Fransa’nın başkenti Paris’in banliyölerinde „Theo için adalet“ pankartı yükseliyor. 22 yaşındaki Theo, Afrika kökenli ve en önemlisi de Paris’in banliyö-varoşlarından biri olan 93 bölgesinde yaşıyor. Parisli bilir, 93 bölgesinde yaşamanın bedelinin büyük olduğunu! Geçtiğimiz hafta polis kontrolü için durdurulan Theo, 4 polis tarafından aşırı şiddete maruz kaldı ve devamında ağzına ve yüzüne biber spreyi sıkıldıktan sonra tecavüz edildi!
Theo’nun diğer şiddet gören ve polis tarafından tecavüze uğrayan gençlere göre bir farkı vardı. Yoldan geçen biri durumu fark ettiğinde, Theo’ya yapılanların tamamını kameraya aldı. Görüntüler internet ortamına yayılınca, devlet kerhen de olsa 4 polisi gözaltına almak durumunda kaldı. Theo, halen hastahanede bulunuyor. 60 gün iş göremez raporu verilmiş ama ne Theo’ya verilen rapor, ne da görüntüler Fransız yargıçlarının adalet terazisinde yerini bulamadı.
Olaydan sonra gözaltına alınan dört polis, yargı önüne çıkarıldığında, cop bir şiddet aracı olarak kabul edilerek, polisler hakkında tecavüzden değil, şiddetten dava açıldı. Hakim aynı zamanda 93 bölgesinde çalışmanın stresini de ekleyerek dosyaya, stres altında çalışan polisleri denetimli serbestlik şartıyla serbest bıraktı.
Theo’yu hastahanede ziyaret eden İçişleri Bakanı Bruno Le Roux, polislerin açığa alındığını belirtirken, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın adalet sağlanacak sözü de polisler için 4 günlük gözaltıyla sınırlı kaldı.
Bir haftadır Theo’nun yaşadığı bölgede bölge sakinleri demokratik temelde yürüyüşler düzenliyor. Bobigny Adliyesi’de görülen davanın ilk duruşmasında polislerin serbest bırakılmasının ardından ise bölge gençleri gece sokağa çıktı. Saatlerce süren çatışmalarda çok sayıda araç yakıldı. 24 gözaltının yaşandığı olaylar geceleri devam ediyor.
Bölgenin eski belediye başkanlarından Abdallah Benjama, polisin gençlere müdahalesi sırasında olayları durdurmak için aracı olmaya çalışırken, basına şu açıklamada bulundu; „Burada yaşayan herkes bu utancı hissetti. Bu polisler ne istiyorlar? Gençleri provoke etmeyin. Bu bölgede yaşayan gençler, eğitim sorunu, işsizlik, güvencesizlik, yüksek kira vb birçok şeyin altında eziliyorlar zaten. Bütün bunlar onları zaten dışlıyor. Bunlara yenilerini eklemeyin. Bütün bunlar genç bir adamı taşkınlığa itebilir!“ Benjama’nın bölgeyi özetleyen bu sözleri, ötekileştirilen göçmen gençlerin her an patlayama hazır olduğunu da gösteriyor.
Yaşanan gelişmelerin ardından devlet yetkilileri tek tek televizyon ekranlarından gençleri sakin olmaya çağırıp, adaletin sağlanacağını telkin ediyor. Aynı devlet yetkilileri, polise sınırsız güç kullanımını OHAL’le vererek, Theo’nun başına gelenleri kendileri örmemiş miydi! Daha birkaç ay önce yine Paris banliyölerinden Nanterre’de bir genç polis tarafından kontrol sırasında uygulanan şiddet sırasında ölmemiş miydi! Bu gençler, açık bir biçimde görüntülerle sabit olan tecavüz olayını kabul etmeyip olayı münferit bir „şiddet“ olarak değerlendiren ve polisleri serbest bırakan adaletinize inanır mı!