'Transseksüellere yönelik yaygın, sistematik hak ihlallerini durduralım!'

Yaşam Hakkı Her İnsanın En Temel Hakkıdır; Transseksüellere yönelik yaygın, sistematik hak ihlallerini durduralım!

VİYANA | 17 – 06 – 2011 | Yaşar; Türkiyeli ve transseksüel. Cinsel tercihinden dolayı, bütün transseksüeller gibi yaşamı tehlikede olduğundan Türkiye’den kaçtı ve Avusturya’ya gelerek mültecilik başvurusunda bulundu. Haziran’ın başında mahkemelerin aldığı karar ile Türkiye’ye geri gönderilmesi kesinleşti. Mahkemelere göre; Yaşar’ın transseksüel olması burada kalması için yeterli bir neden değildi. Mahkemelere göre; Türkiye’de transseksüel ve homoseksüellere karşı sürekli yaşatılan şiddet ve öldürme vakaları da yeterli değildi. Hâlbuki son bir kaç ay içerisinde, sadece Yaşar’ın tanıdığı üç, yine aynı evi paylaştığı üç arkadaşı daha olmak üzere 6 kişi öldürülmüştü. Yaşar Türkiye’ye gönderilirse, kendisinin de öldürüleceğinden korkuyor. Bu nedenle de, Türkiye’ye gönderilirse, başkaları onu öldürmeden kendi kendini öldüreceğini söylüyor. Fakat bu gerçekler mültecilik başvurusunun kabul edilmesi için yeterli neden olarak görülmüyor Avusturya mahkemeleri tarafından.

Yaşar, Viyana’daki insan hakları derneğine de başvurmuş olmasına rağmen, dernek te ona yardım etmeyi kabul etmedi. Toplumda genelde var olan transfobi ve homofobiden kaynaklı, cinsel tercihinden dolayı onun hayatının tehlike de olması bir anlam taşımıyordu mahkemeler ve insan hakları derneği için.

Yaşar’ın mültecilik başvurusunun kabul edilmesi, insanların cinsel tercihlerini özgürce yaşayabilmeleri için ve içi tamamen boşaltılan mültecilik haklarına karşı 13 Haziran Pazartesi günü Viyana’da bir yürüyüş gerçekleşti. Yürüyüş akşam saat 18.30 da üniversitenin önünde başladı. Orada yapılan konuşmalardan sonra yürüyüş 300 kişilik ve çok renkli bir insan kitlesi ile harekete geçti. Viyana insan hakları derneğinin önünde ara miting gerçekleştirildikten sonra, saat 20.00 civarlarında kortej Hernalser Gürtel’deki Viyana Polisiyesi’nin önüne geldi. Çünkü alınan bilgilere göre; Türkiye’ye geri gönderilmesini bekleyen Yaşar orda tutuluyordu. Konuşmalar yapıldı, türküler söylendi farklı dillerde. En sonunda da bir kadın; taleplerin kabul edilmesi için herkesin sesli bir şekilde bağırmasını ve yaşanan haksızlıklara karşı sesli bir çığlık atılmasını istedi. 300 kişilik kitleden ve herkes tereddütsüzce bağırmaya başladı. Daha sonra Kürt kökenli bir kadın megafonu eline alıp Türkçe ‘Ciao Bella’ şarkısını söylemeye başlayınca, herkes hep bir ağızdan, Türkçe, Almanca, İtalyanca ‘Ciao Bella’yı söyledi Yaşar için. ‘Ciao Bella’dan sonra moderatör tekrar geleceklerini bildirerek bitirdi eylemi.

Eylemden sonra Avusturya mahkemelerine tekrar bir mültecilik başvurusu yapıldı. İlk dilekçe de belli hataların yapıldığını ve bu yüzden alınan kararın hukuka aykırı olduğu saptandı. Şimdilik dilekçe kabul edildi ve Yaşar tekrar serbest bırakıldı. Mahkemesi sonuçlanana kadar da; Türkiye’ye geri gönderilmeyeceği mahkeme tarafından karar altına alındı.

Başka Yaşar’ların ne yazık ki böyle şanslı olmadıklarını ve her yerde toplumun bu duyarlılığı göstermediğini biliyoruz. Ama her insanın yaşama hakkını ağız dolusu gülüşlerle yaşayacağı günlerin de geleceğini biliyoruz. (Viyana Yeni Kadin)