonuçlandırıldı.