Anasayfa , Avrupa , PARİS KOMÜNÜNDEN BUGÜNE KADINLAR BARİKATLARI TERKETMİYORLAR

PARİS KOMÜNÜNDEN BUGÜNE KADINLAR BARİKATLARI TERKETMİYORLAR

Hiçbir toplumsal alt üst oluş yoktur ki, kadınlar içinde olmasın. Bütün toplumsal devinimlerde kadınlar kararlılıkla ve cesaretle her daim barikatların en önünde yer almıştırlar. Örneğin Paris Komünü’nde kadın Komünarların “düşmana saldıracak yeterli silahımız yoksa, bizim kızgın yağlarımız var” sözleri, burjuvaziye karşı mücadelede yer alma kararlılıklarının göstergesidir. Avusturyalı kadınlar bu yıl kadın grevini, şanlı Paris Komünü’nün 150. Yılında, kadınların mücadeledeki kararlılığını göstermek ve anılarına saygı için Paris Komünarlarına atfediyorlar. Burjuvazinin kadınlar için belirlediği toplumsal statüyü yerle bir eden kadın komünarlara şan olsun… Şan olsun ilk proleter iktidar deneyimini dünya halklarına tanıştıran komünarlara…

Soyguna Karşı 12 Haziran’da Grevdeyiz;

Avusturya’da da kadınlar, tüm dünya coğrafyalarında olduğu gibi yüzlerce yılı kapsayan mücadeleler sonucunda birtakım haklar elde ederek toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında önemli kazanımlar elde ettiler. Uzun yıllar verilen mücadeleler sonucu, 1979’da “Eşit Muamele ve Eşit İşe Eşit Ücret” Yasası yürürlüğe girdi. Ancak aradan geçen 42 yıla rağmen yasa hala pratik yaşama gerektiği gibi uyarlanmamaktadır. Örneğin, “cinsiyete dayalı ücret farkı” olarak bilinen kadın ve erkek arasındaki gelir farkı hala yüksektir. Kadınlar eşdeğer iş için erkeklerden ortalama %16 daha az kazanıyor. Bu gerçekliğe kadınların yarı zamanlı, esnek çalışma sistemlerinde aldıkları ücretlerin daha da fazla düşmesi ve evde harcanan görünmeyen yoğun emek te eklendiğinde, Avusturya’da cinsiyete göre toplam gelir farkı %44,9’u bulmaktadır. Bu da kadınların, eşdeğer işte çalışan erkeklerden yılda 46 milyar Euro daha az kazandığını gösteriyor.

Bu gerçeklik, kadınların 1 Ocak’tan 12 Haziran’a kadar hiçbir karşılık almadan çalışması anlamına geliyor. Yani kadınlar senenin 6,5 ayında bedava çalışmış oluyorlar. Bu nedenle Avusturyalı kadınlar, 12 Haziran’ı “soyguna karşı kadın grevi” diye adlandırıyorlar ve son iki yıldır 12 Haziran’da her alanda greve çıkarak yaşamı durduruyorlar. Ancak; birbuçuk yıldır süren Corona 19 pandemisinin gölgesinde cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, şiddet, kadın katliamları çok daha fazla arttı. Dolayısıyla bu yıl, grev için nedenlerimiz daha güçlü..

Toplumsal Eşitliğin yakalanması için 42 yıl daha beklemeyeceğiz.

Patriarkaya baş kaldırıp, “korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” diye isyan eden biz kadınlar ve LGBTİ+ topluluklar şiddete, cinsiyetçiliğe, homofobiye ve transfobiye, emperyalist savaşlara, ırkçılığa, doğa katliamına, sömürüye karşı bu yıl daha büyük bir öfke ve mücadele azmiyle her yerde yaşamı bir günlüğüne durduruyoruz. Bir kez daha emeğimize, kimliğimize, hayatlarımıza Komünarların bize devrettiği mücadele ruhuyla sahip çıkarken, doğa ve insan düşmanı emperyalist politikaları protesto ediyoruz.

Yeni Kadın olarak; bizler de Avusturya’da bu grevin ve direnişin bir parçası olduğumuzu beyan ederken, Avrupa’nın diğer coğrafyalarında faaliyet gösteren Yeni Kadın aktivistleri olarak ise; bu grevi selamlıyor, taleplerinin taleplerimiz olduğunu beyan ediyoruz.

Unutmayalım ki; Mücadele Kadınları Birleştirir, Kadınlar Dünyayı Değiştirir!..

Komünarlar Mücadelemizde Yaşıyorlar!

İstanbul Sözleşmesi İmzacı Bütün Ülkelerde Eksiksiz Uygulansın!