Home , Köşe Yazıları , Kobanê, Kürtler ve Kürdistan…

Kobanê, Kürtler ve Kürdistan…

Ohne Titel 2BAKI GÜL-11-07-2014- Bir baba, bir oğul ve bir genç kız yani bir ailenin temel bileşenlerini bir ana cepheye uğurluyor Kobanê’de…

Bir ana haykırarak “kendi toprağımızı sonuna kadar savunacağız! Gün namus ve onur günüdür!” diyor.
Bir genç, cephede elinde silah mevzide çarpışıyor. Binlerce havan topundan biri yakınına düşüyor.
Genç YPG savaşçının gözleri kararıyor. Ama elindeki silahını bırakmıyor. Görmeyen gözleriyle mevzide. Arkadaşlarına konuşması ile moral veriyor. “Vatanımızı, onurumuzu ve özgürlüğümüzü koruma günüdür” diyor. Bijî Serok Apo, Bijî Kürdistan sloganlarını haykırıyor.
Sonra gözleri biraz açılıyor. Savaşına kaldığı yerden devam ediyor. Şehit düşüyor. Arkadaşları onun silahını yerde bırakmıyor.
Sonra 64 yaşındaki Kobanêli bir amca. Seferberlik çağrısına katılıyor. Elinde silahı mevziye gidiyor.
“Ana ben ne yapmalıyım” diye soran bir gence anası öğüt veriyor: “Bir oğlum dağlarda sen de Kobanê mevzilerine bizim gençlerin yanına git!”
Kobanê’den bize haber merkezimize gelen bilgiler böyle. Ölümüne bir direniş. Kürdistan tarihinde eşine ender rastlanacak bir direniş. Detaylarını bildiğinizde yüreğinizin ürpereceği, onurlu Kürdün duruşunu ifade eden bir direniş bu… Hepimiz için… Sadece Kürtler için değil, insanlık için direniyor Kobanê…
Kobanê bizim kalbimiz şimdi… Yüreğimizin en direngen yeri…
Çünkü Rojava Devrimi 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de başladı. Baas Rejimi’nin korku rejimi Kobanê’de yerle bir olmuştu. Kürt Özgürlük Mücadelesinin Rojava’daki birikimi halkı doğal bir örgütlülüğe kavuşturmuş, doğru zamanlama ve öncülükle de devrim başarılmıştı.
Ama devrimi yapmak tarihte de olduğu gibi çok sorun değil. Aslolan o devrimi sürdürebilmek ve korumaktı. Rojava halkı derin tarih ve toplum bilinci ile hareket etti ve daha önceki devrimlerin yanılgısına düşmemek için hızla kendisini toplumda örgütledi.
Çünkü Rojava Devrimi tarihteki diğer devrim deneyimlerinden farklıydı. Koşullar farklıydı. Bilinç düzeyi ve en önemlisi de Kürdistani kimliği ile değişik bir noktada duruyordu. Çünkü Rojava Kürtlerinin de varlığı yok sayılıyordu. Uluslararası düzeyde statüsü tanınmayan bir halkın devrimiydi Rojava Devrimi. Ve bu devrim Kobanê’de başlamıştı. Sonra Êfrîn ve Cezîre bölgesine yayıldı.
Örgütlendi. Kurumlaştı. Sadece Suriye için değil, bölge için demokratik örnek oldu. Bir model ortaya çıktı. Devletsiz, iktidar erki olmayan, para ve sömürüye dayanmayan halkın bir devrimi oldu. Hiçbir devlet yardım etmedi. Çünkü Rojava Devrimi klasik devletli yapılara karşı gerçekleşmiş bir devrimdi.
Devletli olan bütün siyasetler Rojava Devrimine karşıt pozisyon aldı. Çoğu devlet ise siyasal olarak kıskandı Rojava Devrimini… Halklar ise umutlandı, Rojava Devriminden.
Gerici çete güçleri, rejimler Rojava’yı ve bölge halkını hiç rahat bırakmadı. Sürekli saldırı ve taciz ettiler Rojava’yı… Katliam girişimleri yaptılar.
Ama Rojava direndi. Devrim sonrasında çeteler Türk devletinin, Suudilerin ve Katar’ın da desteğini alarak Serêkaniyê’den girmek istedi. Serêkaniyê’’deki tarihi direniş sonrası çeteler püskürtüldü.
Çeteler bu kez Kobanê’yi kuşattılar. Büyük saldırı dalgası başlattılar. Kobanê direndi. Sonra çeteler kendi arasında kavgaya girişti. IŞİD çetesi, uluslararası ve bölgesel gerici güçlerin desteğini alarak Kobanê’ye girmek istedi. Kobanê direndi.
Çeteler ise bölgesel gerici güçlerden aldığı ihalenin karşılığı olarak Rojava’yı istila etmekten vazgeçmediler. Çünkü ipleri başkalarının elindeydi. Kobanê kendisini savunmak için daha görkemli bir direniş içine girdi. Müthiş kahramanlık destanları yazılıyor şimdilerde Kobanê’de…
Kobanê Kürdün kalbi, Kürdistan’ın kendisi olmuş durumda…