Röportaj-Çeviri | “Kimin takibata uğrayacağına politik olarak karar verilir”*

Haber Merkezi |27.12.2018|  Alman sol gazetesi Junge Welt (JW-Genç Dünya) muhabiri Peter Schaber’e, Alman Ceza Yasası 129b maddesine göre soruşturma açıldı. Kürt mücadelesi mercek altına alınıyor. Lukas Theune[1] ile konu üzerine bir röportaj gerçekleştirildi.

JW: Aralık ayının başında gazetemiz araştırma muhabiri Peter Schaber, Berlin Emniyet Teşkilatı’ndan (LKA) bir mektup aldı: Alman Ceza Yasası’nn 129. maddesinin b bendine dayanılarak “Yabancı bir ülkede faal olan bir terörist gruba yardım etme” suçlaması getiriliyor. Somut olarak önceki yıl Suriye’de bulunması olaya delil olarak sunuluyor ve Schaber’in YPG’ye katıldığı iddia ediliyor. Konu hakkında neler biliyorsunuz?

Lukas Theune (LT): Peter Schaber dosyasına bakabildiğim kadarıyla, istihbarat servisinin konuya dair notları ve gazete küpürleri mevcut. Birde Devlet Koruma Memuru’nun Berlin-Kreuzberg’de gerçekleştirilen panele ilişkin raporu var.

JW: çok detaylı anlatımlar olduğu söylenemez gibi

LT: Hayır, dosya 60 sayfalık ve oldukça ince bir dosya. Federal İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma izni henüz vermediğini söylememiz gerekir. Buda demektir ki, bu aşamada henüz bir dava açılamaz. Ancak öyle görünüyor ki Federal Savcılık, sadece Rojava’da bulunmasından yola çıkarak silahlarla ilişkisi olabileceği sonucuna varmış ve  soruşturma sürecini başlatmış bulunuyor. Önceden böylesi bir durum yoktu. Elbette soruşturma süreci sessiz sedasız tekrardan takipsizlikle sonuçlanabilirde.

JW: YPG ile ilgili 129b soruşturması şimdiye kadar demek ki böyle yürütüldü?

LT: Evet öyle

JW: Schaber olayının daha farklı devam edeceği yönünde herhangi farklı bir emare var mı?

LT: Bu aşamada böyle bir şey söyleyemeyiz. Nihayetinde bu durum önceden bilemeyeceğimiz Adalet Bakanlığı’nın kararına bağlı. Anti-terör ceza hukukunun politik boyutu da bu olay nezdinde daha fazla açığa çıkmış olacak: kime karşı dava açılacağına mahkeme veya savcılık karar vermeyecek, bilakis bakanlık formunda yürütme buna karar verecek.

JW: YPG’nin kendisi Federal Almanya’da yasak değilken, 129b maddesine göre soruşturma açılması nasıl açıklanabilir?

LT: Bu çok güzel bir soru, eğer bir dava açma durumu yaşanırsa bunun özellikle sorulması gerekir. Federal Savcılığa göre terör örgütlenmesi olduğuna dair yeterli delil mevcut. Ancak YPG’nin kendi başına bir örgütlenme olduğu veya PKK’nin yan kolu olduğu noktalarında oldukça farklı belirlemeler yapılıyor. Bu noktada net bir tanımlama yok, ki bu belirlemenin net olması bile bir soruşturma açmak için yeterli değil.

Temel olarak suç olayının oluşup oluşmaması, hangi örgütün Alman yürütme organları tarafından yasak kategorisine alınıp alınmamasından bağımsız bir durumdur. Almanya’da 129b davası kapsamında, yasak olmayan bir örgüte üye oldukları suçlaması ile yargılanan bireyler var. Münih komünistler davası buna bir örnek, Türkiye komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML)’ye üye oldukları iddiasıyla 10 kişi yargılanıyor ve bu örgüt Almanya’da yasak bile değil.

JW: YPG’nin PKK’nin temsilcisi olduğuna dair belirlemeler yapılmak isteniyor. Bu gerçekten böyle mi?

LT: Soruşturmanın başlatılması için yapılan gerekçelendirme bu şekilde. Ancak hiçbir makamın veya yetkilinin bu konuya dair net resmi bir açıklaması henüz yok.

JW: Bu kadar netleştirilmemiş ve politik kararlar varken açıkça büyük oranda bir keyfiyetten bahsedebiliriz

LT: çok doğru! Tarihte keyfi bir şekilde uygulanmış politik ceza davalarıdır söz konusu olan. Bu dava özgülünde de durum değişmiyor. Kanımca bu durumda tüm terör ceza hukuku etkilenecektir.

JW: Türk ve Alman hukuk makamlarının birlikte çalıştıklarına dair neler söyleyebilirsiniz?

LT: Bildiğim tüm soruşturma dosyalarına baktığımız zaman Türk makamlarının bulguları titiz bir şekilde mümkün mertebe dosyaların dışında tutulabiliyor. Açıkça ortaya çıkabilecek problemler konusunda yeterince bilinçliler. Ancak net olan şu ki, polis ve istihbarat servisleri arasında düzenli bilgi alış-verişi gerçekleşmektedir.

JW: Bu tür soruşturmalarla YPG’nin, sol politik mücadelenin bir parçası olarak zayıflatılması mı amaçlanıyor?

LT: bir hukukçu olarak sadece söyleyebilirim ki, kimin soruşturmaya tabi olacağına bakanlıklar ve yetkili kurumlar politik olarak karar veriyorlar. Federal hükümetin çıkarlarının, sol yapıların ve fikirlerin teşvik edilmesinden geçmediği tespitini yaparsam, muhtemelen durumu fazla abartmış olmam.

*Junge Welt gazetesi tarafından yapılan röportaj AHM tarafından çevrildi

[1] Berlin’de bir avukat