Anasayfa , Haberler , Öğretmenler soruyor: “Eğitim Diyanete mi bağlandı?”

Öğretmenler soruyor: “Eğitim Diyanete mi bağlandı?”

egitimsen-2011-12-16TÜRKİYE | 26 – 01 – 2013 | Eğitimin dinselleştirmesinde yeni bir adım olan, okullarda imza karşılığı dini içerikli kitap dağıtma uygulamasına Eğitim-Sen tepki gösterdi ve kimsenin dinsel inançlarını açıklamaya zorlanamayacağı yönündeki anayasa maddesini hatırlattı.

Üsküdar Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Diyanet İşleri Başkanlığınca yayımlanan “Hz. Peygamberin Hayatı” adlı kitabın ilçedeki bütün okullarda imza karşılığı zorla dağıtmaya çalışmasına, Eğitim-Sen İstanbul 2 No’lu Şube bir basın toplantısı yaparak tepki gösterdi.

Bu uygulamanın “anayasal bir suç” olduğunun söylendiği açıklamada, öğrencilerin imza karşılığı almadıklarında fiili olarak dinsel inancını veya din karşısındaki görüşünü açıklamaya zorlanmış olduğuna dikkat çekti. Anayasadaki “kimse dinsel inançlarını ya da görüşlerini açıklamaya zorlanamaz” maddesine dikkat çeken Eğitim-Sen, ilçe milli eğitim müdürlüğünün anayasaya karşı suç işlediğini, öğretmenleri de bu suça ortak etmek istediğini belirtti.

Yıllık çalışma planlarında yer almayan bir işin, anayasal bir suç olan angarya olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Biz Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Müdürlüğünün suçlarına ortak olmayacağız. Bu kitapların dağıtımında üyelerimiz görev almayacaktır” denildi ve bu suçu işleyenler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ilan edildi.

“Eğitim Diyanet İşlerine mi bağlandı”

Eğitim öğretim faaliyetlerinin, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak sürdürülen bir faaliyete dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada “Diyanet İşleri Başkanlığı da, fiilen Din ve Eğitim İşleri Bakanlığına dönüştürülmüştür” denildi.

Açıklamada dinselleştirme yönünde yapılanlar şu şekilde sıralandı:

“Okullarda zorunlu din dersleri dışında zorunlu seçmeli Din dersleri uygulamalarına yer verilmiştir.

Kutlu doğum haftası “özel gün ve haftalar” etkinlikleri içine alınmıştır.

Değerler eğitimi adı altında dinsel eğitim faaliyetleri yaygınlaştırılmıştır. Devletin ya da Milli Eğitimin değerleri toplumun farklılıkları gözetilmeksizin tek tipçi anlayışın dayatması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diyanetin düzenlediği umre ve hac organizasyonları öğrenci ve öğretmenlerin katılımını “teşvik etmek üzere” Milli Eğitim Müdürlükleri eliyle organize edilmektedir.

Diyanet işleri başkanlığının yayınları okullarda Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla ve zorlama biçimlerle dağıtılmaktadır.

Üniversite giriş sınavlarına din dersi müfredatından soru sorulmaya başlanacaktır.”

Eğitim-Sen’in açıklamasında “Eğitim öğretim Diyanet İşleri Başkanlığı’na mı bağlanmıştır? Öğretmenler kurum değiştirerek Diyanetin kadrosuna mı alınmıştır?” sorularına da yer verildi.