SİLVAN’DA DEVLET ZULMÜNE SON! YAŞASIN KÜRT ULUSUNUN HAKLI DİRENİŞİ!
Seçim gösterisi bitti. Türk Hakim sınıflarının AKP kliği iktidarını bir dönem daha, seçim hileleri ve katliamlarla halka saldığı korku iklimiyle kazandığı 1 Kasım seçim sonuçlarına göre 4.dönem iktidarını sürdürecek.
Katliam ve vahşetleri Roboski katliamıyla tescillenen, Suruç, Cizre, Amed ve Ankara’da yaptıkları katliamlarına Silvan’ı da ekleyen bu katiller sürüsünün ilk icraatları yine kan ve gözyaşı oldu. Silvan’ı abluka altına alarak, sokağa çıkış yasakları koyarak, gıda ve yaşam için gerekli ihtiyaç maddelerini engelleyerek, direnen Kürt ulusunun direnişini kırmaya çalışıyorlar.
Faşist Türk Devletinin Silvan’da Kürt ulusuna yaptığı zulüm yeni olmayıp, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne 95 yıldır süren katliamcı geleneğin ve Kürt ulusu üzerinde sürdürülen milli zulmün devamıdır. Tarihleri boyunca uyguladıkları bu milli baskı katliam ve zulüm politikalarına, Ağrı’da, Koçgiri’de, Dersim’de toplu kıyımlara mağruz kalan Kürt ulusu, tarih ve dünya kamuoyu tanıktır.
Kürt Ulusal Hareketi’nin 1984’ten beridir radikal tarzda sürdürdüğü özgürlük mücadelesi sonucu, dönem dönem sıkışan ve çareyi “Çözüm Süreci” adı altında zaman kazanarak ve Kürt ulusal mücadelesinin diri, devrimci dinamiklerini tasfiyeyi ve imhayı amaçlayan politikalara devam eden, hiç bir samimi ve dürüst davranış göstermeyen, her fırsatta Kürt halkına ve meşru demokratik hak taleplerine saldıran, Türk devleti ve onun bugünkü hükümeti AKP’nin diktatör bozuntusu Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte daha da azgınlaşacağını görmek zor değildir.
Birbirleriyle kanlı bıçaklı olanlar veya öyle görünenler yine kafa kafaya vererek işçi sınıfına ve emekçilere, devrimci ve komünistlere olduğu gibi, bugün yine bir kez daha bıkmadan Kürt halkının ulusal haklarını kazanma ihtimaline karşı ordusu, MiT’i, polisi, IŞİD’i ve Osmanlı Ocakları çeteleri ile Kürtleri katlederken; burjuva siyasetçisi, basın ve medyası, akademisyeni ve benzerleri de sessizliğe gömme uğraşında birleşiyorlar.
Tarih Silopi, Cizre, Amed, Sur, Yüksekova, Varto, Silvan’da kitlelerin kahramanca direnişine, faşist diktatörlüğün de katliamlarına tanıklık ediyor.
Katiller adeta soykırım tehdidi ve provası gerçekleştiriyor. Liberal-aydın-demokrat görünümlü ırkçılığın, şovenizmin rengi daha net ortaya çıkıyor. İdeolojik manipülasyonlarla yeni işbirlikçi Kürt önderleri yetiştirme çabaları birbirine karışmış durumda. Ezilenler, teslim alınmak için uzatılan hediyeleri elinin tersiyle iten Kürt emekçilerinin tam hak eşitliğinin gerçek kurtuluş ve çözümün bir devrimle mümkün olduğu ve Kürt ulusal hareketinin devrimci hamlesiyle direnmekten başka çarelerinin olmadığı gerçeğini bir kez görmelidir.
Faşist devletin katliam ve saldırılarına karşı, Kürt ulusunun direnişiyle dayanışma, bulunduğumuz tüm alanlarda sokaklara çıkarak hesap sorma bilinci, tüm bu baskı ve zulüm politikalarına dalgakıran olacaktır.
ATİK olarak tüm demokratik kamuoyunu, göçmen emekçileri Silvan başta olmak üzere Kürt halkıyla omuz omuza olmaya, dayanışma eylemleri örgütlemeye ve yapılan etkinliklere katilmaya; Silvan`a ses vermeye, direnişe güç vermeye çağırıyoruz!
Kürt ulusuna tam hak eşitliği !
Faşist devletin zulmüne karşı, Kürt Halkıyla dayanışmayı yükseltelim !
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu