H.MERKEZİ|26.06.2018|Marianna Kakaunaki`nin www.kathimerini.gr sitesinde 25 Haziran`da yayınladığı yazıyı haber değeri taşıdığı için yayınlıyoruz.
Yüksek Mahkeme’nin Türkiye’ye iade kararı verdiği devrimci gazeteci Turgut Kaya’ya atıfta bulunan bir röportajda Alexis Tsıpraş, „Bu bir başka zor meseledir.“ Diyerek sözlerine şöyle devam etti: „Ülkenin çıkarları ışığında (…) sorumlulukla ve aynı zamanda adaletli bir karar vereceğiz demişti”, ki bu söz maalesef atfedilmesi gereken yere atfedilemez.
25 Şubat tarihinde, Yunan sınırını geçtikten sonra tutuklandı.
Turgut Kaya Yunanistan`a İlk defa gelmiyordu. 2015 yılında Yunanistan’da yine bir polis operasyonunda tutuklanmıştı ve daha sonra serbest bırakılarak dava kapanmıştı. Ardından çeşitli nedenlerle Türkiye’ye dönmek zorunda kalmıştı. 25 Şubat tarihinde Türkiye`de yaşama koşulları kalmadığı için çıkış yaparak Yunanistan`a geldiği esnada Orestia kasabasında İnterpol gerekçe gösterilerek tutuklandı. Gümülcine hapishanesinde bir süre kaldıktan sonra mahkemenin Atina`ya sevk etmesi ile Korydallos hapishanesine sevk edildi. Şuan hala orada ve 26 Gündür açlık grevinde.
Uzun yıllara dayanan devrimci mücadele yaşamı olan Turgut Kaya`nın Yunan Mülteci Konseyi’nden Maria Papamına ve “Ege’deki Mülteciler için Destek” den Marianna Tzeferakou adlı iki deneyimli avukat davayı aldılar.
Avukatlar dosyayı incelediklerinde sıkıntı çektiler. Davanın özü için değil “dediklerne göre dava da haklı çıkaracak hiçbir şey yoktu” zaten ortada tutukluluğun devam etmesini yada iadeyi gerektirecek bir durum yoktu. Savunmalar hazırlandı hatta mahkemede Turgut Kaya için tanıklar ve deliller bile sunuldu. Tanık ve delillere rağmen hakim Areios Pagos, sunulan delil ve tanıkları incelemeyi ve dinlemeyi kabul etmedi. Turgut Kaya`nın ne işkence görmesini nede onun gazetecilik statüsü üzerinden yapılan savunmaları kabul etmedi. Atina`da 30 Mayıs`ta görülen davada Turgut Kaya`nın Türkiye`ye iade edilme kararı verildi.
Marianna Kakaunaki yazısında Turgut Kaya`nın avukatlarının iade kararına temyiz başvurusu yaptığından ve Adalet bakanlığı ile hala görüşemediklerini de belirtiyor.
Turgut Kaya`nın Türkiye`de görülen davaları ve AİHM başvurularından da bahsedilen yazının son kısmında tüm bu gelişmelere rağmen Turgut Kaya`nın Türkiye`ye iade edilmesinin adil yargılama ve işkence riskinden kaynaklı söz konusu bile olmaması gerektiği vurguları ile son buluyor