Anasayfa , Avrupa , Schwenningen’de Rojava İle Dayanışma Eylemi

Schwenningen’de Rojava İle Dayanışma Eylemi

Schwenningen|28.11.2022| Türk devleti, 20 Kasım’dan beri, Medya Savunma Alanları’na, Rojava ve Irak Kürdistanı’na yönelik yoğun hava saldırılarını sürdürmekte. Hastaneler, su ve enerji kaynakları gibi sivil tesisleri ve sivil yerleşim yerlerini de bombalayan faşist TC devletinin saldırılarında onlarca insan yaralandı, onlarcası katledildi. AKP – MHP faşizmi, Rusya ve ABD emperyalizminden icazet alarak bu saldırıları gerçekleştirmektedir.

19 Aralık gecesi başlayan saldırılar nedeniyle 20 Aralık Pazar günü Schwenningen Pazar yerinde biraraya gelen yerli ve göçmen devrimci, demokrat  kurumlar, spontan bir miting gerçekleştirerek 26 Kasım Cumartesi günü, daha örgütlü ikinci bir miting kararı allar.

26 Kasım Cumartesi günü saat 13.00’te Schwenningen Pazar yerinde Alman ve Türkiyeli devrimci kurumların ve kitlenin toplanmasının ardından, die Linke Zentrum’dan bir arkadaşın selamlama konuşmasıyla miting start aldı. Mitinge die Linke Zentrum Schwenningen, ATİF, ADHK, Öncü Partizan, MLPD, DİDF ve İranlı kadınlar katıldılar.

Selamlamanın ardından  ATİF adına söz alan arkadaş, ATİK – YDG – Yeni Kadın’ın ortak açıklamasını  okudu. “Kobane Düşmedi, Düşmeyecek!” diye başlayan açıklama; “Faşist AKP-MHP kliği bu saldırıların gölgesinde seçim hesapları yapmaktadır. Kitleleri yeniden bir kamplaşmanın içerisine çekerek, bu katliam girişimine karşı çıkanları hedef tahtasına oturtmanın peşindedir. HDP ve çalışanlarına yönelik saldırıların önü açılmakta, Taksim ve Rojava saldırıları hakkında açıklama yapanlar, soru soranlar terörist ilan edilmektedirler. Taksim saldırısının üzerinden dakikalar geçtikten sonra, “Talimat Kobane’den” denilerek yapılmak istenen ortaya konmuş ve muhalif tüm kesimler de hedefe konmuştu.” diye devam eden açıklamada, bu saldırıların arka planı anlatıldı ve bu saldırganlığın karşısında ortak mücadelenin önemine vurgu yapıldı.

Ardından MLPD adına söz alan arkadaş, Kuzey Irak’ta Türk ordusu, bahardan bu yana Kürt gerillalarına yönelik saldırılarında tüm teknolojik donanımına rağmen istediği ilerlemeyi kaydedemedi, gerillanın direncini kıramadı. Dolayısıyla son çare olarak toplu kimyasal silahlar, yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlarla saldırmaya başladı. TC devletinin işlediği bu insanlık suçuna sattığı silahlarla destek veren başta Alman devleti olmak üzere, tüm emperyalistler ortaktır.” dedi ve o da mücadelenin ortaklaştırılmasının önemine vurgu yaptı.

MLPD’nin ardından söz alan İranlı kadın arkadaş, konuşmasında, İran’daki halk ayaklanmasına vurgu yaparak, “Molla rejimi kurduğu baskı ve sindirme politikalarıyla, başta kadın hakları olmak üzere,toplumun tüm demokratik hakları gasp etti. Toplum üzerinde yükselttiği korku ile bugüne kadar halkı sindirdi. Ancak Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi, bardağı taşıran son damla oldu ve halk isyan etti. Başta kadınların cesaretle ateşlediği bu kıvılcım, işçi ve öğrenciler tarafından da sahiplenilerek direniş bütün İran’a yayıldı. Devletin polis ve askeri acımasızca halka saldırmakta. Net bilgi alınamamkla birlikte yüzlerce ölü, bir o kadar da yaralı var. Binlerce insan ise tutuklanmış durumda. Mesela bu direnişin sembolü haline gelen Jina Mahsa Amini için yapılan şarkıyı söyleyen sanatçı şu anda tutuklanmış durumda. Şiddetli baskıya rağmen halk aylardır sokaklarda İslamcı rejime karşımücadele ediyor. diyerek, o da bu duruma sessiz kalan batı emperyalizmini  eleştirdi ve tüm demokrat , devrimci güçleri İran halkının bu direnişini desteklemeye çağırdı.Jin, Jiyan, Azadî, “Zan, Zendeki, Azadi!” sloganlarıyla konuşmasını sonlandırdı.

Son olarak die Linke Zentrum adına söz alan arkadaş; “Türk devleti bir haftadır, Rojava’daki Devrimi yok etmek için Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik saldırılarını büyük ölçüde genişletti. Şu anda Rojava ve Şengal savaş uçakları ile bombalanıyor. Hastaneler, okullar, su ve enerji kaynakları NATO ülkesi Türkiye tarafından hedef alınıyor ve ölenlerin çoğu sivil halktan insanlar. Başta Almanya olmak üzere batılı emperyalistler de suskun kalarak bu suça ortak olmakta ve hep birlikte Rojova devrimini boğmaya çalışmaktalar.

Erdoğan, Rojava’ya saldıracağını uzun zamandır dillendirmekteydi. Ancak Suriye üzerindeki hava sahasını kontrol eden Rusya ve ABD’nin bu saldırıya onay vermesi gerekmekteydi. İki ezeli düşman,çıkarları gereği bu noktada anlaştılar ve hava sahasını TC askeri uçuşlarına açtılar. Çünkü;devrimci kazanımlarıyla demokratik Rojava’da yaşam; kadın – erkek eşitliği, kadın özgürlüğü, her milliyetten ve her inançtan tüm insanların eşitliği, toplumun ve ekonominin halkın ihtiyaçlarına göre örgütlenmesi ve doğaya saygı gösterilmesi temeli üzerine inşa edilmektedir. Bu durum, kapitalist ve emperyalist güçlerin çıkarlarına uygun değildir.” dedi ve Villingen – Schwenningen’deki tüm devrimci, demokrat güçleri Rojava’yı sahiplenmeye çağırdı. Sözlerini;  “Jin, Jiyan Azadi (Kadın, Yaşam, ÖzgürlükHoch die Internationale Solidarität! (Yaşasın Devrimci Dayanışma) sloganlarıyla sonlandırdı.

Kürtçe marşlar eşliğinde çekilen halaylarla eylem sona erdi.