Anasayfa , Köşe Yazıları , Kiralık İşçi Büroları: İşçi Simsarlığı Virüsü

Kiralık İşçi Büroları: İşçi Simsarlığı Virüsü

koseyazariEREN KORKMAZ | 26 – 02 – 2014 | Dünyadaki deneyimler kiralık işçi uygulamasının nasıl hızla yayıldığını ve kazanılmış tüm hakları nasıl gasp ettiğini net şekilde göstermektedir. Ülkemizde sendikalaşmanın önündeki engeller ve yüksek kayıtdışılığın varlığını koruyan çalışma koşulları ortadayken üstüne hiçbir somut gerekçe dahi gösterilmeden özel istihdam bürolarının getirilmesi, çalışma yaşamına ciddi bir darbe indirecektir.

Giriş
AKP Hükümetinin son dönemde emeğe yönelik saldırılarında ön plana çıkan konu kıdem tazminatının kaldırılması, fona devredilmesidir. Ancak hükümet çalışma yaşamına dair değişiklikleri bir paket şeklinde ele almaktadır. Kıdem tazminatı dışında gündemdeki diğer iki konudan biri taşeron çalışmayı her alanda yaygınlaştırmakken ikincisi özel istihdam bürolarının kurulması ve işlevsel hale getirilmesidir. Paketin üç başlığı da birbirinden tehlikeli ve sorunludur.
Ülkemizde taşeron çalışma ve bu çalışma türünün yarattığı güvencesizliğin boyutları artık net bir şekilde bilinmektedir. İşçi sınıfı
taşeron çalışmaya dair örgütlenme ve mücadele deneyimleri de kazanmaktadır. Ancak bu yazıda üzerinde duracağımız konu, ülke mizde işlevi pek bilinmeyen “özel istihdam büroları”nın ne olduğudur. Ülkemizde özel istihdam büroları kurulmaktadır ancak henüz tam anlamıyla işlevsel hale gelmemiştir.
Gerekli yasal düzenlemelerin ardından çalışma yaşamımızda daha görünür ve etkin hale gelecektir. Özel istihdam büroları basitçe iş ve işçi bulma kurumlarının özel sektör versiyonu DEĞİLDİR. İşçilere iş bulmaya yardımcı olan, onları iş arayanlara yönlendiren ve karşılığında komisyon alan bir tür emlakçılık HİÇ DEĞİLDİR.
Nasıl İşlemektedir? İki Patronlu, Aşırı Düzensiz Bir Çalışma Yaşamı: Türkçede “özel istihdam büroları” denilse de bu bürolar, Avrupa’da “Geçici İşçi Büroları” (Temporary Work Agencies), Almanya’da “Kiralık İşçi Büroları” (Leiharbeit) olarak adlandırılmaktadır. Özel istihdam büroları güvencesiz çalışmanın doruk noktalarından biridir. İşçi sınıfı içinde gelir adaletsizliğinin ve ücret temelinde bölünmenin önemli bir aracıdır. Türkiye’ye veya AKP hükümetine özgü bir buluş değildir.
Avrupa’dan ülkemize ithal edilen bir kurumdur ve mevcut sosyal devlet uygulamalarını hızlı şekilde kemirmektedir.
Özel istihdam bürosu bir işverendir. Bakmayın küçük bir bürosu olmasına veya üretim yapacak-hizmet verecek geniş bir mekânının olmamasına, işi rast giderse binlerce çalışanın patronu olabilme imkânına sahiptir. Özel istihdam bürolarına bağlı olan işçiler bu büroya ait bir işyerinde çalışmazlar. Özel istihdam bürosu kendisinden işçi talep eden firmalara işçi “servis etmektedir”.
İşçi ihtiyacı olan fabrikalar, firmalar, işçileri kadrolu veya sözleşmeli olarak kendisine bağlı çalıştırmak yerine, özel istihdam bürolarından diledikleri sayıda işçiyi, diledikleri gün kadar kiralamaktadırlar. Kiralanan işçinin, süresi veya işi bittiğinde o fabrikayla veya işyeriyle bağı kesilmektedir.
Bu durumda işçi, bağlı olduğu özel istihdam bürosunun kendisini kiralayacağı yeni işyerine gidecektir. Dolayısıyla işçi için düzenli, kurallı bir işyeri hayal olacaktır. Bir işyerinde üç ay, diğerinde beş ay, öbüründe dokuz ay çalışabilecektir. Farklı semtlerde, farklı işyerlerinde çalışmaya mecbur kalacaktır. Aynı işi yapmak yerine “yapabileceği işler listesinden” seçilen çok çeşitli işlerde çalışabilecektir. Kiralık işçinin bir değil, iki patronu vardır. Asıl patronu kendisine maaş veren, sigortasını yapan, nerede, ne kadar süre çalışacağını bildiren özel istihdam bürosudur. Diğer patronu ise gittiği işyerinde çalışma sürecinde ne yapacağını, nasıl çalışacağını belirleyen kiralandığı işyeridir.