Anasayfa , Haberler , Tutsaklardan Mektuplar: Ayhan Kavak – Siirt C Tipi

Tutsaklardan Mektuplar: Ayhan Kavak – Siirt C Tipi

Ayhan Kavak

E- Tipi C.evi C-7

SİİRT 02/06/2011

Adil Abi’ye

Özlem,sevgi ve saygılarımla merhaba. Dağ yürekli yeğenim Öykü can’ın  gözlerinden öper,Tülin hewale de çok selamlarımı iletirim. Ayrıca burada ki canların da çok selamlarını sunarım. Malum her şey seçime kilitlenmiş. Biz de olanaklar ölçüsünde takip etmeye çalışırken değerli ağabeyimin Mersin’deki fotoğraf ve açıklamalarını da okuyup seviniyoruz tabii.Süreç “Emek,Özgürlük ve Demokrasi” bloğunun güçlü bir çıkış ve birlikteliğin yakalanması üzerine evrilmişken, her şeye rağmen güçlü,nitelikli bir temsiliyetin yakalanacağı gözlemleyebiliyoruz…

Gerçek Sanat yayınlarından yeni çıkan “Haykırış -Kadın Gibi Kadın”  adlı değerli kitabını aldım. Bunun için de teşekkürlerimi sunarım… ben de bireysel anlamda biraz yoğun ve geçici ikametgah değişikliği yaşabilirim diye kısaca bu mektubu yazıyorum. Buradan 30 Mayıs’ta diş tedavisi için Amed’te çene cerrahisine gittim. 20 gün sonra, yani 19-21 haziran günlerinde ilk ameliyatım gerçekleşecek. Ondan sonra da diş tedavilerine başlayacaklar. Hal böyle olunca bir aksilik olmazsa uzunca bir süre Amed D Tipinde misafir olarak ikamet edebilirim. Gitmişken biriken ve mecburiyetten ihmal ettiğim kimi hastalıklarımda bir tedavi başlatayım dedim. İşte bundan ötürü haber vereyim dedim. Durumum netleşip, nerede kalacağım belirlenir belirlenmez hemen yazarım. Büyük olasılıkla da aylarca Amed’te kalabilirim diyeyim… Gönderdiğim yazıların değerlendirme ve eleştiri içinde acelesi nasıl olsa yok. Yer kesinleşsin de! Bunun için de çok teşekkür ederim… “Haykırış”ı şöyle okudum.  Bir yeri düzeltmek gerekir kanısındayım. Sayfa 41’de III. Kadın “Adım Fahriye Mordeniz…” diye ses oluyor ya; O benim çok yakından tanıdığım bir insan ve ‘Cesaret Ana’ diye nitelemek daha doğru olur. İşte Cesaret Ana’yı özgür alanlarda tanıdım. İki oğluyla özgürce dolaşıyorduk dağlarda. Birkaç kez görmüştüm yiğit anamızı. Kocası Mahmut dayıyla kaybedildi. Fakat halen de tüm aramalara rağmen ikisinin de cenazelerine ulaşılamadı! Burada “Cizre Asri Mezarlığında bulundu” yazılmış. Ne yazık ki 15 yıldır kalan çocukları, akrabaları arar, fakat bulunabilmiş değil. Cesaret Ana’yı anlatmak sayfalara sığmaz, mektupla da anlatılmaz. Sonrasında büyük oğlu bizim kıvırcık Zınar dediğimiz Ferman Mordeniz arkadaş da 97’de ölümsüzlüğe erdi. Küçük kardeşi ve Kasım hewal dediğimiz Ferhan arkadaş da aynı dönemler de farklı yerlerde zindana düştük. Şu anda en son geldiğim Bingöl zindanında ikamet ediyor. Geride kalan diğer çocuklar da yurt dışına gitmek zorunda kaldılar. Amed’te kala kala büyük abisi ve ablası kaldı. Tam bir aile dramıdır ve bu yönlü bir kitap çalışması yapılıyordu. Ne aşamadadır bilemem tabii. Ferhan hewal de sürekli yazar bana… yine de –eksikliğine rağmen- o güzel insanı kitabına almakla bizi mutlu etmiş oldun.

Bizimkiler belki Batman’dan göndermişler ama ben yine de buradan Değerli Nihat Ekinci’nin yorumsuz, olduğu gibi yayınladığı Öykü can’ın mektubunun (gazetede yayınlanan) köşesini göndereyim.

Nihat Ekinci de İHD’de görev alan ve sanırım genel merkez yönetiminde de yer alan değerli bir yazardır. Duyarlı bir dosttur ve öğrencilik döneminden tanışıklığımız var kendisiyle…

Sonlandırmadan önce tekrardan önce tekrardan tüm özgür yaşam sevdalılarına da sahsında selamlarımı iletirsin. Selam, sevgi ve saygılarımla, başarı ve esenlikler dilerim..

Ayhan KAVAK