Home , Haberler , Roboski Katliamı’nın 10. Yılı

Roboski Katliamı’nın 10. Yılı

HABER MERKEZİ|28.12.2021| Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde T.C. devletinin otuz dört Kürt köylüsünü katletmesinin üzerinden tam 10 yıl geçti. 28 Aralık 2011 tarihinde TSK’nın bombardımanı sonucunda sınır ticareti yapan köylüler acımasız bir şekilde katledilmiş, buna karşılık devlet yetkilerinin katliamı meşrulaştıran açıklamalarını dinlemiştik. Aradan geçen bunca zamana karşın devletin Kürt ulusuna yönelik tavrında hiçbir değişiklik olmadı. Hala yapılan katliamların burjuva medya ve parlamentoda savunulduğunu görüyoruz…

Roboski Davası Hangi Aşamada?

Devletin tüm olanaklarını kullanarak yapmış olduğu vahşeti meşrulaştırma çabası yargıda da alenen görülmektedir. On yıldır kayda değer hukuki bir adımın atılmadığı Roboski davasında failler korunmaya devam ediliyor. Hukuki sürecin ilk aşamasından itibaren şu gelişmeler kaydedildi:

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu hazırladığı raporda kimlik tespiti yapmanın imkânsız olduğu ve olayın kasten yapıldığına dair bir delilin bulunmadığı sonucuna vardı. 2013 yılında davaya bakan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı „taksirle ölüme sebebiyet vermekten“ dolayı dosya hakkında görevsizlik kararı verirken, dosyayı devralan Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından da takipsizlik kararı verildi. Katliamda hayatını kaybeden ailelerin yakınları 2014’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurularını yaptı. Buna karşılık mahkeme başvuruda eksikliklerin olduğu bahanesiyle yapılan başvuruyu usulden reddetti. 2016 yılında birçoğu Roboski’de katledilenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Bu başvuru da “iç hukuk yolu henüz tükenmedi” gerekçesiyle reddedildi. Dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın Roboski davasına dair yeni incelemelerin yapılabileceği ve olayda FETÖ parmağı olduğu sözleri ile olayın aslında bir operasyon hatası değil “kasıtlı bir devlet suçu” olduğunu itiraf etmiş oldu. Bunu yeni bir delil olarak mahkemeye sunan ailelerin yeniden yargılama talepleri, bir kez daha hukuksuz bir şekilde reddedildi. Ve dava henüz bir aşama katetmiş değil. Ayrıca katliamda hayatını kaybedenlerin ailelerine Şubat 2012’de Başbakanlık tarafından kişi başına 123 bin, toplamda da 4 milyon 180 bin TL tazminat ödenmiş ancak aileler bu tazminatı kabul etmemişlerdi.

Roboski Katliam’ında bir çok yakınını kaybeden Ferhat Encü ise  „Yargı mekanizması, bu katliama karar veren, onu gerçekleştirenleri kollayan bir yerde durdu. Buna karşın katillerin açığa çıkmasını, yargılanmasını isteyen, adalet mücadelesi veren ailelerin başına olmadık şeyler getirildi, dava edilenler oldu, tutuklananlar, gözaltına alınanlar, coplanıp şiddete uğrayanlar ya da para cezası alanlar oldu. Burada hukuk siyasi saiklerle işliyor ama milyonda bir de olsa umutlu olmak istiyoruz, yeter ki küçük bir irade gösterilsin. Çünkü emir komuta zinciri çerçevesinde insanlığa karşı işlenen bu suçta 34 insanın yaşam hakkı çok korkunç bir şekilde ihlal edildi. Bunun davaya dönüşmesi gerekir. Biz umudumuzu korumak istiyoruz ama güncel meseleler ve siyasi anlayıştan kaynaklı çok da umutlu değiliz.“ dedi.