Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru, Türkiye’nin Schengen uyumlu yeni pasaportlar konusunda AB ile bir proje hazırlamış olduğunu, yeni pasaportlar için ihaleye çıkılacağını söyledi.
Içinde “çipi olan, içinde parmak izi ve diğer bilgilerin yer aldığı pasaport“ olarak tarif ederken, beş sene önce değişen pasaportlar için de AB’ye uyumlu gerekçesini öne sürmüşlerdi.
Yeni verilecek olan pasaportlar için Bakan, “O pasaportlar 5 sene önceki güvenlik sistemine göre hazırlanmıştı. Güvenlikle ilgili, sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada çok daha üst standartlar geldi. Yeni pasaportlarımız ile bazı Avrupa Birliği üyelerinden daha yüksek güvenli pasaportlara sahip olacağız, pasaport ve cüzdan ücretleri vatandaşlar tarafından ödenecektir“ sözünü de ekledi. Asıl amaç son cümleydi…
ŞİMDİ SORALIM:
Almanya Belediyeleri vatandaşlarına verdiği pasaportların süresini neden 15 sene süreli veriyor, Avrupalıların pasaportları güvenli değil mi? Dünyanın en pahalı pasaportlarına sahip olan Türkiye Vatandaşlarından ne kadar para kazanılması hesaplandı?
Bedeli var;
Pasaport almanın yüklü bir bedeli var; Bir gün işe gitmeyeceksin. Sabah erken kalkacaksın, arabana benzin alacaksın, bağlı olduğun Konsolosluğa gideceksin, Fotoğraf çektireceksin, pasaport için ücret ödeyeceksin, kimlik için ücret ödeyeceksin, acıkacaksın ve bir Resturant’a uğrayarak yemek yiyeceksin, evine döneceksin.
Emekliyseniz durumunuz daha da vahim.
Bitmedi;
Aldığın yeni pasaportu, bağlı olduğun Belediye’ye götüreceksin, sıra fişi çekip sıranın gelmesini bekleyeceksin, pasaportun işlemlerini yaptıracak ve bir ücret daha ödeyeceksin.
Dahası:
Yabancılar Dairesine uğrayacak, yine sıra bekleyecek ve yeni pasaportunu kaydettireceksin.
Bunun bir tek adı var;
Soygunculuk ve haksız kazanç. Avrupalılar da bu işten yüklü bir para kazandıkları için keyfleri yerinde..
Peki, Demokratik Kitle Orgütleri ne güne duruyorlar? Kim haklarımızı savunarak, devam eden bu keyfi soyguna karşı bizlerin sesi-soluğu olacaktır?
Zeynel Gül