Home , Haberler , Münih’te Yeni Bir Provokasyon!

Münih’te Yeni Bir Provokasyon!

13.02.2025’te sabah saatlerinde Münih’te, Verdi Sendikası’nın düzenlediği bir eylem sırasında gerçekleştirilen saldırıyı en sert şekilde kınıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz! Bir aracın göstericilerin arasına dalması, sadece bireysel bir saldırı değil, doğrudan işçileri, emekçileri ve onların hak mücadelesini hedef alan bilinçli bir provokasyondur. Bu olayın yalnızca belirli bir kesime değil, toplumsal birlikteliğe, işçilerin ortak mücadelesine yönelik bir saldırı olduğunu açıkça göstermektedir.

Bu tür provokasyonlar, toplumsal barışı ve demokratik hak arayışını zayıflatmaya yönelik, bir bütün olarak topluma karşı yapılmaktadır. Saldırının zamanlaması, oldukça dikkat çekicidir. Almanya’da 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek seçimler öncesinde yaşanması, bu olayın yalnızca rastlantı olmadığını, aksine belli bir politik bağlamda, toplumsal huzursuzluk yaratma amacı güdülerek yapıldığını göstermektedir. Son dönemde, özellikle bazı siyasi partilerin ayrımcı ve ırkçı söylemleri, toplumda derin kutuplaşmalara yol açmış, bu da toplumun her kesimi üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Artan ırkçı söylemler ve politikalar, mülteciler ve göçmenler başta olmak üzere birçok topluluk üzerinde tehditler oluşturarak, nefretin ve şiddetin zeminini hazırlamaktadır. . Ancak unutmamalıyız ki, bu provokasyonlara gelmek yerine, toplumun huzurunu ve dayanışmasını güçlendirmek için daha güçlü bir antifaşist mücadele şarttır!

Ayrıca, bu saldırının NATO Güvenlik Konferansı öncesinde gerçekleşmesi de kaygı vericidir. Bu konferans halkların güvenliğini sağlamak için değil, aksine yeni savaş stratejileri ve emperyalist politikalar belirlemek için düzenlenmektedir. Burada alınan kararlar, yine mazlum dünya halklarının üzerine bombaların yağdırılmasına, yeni işgallerin ve sömürü politikalarının zeminine dönüşecektir. Bu bağlamda önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek eylemler kritik bir önem taşıyor. Savaş makinası NATO’ya karşı 15.02.2025 ‘te Münih’te gerçekleştirilecek ‘ANTI SIKO’ yürüyüşüne güçlü bir şekilde katılmamız oldukça önemlidir.

Faşist saldırılar ve emperyalist savaş politikaları birbirinden bağımsız değerlendirilemez.Bu tür provokasyonlara karşı en güçlü yanıtımız, birleşik bir halk hareketi oluşturarak, dayanışmayı güçlendirmek ve demokratik değerlerimize sahip çıkmaktır. Anti-faşist ve anti-emperyalist bir duruş sergileyerek, Almanya’da gelişen iç faşistleşmeye karşı yüksek sesle karşı durmalıyız!

Yaşasın faşizme karşı birleşik mücadelemiz!