Home , Dünya , Okumak Beyni Nasil Değiştirir?

Okumak Beyni Nasil Değiştirir?

DÜNYA | 21 – 11 – 2010 | Yazılı diller biliminsanları için birer bulmaca olma özelliğini korumaktadır. Çünkü sembollerin anlamını çözmek karmaşık nöral devrelerin varlığını gerektirmektedir. İnsanoğlu sadece 5000 yıldır okuma ve yazma becerilerine sahiptir ki, bu süre temel evrimsel değişiklikler içn çok kısa bir süredir. Bu nedenle okuma, başka amaçlar için evrilen başka bazı nöral devrelerle ilgili gibi görülmektedir; fakat hangileriyle?

Institut National de la Santé’de bilişsel nörobilimci olan Stanislas Dehaene, Fransa, Belçika, Portekiz ve Brezilya’dan meslektaşları ile okumayı çocukluğunda öğrenmiş 31, erişkinliğinde öğrenmiş 22 ve okuma yazma bilmeyen 10 kişiden oluşmak üzere toplam 63 gönüllü üzerinde, beyin görüntülemeyi içeren bir çalışma yapmışlardır. Science dergisinde bu ay internette yayınlanan çalışmaya göre, okumayı bilenler hangi yaşta öğrenmiş olduklarından bağımsız olarak, yazılı kelimelere beyinlerinin çeşitli bölgelerinde çok daha karmaşık tepkiler vermektedir. Dehaene geçmişteki araştırmalara da dayanarak bu bölgelerden biri olan sol oksipital ve temporal lobların birleştiği bölgenin okuma ile özellikle ilişkili olduğu sonucuna varmıştır. Okur yazar olmayan kişilerde değil fakat okumayı bilenlerde, yazılı kelimeler, konuşulan dile yanıt veren sol temporal lobda da aktivasyona yol açmaktadır. Dehaene bu bulguların  okumanın, insanoğlunun daha eski iletişim yolu olan sözlü dili desteklemek için evrimleşen devrelerden faydalandığını gösterdiğini söylemektedir.

Okumanın temel olarak görme ve konuşma için kullanılan bölgelerle ilişkili olmasının anlamlı göründüğü belirtilmektedir. Araştırmacılar okumayı yaşamının erken evrelerinde öğrenenlerin okur yazar olmayanlara göre yüz görüntülerine karşı beyinlerde sol oksipito-temporal kortekste daha küçük bir alanın yanıt verdiğini bulmuşlardır. Dehaene okumanın, beynin bu bölgesini kullanmak üzere örneğin yüz tanıma gibi diğer beyin işlevleriyle yarıştığı yorumunu yapmaktadır. Eğer öyleyse, okuma öğrenmek insanların yüz tanıma becerilerinin kötüleşmesine mi yol açar? Bu görüşü sınamak için çeşitli testler yapılmaya başlanmıştır fakat Dehaene büyük bir farklılık görmeyi beklemediğini söylemektedir.

NÖRAL ESNEKLİK

Stanford Üniversitesi’nden nörobilimci Brian Wandell sol oksipito-temporal korteksin beynin yazılı dilin öğrenilmesi aşamalarında önemli ölçüde uyum sağladığı düşünülen bir bölge olduğunu söylemektedir. Araştırmacılar uzun zamandır yaş ilerledikçe beynin nöral esnekliğinin azaldığını düşünmektedir, bu nedenle bu bölgenin okumayı sonradan öğrenen erişkinlerde bile değişiklik gösterdiğinin belirlenmesi önem taşımaktadır.

Basque Biliş, Beyin ve Dil Merkezi’nin (Centre on Cognition, Brain and Language) yöneticisi Manuel Carreiras, Dehaene ve ekibinin yaptıkları çalışmanın son derece önemli olduğunu söylemektedir. ‚Eğitimin beynin düzenlenişini değiştirdiğinin belirlenmesi çok önemli bir buluştur‘ demektedir. Bununla birlikte Carreiras, Dehaene’nin sol oksipito-temporal bölgenin okuma ile ilgili olduğu görüşüne katılmayan bilimcilerin de olduğunu belirtmektedir.(birgün)