İstanbul: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün hapishanelere gönderdiği 10.11.2014 tarihli genelge ile süreli yayınlara Ankara Sincan hapishanesinde yasak getirildi. Tutsaklara gazete ve dergileri para ile satın almaları dayatılan bu keyfi uygulamalara karşı TKP/ML, MLKP ve MKP dava tutsakları bir açıklama yaptı.
Elimize posta yoluyla ulaşan açıklamada, “19 Aralık’ın devamı olan bu Genelgeyi kabul etmiyoruz” vurgusu yapılarak şunlara yer verildi: “2005’ten bu yana yürürlükte olan Ceza İnfaz Kanunu’nda yer alan 62/1’i yine uygulamaya kalkışıyorlar. Söz konusu genelgenin gerekçesi ise şöyle: Devrimci tutsakların basın yoluyla örgütlerden haber aldıkları, bu yollardan iletişimlerini sürdürdükleri için de örgütlerden kopmalarda azalmalar gözlemlenmiştir deniliyor. Yani tecrit-tredmancılar kendi aralarında yaptıkları muhasebe ile de devrimci iradenin teslim alınamayacağını bir kez daha itiraf ediyorlar. Kitaplarımıza, dergilerimize yönelik bu saldırılarla hapishanelerdeki tecridin daha da artırılması amaçlanmaktadır. 19 Aralık’ın devamı olan bu Genelgeyi kabul etmiyoruz”
“Devrimci basın da, tutsaklar da susturulamadı-susturulamayacak”
Devrimci tutsaklar açıklamanın devamında, yayınlara yönelik saldırılarla daha önce de karşılaştıklarını vurgulayarak şunlara yer verdi; “Bu saldırıları her seferinde boşa çıkarttık. Tıpkı 12 Eylül’ün, ezilenler ve emekçiler nezdinde bir hükmü olmadığını Gezi’de ve Kobanê’de halkların birleşik gücüyle gösterildiği gibi. 19-22 Aralık 2000’de hapishanelere yönelik saldırıların, devrimci tutsakların örgütlü iradesi ile hükümsüz kılındığı gibi. Devrimci tutsakların tüm yaşamını F tipleştirmenin en büyük saldırısı olan hücrelere, tecrit-tredman sistemine, boyun eğmediği gibi.
Devrimci basının, kitaplarımızın hapishanelere hiç alınmadığı yıllarda da teslim olmadık. Devrimci basın da, tutsaklar da susturulamadı-susturulamayacak. Şimdi de teslim olmayacağız.
Bugün bizlere yapılan bu saldırı resmi ve sivil katillere yasal koruma zırhı getiren, tüm toplumu terörize etmeyi amaçlayan ‘güvenlik paketinin’ hapishanelerdeki devamıdır. İçeride de dışarıda da bu saldırıları boşa çıkartacağız.”
“Gazetemizi, dergilerimizi kitaplarımızı teslim etmeyeceğiz”
Saldırıları içeride ve dışarıda devrimci dayanışmayla geri püskürteceklerini bildiren tutsaklar, açıklamalarında son olarak şunlara vurguları yaptı: “Onlar, tarih boyunca düşünceye pranga vurmaya kalkışanların, kitap yakanların, devrimci basına sansür uygulayanların mirasçılığını yaptılar. Bizlerse; Muzaffer İlhan Erdostların, Musa Anterlerin, Hrant Dinklerin, Suzan Zenginlerin, Deniz Fıratların, Kadri Bağduların, Rohat Aktaşların mirasçılarıyız.
Bizi biz yapan bu güzel insanlardır. Bizi biz yapan örgütlü irademizdir, kolektif bilincimizdir. Devrimci değerlerimize saldırmaya yeltenenler, her zaman hak etikleri cevabı alacaklardır. Hücreler, ‘ceza’lar, yasaklar bunu engelleyemez. Gazetemizi, dergilerimizi kitaplarımızı teslim etmeyeceğiz. Onlarsa tarihin kayıtlarına, bir kez daha yenildiler diye yazılacaklar.
Baskılar Bizi Yıldıramaz!
Devrimci İrade Teslim Alınamaz!
Ankara Kadın Kapalı Hapishanesi!
TKP/ML, MLKP, MKP Dava tutsakları!”