Home , Haberler , ’Türkiye kadınlar için tehlikeli bölge’

’Türkiye kadınlar için tehlikeli bölge’

İSTANBUL | 18 – 03 – 2011 | İHD İstanbul Şubesi, tecavüz ile kadına yönelik şiddet konusunda yapılan başvurular ve haberlerden yola çıkarak hazırladığı 2010 Kadınların Yaşam Haklarına Yönelik Hak İhlalleri Raporunu açıkladı. Raporda, Türkiye’nin kadınlar için tehlikeli bir bölge haline geldiği vurgulandı.

Rapor, İHD şubelerine yapılan başvurular, kadın örgütlerinin araştırma ve incelemeler ile basında yer alan haberlerden yola çıkılarak hazırlandı.

Rapora göre son bir yılda 46 kadın ‘namus’ adı altındaki gerekçeyle öldürülürken, taciz ve tecavüz ise neredeyse günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.

Raporda, şiddetin gerekçesi bölgelere göre değişiyor gibi görünse de temelde yatan sebebin, erkeklerin kadınlar üzerindeki tahakkümü olduğu vurgulanıyor.

AİLE MECLİSİ HUKUKU HALA İŞLİYOR

Kürt bölgeleri ve iç Anadolu da ’namus’ kavramı gibi söylemlerle aile hukukunun işletildiğine dikkat çekilen raporda, İstanbul, Karadeniz, Trakya gibi bölgelerde erkeklerin kadınları kendilerine ait bir mülk gibi gördüğü kaydediliyor.

Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarının en az yüzde 64’ünde mağdurların tehdit altında olduğuna yer verilen rapora göre, kadınların birçoğu, ailelerinden, eşlerinden, sevgililerinden tehdit aldıkları yada şiddet gördükleri için karakollara başvuruda bulundu.

ERKEKLER BİR YILDA 46 KADIN ÖLDÜRDÜ

2010 yılında erkekler tarafından 46 kadın ‘namus’ gerekçesiyle öldürülüp, 3 kadın yaralanırken, öldürülen kadınlardan 9’unun yaşları, 6, 8, 12, 16, 17 arasında değişiyor.

’Namus’ cinayetleri ise genellikle boşanmak üzereyken eski eşini başka bir erkekle gören yada eşinin başka bir erkekle ilişkisi bulunduğunu iddia eden erkekler tarafından işlendiği raporda yer alan bilgiler arasında.

Raporda, namus cinayetlerinde 22 erkeğin hayatını kaybettiği, 10 erkeğin de yaralandığına dikkat çekiliyor.

Raporda, ölen ve yaralanan erkeklerin yüzde 92’si eşleri, eski eşleri veya akrabalarıyla ’yasak’ ilişki yaşadığı gerekçesiyle erkekler tarafından öldürülürken, yüzde 8’i kadınlar tarafından “kıskançlık veya başka bir kadınla ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle öldürüldü.

Rapordaki taciz ve tecavüz tablosu ise şu şekilde veriliyor;

* Yargı ve mahkemelere intikal eden en az 281 kadın ve çocuk tacize, 182 kadın ve çocuk tecavüze maruz kaldı. Taciz ve tecavüze maruz kalanların büyük çoğunluğu çocuklardır. 58 kadın, aile içi tacize uğradı. 26 kadın, aile içi tecavüze uğradı. ‘Tacize uğrayan kadınların yaklaşık yüzde 68’i çocuklardan oluşmaktadır. Çocuklar “baba, kardeş, enişte ve akrabalar tarafından taciz edildiği tespit edildi.

BURSA TACİZ VE TECAVÜZDE BİRİNCİ

* Taciz ve tecavüz olaylarının en çok yaşandığı kent Bursa ve Samsun olarak görülmektedir. Aile içi taciz ve tecavüz oların en çok yaşandığı bölge Karadeniz olarak tespit edilmiştir.

* 228 kadının intihar ettiği, şüpheli bir şekilde yaşamlarını yitirdiği yada eşleri, sevgilileri, akrabaları ve kardeşleri tarafından öldürüldü. 15 kadın yaralandı. Öldürülen 228 kadının, 8’inin anne veya karnında daha doğmamış bebeğinin olduğu, 44 kadının ise, 2, 5, 8, 12, 14 yaşları arasında olduğu tespit edilmiştir.

* ’İntihar’, şüpheli ölüm olaylarının yaklaşık yüzde 50’si Kürt bölgelerinde yaşanırken, yüzde 25 İç Anadolu bölgesi, yüzde 25’lık bir oran ise diğer bölgelerde meydana gelmiştir.

* Şüpheli kadın intiharlarının, “kadının intihara zorlanması, taciz ve tecavüz sonrası girilen bunalım, aile içi şiddete maruz kalması ve okullarda yaşadığı ve karşılaştığı, (kırık not, dedikodu, taciz, tecavüz, görüntülü şantaj) vb. sorunlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.

* En az 482 erkek ve oğlan çocuğu cinayet, yaralama, taciz ve tecavüz olaylarının faili olarak gözaltına alınmış ve büyük bir bölümü tutuklanmıştır.

* En az, 87 kadın fuhuşa zorlandı. Fuhuşa zorlanan kadınların yüzde 60’ının akrabaları, eşleri ve sevgilileri tarafından fuhuşa zorlandığı tespit edilmiştir.

* “Türkiye’de seks işçilerine yönelik hak ihlalleri giderek devam etmektedir. Birçoğu şiddet, yaralanma ve cinayete maruz kalmaktadır. Yaklaşık 100 bin seks işçisi bulunduğu tespitlerimiz arasında. ”Kayıt dışı ve sokakta çalışan seks işçileri için genelevler kurtuluş kapısı” olarak görülmektedir.

* ”Genelevler şiddet, sömürü ve zorla çalıştırmanın önlenmesi bakımından daha denetlenebilir mekânlar. Genelevlerde şiddete uğramaları ya da öldürülmeleri olasılığının daha düşük olduğunu düşünen seks işçilerden, yaklaşık 60 bininin genelevlerde çalışmak için başvuruda bulunduğu tespit edildi. “

* Tecavüz ve taciz olayları faillerinin, Okulda (öğretmenler, okul müdürleri, kamu personeli, akraba, baba, kardeş) veya diğer aile bireyleri olduğu, kadın ve çocukların en çok tanıyıp güvendikleri kişi olduğu tespit edilmiştir.

* 2010’da kadınlara ve çocuklara tecavüz edenlerin yüzde 85’i mağdurların tanıdıkları erkeklerdi. Tanımadıkları kişilerin tecavüz ve tacizlerine maruz kalanların oranı ise yalnızca yüzde 15 civarındadır.

* Taciz ve tecavüz erkeklerin sıkça başvurduğu cezalandırma yöntemlerinden biri olarak araştırmalarıma yansıdı. “Sevgilisinin kendisini aldattığından şüphelendiği gerekçesiyle tecavüz eden erkekler, kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisine tecavüz edenler, görüntülü şantajla tecavüz ve taciz edenler, İntikam için komşusunun ve hımsının karısına veya kızına tecavüz eden erkekler sıralandı.

Raporda son olarak, “Ancak bütün bu gerekçelerin temelindeki esas sebep, erkeklerin kadınları kendilerine ait bir mülk gibi görmesi ve erkekliklerini bu ”sahip olma” üzerinden geliştirmesi, egemenliklerini kadın bedeni üzerinden inşa etme çabasıdır. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hak iddialarının boşandıktan ya da ayrıldıktan sonra da devam ettiği görülmektedir” ifadelerine yer verilirken, Ocak ve Şubat 2011’de ise yaklaşık 25 kadının erkekler tarafından öldürüldüğüne değiniliyor.

ANF NEWS AGENCY