ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
“Köhne Duvarları Demirden Dökseniz, , Özgürlük Ellerimizde; Engel Çaresiz!”
Türkiye ve T.Kürdistanı’nda, OHAL ile birlikte doruk yapan devlet zulmüne karşı direnen halka, faşizm her yerde ve her fırsatta acımasızca saldırmakta.
Başta Kürt halkı ve devrimciler olmak üzere tüm muhalif kesime yönelik saldırılar, KHK larla ilerici/aydın akademisyenleri, gazetecileri görevden alma/tutuklama furyası, Kürt halkına yönelik katliamlar, inkâr ve imha politikaları, kadınlar ve LGBTİ bireylere yönelik artan şiddet, tecavüz, katliamlar, halkın haber kaynaklarının kapatılarak havuz medyaya mahküm edilmesi hergün biraz daha tırmandırılıyor… Seçilmiş milletvekilleri/ belediye eş başkanları halkın iradesi hiçe sayılarak tutuklanıp TC faşizminin hapishanelerinde tutsak ediliyorlar. Tüm bunların yanı sıra giderek büyüyen işsizlik, yoksulluk halkın gelecek kaygısını büyütmekte. Bu saldırı, zulüm ve imha politikalarına karşı özgürlük meşalesinin ateşini harlamaya çalışan devrimciler, ilerici yurtseverler, katledilmekte ya da tutuklanmaktalar… Öyle ki; kapasitesini aşan hapishanelerden, hırsızlar, dolandırıcılar, tecavüzcüler, seri katiller salıverilerek yer açılıyor bu güzel yüreklere… Ancak insanlık tarihi tanıktır ki; özgürlük sevdasına ne taş duvarlar, ne zincirler, ne işkenceler kâr etmez… Tüm zulme rağmen, “Köhne Duvarları Demirden Dökseniz, Özgürlük Ellerimizde; Engel Çaresiz!” diyerek orada da can bedeli sürdürüler kavgayı…
“And olsun ki; Biz kadınlar, en büyük kariyerimizi sizin saltanatınızı yıkarak yapacağız..” – Gülten Kışanak
İnsanlık mücadelesinin tarihinde defalarca tanık olunan hapishaneler direnişi, 15 Şubat’tan bu yana bir kez daha yaşanıyor. Türkiye ve T. Kürdistanı’ndaki katliamlara, baskı ve zulme, hapishanelerdeki insanlık dışı yaptırımlara, hak gasplarına son verilmesi ve üç yıldır süren İmralı tecritinin kaldırılması talepleriyle yurtsever tutsaklar bir kez daha yatırdılar bedenlerini açlığa… İmha ve inkârın, baskının ve zulmün kol gezdiği Türkiye ve T. Kürdistanı coğrafyasında, “hayata dönüş” adı altında önce ölümün yaşatıldığı hapishane koşullarında, tutsakların yaşattığı hak arama mücadelelerin en sonuncusu bedenini siper etmektir.
15 Şubat’ta Şakran hapishanesi ile başlayan açlık grevleri, yayılarak büyüyor. Her geçen gün tutsakların sağlıkları giderek kötüleşiyor. Mücadelenin her alanında direnişi sahiplenmek ve bu direnişi bilince çıkararak dayanışmak tarihsel görevimiz olduğu bilinci ile, zulme bedenlerini siper eden başta kadın tutsaklar olmak üzere, tüm tutsakların direnişlerini selamlıyoruz.
Gün, Faşizme Karşı Omuz Omuza Direnişi Büyütme Günüdür
Mücadeleye aitliğini pratikle kanıtlayan, zindanlardaki varlığı dahi direniş sebebi olan tutsakların direnişi direnişimizdir. Yeni Kadın olarak, “faşizme karşı direnmek haktır ve meşrudur” gerçeğinden aldığımız güçle, başta kadınlar olmak üzere, onurlu/ insanca yaşamdan yana olan herkesi hapishanelerde devam eden açlık grevi direnişlerini sahiplenmeye, haklı taleplerini taleplerimiz olarak yüksek sesle dillendirmeye, direnişi büyütmeye çağırıyoruz!“ Gün geleceğine sahip çıkma, faşizme karşı omuz omuza dayanışma günüdür.
Jin, Jiyan, Azadî!
Açlık grevlerinin sürdürüldüğü hapishaneler
Şakran Kadın Cezaevi
Cihan Asi, Derya Moray, Meryem Söylemez, Hürriyet Doğan, Mahsume Şedal.
Tarsus Hapishanesi
Fadime Demir, Berivan Reşit, Nurşen Tekin, Şilan Fidan, Pelin Yapıcı, Ayşe Özkurt, Sinem Oğuz, Aycan Özboğan, Sozdar Oral, Saadet Akın
Sincan Kadın Hapishanesi
Sosin Şengül, Jiyan Ateş, Nilüfer Şahin, Fatma Gökhan, Leyla Uyanık, Sivekar Ataş, Rihan Kavak
YENi KADIN
