Anasayfa , APP , Mumia Abu Jamal’e Özgürlük

Mumia Abu Jamal’e Özgürlük

Başta Amerika’daki yaşayan siyahilerin ve genel olarak özgürlük mücadelesi veren tüm halkların simgesi haline gelen Mumia Abu Jamal 50 yıla yakın ABD emperyalizmi tarafından tutsak edilmektedir. Son süreçte ciddi sağlık sorunları yaşayan Mumia Abu Jamal, ABD zindanlarından yine ABD tarafından “kaçırılmış”, yeri ve akibeti hakkında her hangi bir bilgi verilmemiştir. Bu “kaçırılma” durumu ise bir kez daha, köhnemiş zindanlarında umudun her koşulda yeşerdiğini ve bu umudun emperyalistler açısından muazzam bir korkuya dönüştüğünün ispatı olmuştur.

Peki kimdir Mumia Abu Jamal?

Mumia Abu Jamal’i tanımak için öncelikle Amerika’daki Siyahilerin kurduğu “Kara Panter” adlı örgütü bilmekte fayda var. Çünkü Mumia Abu Jamal bu örgüt adına faaliyet yürüttüğü ve eylem yaptığı için 40 yılı aşkın süredir tutsak edilmektedir.
Amerika ‘da yaşayan Siyahiler tarafından, yaşanan ırkçılık ve bu bakış açısının sonucu olarak yapılan katliama ve sömürüye karşı, 1966 yılında kurulmuş bir örgüttür. Örgüt kısa süre içinde geniş halk yığınlarının desteğini almış, yada başka bir deyişle, geniş halk yığınlarının (ABD ‘de yaşayan siyahilerin yüzde doksan desteğini almış) öfkesini doğru yorumlamış ve Amerika tarafından “en tehlikeli örgütler” listesinin başına eklenmiştir.

Peki bu örgütü tehlikeli kılan neydi?

Özgürlük ve eşitlik talebi ve bu talepler için silaha sarılmaları ve ciddi bir kitle desteği almaları emperyalizm tarafından “tehlikeli” ilan edilmesi için yeterli olmuştur. “Özgürlük ve silah” İşte ezilenler açısından umudun yeşerdiği ve egemenler açısından da korkunun büyüdüğü nokta tam da burasıdır. Kara Panter örgütünün temelde on talebi vardır ve bu talepler şöyledir:

1) Özgürlük: Siyah ve ezilen toplulukların kendi kaderlerini tayin hakkı.
2) Tam İstihdam; Her kişiye istihdam veya garantili gelir sağlanmalı.
3) Siyah toplulukların sömürülmesine son verilmeli; Köleliğin kaldırılmasının ardından yeniden yapılandırma döneminde eski kölelere söz verilen iki katır ve kırk dönümlük arazi borcu ödenmeli.
4) İnsanlar için uygun barınma; Halkın ev inşa edebilmesi için araziler kooperatif haline getirilmeli.
5) Halk için eğitim; Siyahların gerçek geçmişi ve bugünkü toplumdaki rolleri öğretilmeli.
6) Ücretsiz sağlık hizmetleri; Koruyucu sağlık programlarını geliştirecek sağlık tesisleri sağlanmalı.
7) Siyah vatandaşlara ve diğer renkli tenli ve ezilen halka karşı vahşet ve cinayetler sona erdirilmeli.
8) Saldırganlığın tüm biçimlerine son verilmeli; var olan çeşitli çatışmalar doğrudan Amerika Birleşik Devletleri merkezi yönetiminden kaynaklanıyor.
9) Tüm politik tutsaklar için özgürlük; irademizi yansıtan jürilerle yürütülen duruşmalar istiyoruz.
10) Arazi, beslenme, konut, eğitim, giyim, adalet, barış ve modern endüstrinin topluluğumuz kontrolünde olmasını istiyoruz.
İşte Mumia Abu Jamal, Amerika ‘da yaşayan siyahi biri olarak, bu talepler ekseninde, Kara Panter’ de yerini alan genç bir gazeteciydi. Dünyanın, en uzun süreli tutsak edilen siyasi tutsaklar arasında yer alan Mumia Abu Jamal, 1981 yılında Kara Panter örgütü adına eylem yaptığı gerekçesiyle tutuklanmış, idam cezası almış ama gelişen kamuoyu sayesinde idam cezası müebbet hapis cezasına çevrilmiştir. Günümüzde hala bir çok insan hakları örgütü, “Mumia Abu Jamal için özgürlük” talebini haykırmaktadır.

Kovid-19 ile dünya yeni bir salgın ile karşı karşıya kalmıştır. Özellikle yoksul halk adeta kendi kaderine terk edilmiş, var olan sistemin bir kez daha zenginler için olduğu açığa çıkmıştır. Bu süreçte cezaevinde bulunan tutsaklar için ise durum daha da vahim bir hal almaktadır. Hem Kovid-19 bahanesi ile görüş yasağı hem de sağlık hizmetlerinin yetersizliği adeta halihazırda uygulanan tecride ek olmuştur. Emperyalistler bu durumu kendileri için fırsata çevirmiş ve zindanlarda direnen umuda saldırıları yoğunlaştırmıştır. İşte Mumia Abu Jamal’de bu saldırılardan payını almıştır. Ailesi ile uzun süredir görüşmesine izin verilmeyen Jamal’in korona olması ve ciddi sağlık sorunları yaşaması (aileden habersiz ve gizli ameliyat edilmesi, şu an yeri ve durumu hakkında bilgi verilmemesi) durumu özetler niteliktedir.

ABD bu tecrit ve kaçırma ile neyi amaçlıyor?

Meseleyi temel iki başlık altında ele alırsak, birincisi ABD psikolojik olarak “üstünlük” sağlama peşinde. “Zindanda düşmanı yenme” deyimi burada anlam kazanıyor çünkü Mumia Abu Jamal hala tavizsiz bir duruşa ve uluslar arası bir saygınlığa sahip. İşte ABD, kendi iç burjuva hukukunu bile çiğneyerek üstünlüğü ele almak ve ” biz güçlüyüz istediğimizi yaparız” mesajını vermek istiyor.

Diğer bir mesele ise korku. Çünkü yakın tarihte, polis kurşunu ile katledilen, “nefes alamıyorum” demesine rağmen boğularak öldürülen siyahilerin isyanı ve bu isyana dünyanın her yerinden ve her renkten insanın destek vermesi.

Korkunun ecele faydası yok!

Bugün Mumia Abu Jamal’in ABD tarafından böylesine büyük bir korku ile kaçırılması ve sağlık sorunlarına rağmen ağır koşullarda tutsak edilmesi tam da yukarıda belirtilen taleplerin ve bu talepler doğrultusunda ezilen halkların harekete geçmesidir. Emperyalist sistem açısından bu kabul edilemez. Çünkü kapitalist sistem varlığını, sömürü ve zulüm üzerinden örgütler. Mumia Abu Jamal ezilen halkların yüreğinde emperyalizme atılmış bir tokattır. Ve bu tokat elbet bir gün kâğıttan kaplanı yerle bir edecektir.