Home , Avrupa , Kaypakkaya Viyana'da coşkuyla anıldı

Kaypakkaya Viyana'da coşkuyla anıldı

AVUSTURYA | 16 – 05 – 2011 | İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 38. yılında Avusturya‘nın Viyana kentinde anma gecesi gerçekleştirildi. Her yıl anlamına uygun anılan Kaypakkaya, bu yıl da coşkulu ve yüksek bir katılımla Parti ve Devrim şehitleri şahsında anıldı.

Katılımın yoğun olduğu gecede coşku ve motivasyon üst düzeydeydi. Diğer kentlerden gelen kitlelerin saat 15.00`da salonu doldurmaları, salonun kapasitesinin yüzde seksenini aşmıştı. Yaklaşık 700 kişi salon ve salonun ara koridorlarını doldurdu.

700 Kişinin katıldığı ve hep bir ağızdan aynı Türkülerin söylendiği, sloganların atıldığı gecede oluşan ortamın coşkulu olduğu gözlemlendi.

Saat 16.30 ’da başlayan gecede ilk önce açılış konuşması ve saygı duruşu yapılarak, İbrahim Kaypakkaya başta olmak üzere tüm devrim ve komünizm şehitlerinin anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Saygı duruşunun hemen ardından tertip komitesi tarafından okunan açıklamada İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik sağlamlığına, onu anmanın, onu mücadele`de yaşatarak mümkün olacağına değinildi.

Temel Demirer ve Av. Ercan Kanar’la sempozyum

Sonrasında ise Partizan temsilcisinin möderatörlüğünü yaptığı, araştırmacı yazar Temel Demirer ve Avukat Ercan Kanar Devletin Faşist politikalarının halen devam ettiğini, Demokratikleşmenin bir aldatmaca olduğunu, Demokratik hak ve özgürlüklere yönelik hukuksuzluğunu had safhada olduğunu belirti. 12 Eylülden günümüze kadar anti-demokratik ve insan haklarına aykırı uygulamaların devam ettiğini vurguladı. Devletin açılım adı altında öne sürdüğü inkâr politikalarını teşhir etti. Kanar; Kürt sorununun çözümünde ise hükümetin Kürtleri aldattığını ve muhatap almak istemediklerini de vurguladı. AKP nin Kemalizm ile hesaplaşmadığını, onun yerine daha da kalın duvarlar örüldüğünü belirten Av. Ercan Kanar, AKP’nin yıkıp yerine geçirmek istediği şeyin, ilericilik değil tam tersine zulüm çarkının el değiştirmesi anlamına geldiğinin söyledi.

Temel Demirer AKP’nin Kürt, Anayasa açılımları ile baskı, zulüm ve imha politikalarını daha da yoğunlaştırdığını belirtirken, Kürt sorununda Kaypakkaya güzergâhının yol gösterdiğini ve Kürtlerin kendi kader tayin hakkı konusundaki belgeleri, Türkiye Devrimci hareketi için Referans noktası olduğunu dile getirdi. Kuzey Afrikadaki halk isyanlarının Devrimci Parti ve önderlikten yoksun olmasından kaynaklı, ayaklanmayi Devrime dönüştüremedikleri ve Emperyalistlerin müdahaleleri sonucu düzen içi gecici cözümler ve işgallerle Halk isyanlarının bastırılmaya calışıldığını söyledi. Kuzey Afrika halklarının mücadelelerini bastıramayacaklarını bu mücadelenin rotasını bulacağını belirti. Bunun için daha fazla örgütlenmeye , Partileşmeye ve ordulaşmaya ihtiyac olduğu, Partinin halklar acısından cok önemli olduğunu vurguladı. Bu konuşmayla kitleden yoğun alkış aldı.

Kültürel Programda Coşku ve Motivasyon Hakimdi

Panelden sonra Suavi, Pınar, Grup Haykırış ve Tiyatro Umuda Tohum’dan oluşan gece programına geçildi.

Ara verildikten sonra Grup Haykırış sahne aldı. Devrimci türkü ve marşlarıyla kitleleri coşkulandıran ve hep bir ağızdan söylenen türküler büyük coşku yarattı. Gençler hep bir ağızdan attıkları sloganlarla, sürekli bayraklarla salonu dolaşarak coşkuyu doruk noktasına ulaştırdılar. Grup Haykırışın 18 Mayıs‘ı Unutma marşına kitle ayağa kalkarak hep bir ağızdan eşlik etti.

Grup Haykırıştan sonra TKP/ML Merkez Komitesinin mesajı okundu. Mesaj okunurken sık sık sloganlar atıldı.

MKP ve Avusturya Maoistlerden Rote Morgen‘ın göndermiş olduğu mesajların da sunumu ardından tiyatro Umuda Tohum sahne aldı. Umuda Tohum, 12 Eylül‘den sonra Cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı işkence ve katliamları anlatan bir oyunla, 1983 Diyarbakır cezaevindeki işkence ve katliamları anlatan 5. Koğuş canlandırdı. Kitlenin dikkatlice izlediği tiyatro gösterimi İçten Öykülerden (Aşkın Kara) derlenmiş, canlı tanıklar dinlenerek hazırlanmıştı.

Yeni Kadın’ın ve Dersim Bölge Komitesinin sunmuş olduğu mesajlar okunduktan sonra Pınar sahne aldı. İbrahim Kaypakkaya’yı andığını belirttikten sonra, Kaypakkayayı anmanın ve savunmanın suç olmadığını, her zaman Kaypakkaya düşüncesini savunacağını ve sahip cıkacağını belirtti. Sanatçı ayrıca Kaypakkaya‘ya sahip çıkmak onun düşüncelerini ve ideolojisini savunmak ve etrafından birleşmekten geçtiğini vurguladı. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Pınar, güzel türkü ve marşlarıyla kitlenin beğenisini aldı.

Gecenin son bölümünde sahne alan Suavi, Kaypakkaya‘yı andığını belirterek, daha fazla cüret ve emek gerekli olduğunu, örgütlenmenin gerektiğini, devrimcilerin bütün zorlukların üstesinden geleceklerini belirtti. Mayıs ayının devrimciler açısından önemli bir ay olduğu, bu ayın unutulmaması gerektiğini belirten Suavi, Türkiyedeki baskı ve sindirme politikalarına da değindi. Suavi, demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi zorunluluğuna vurgu yaptıktan sonra güzel türkülerini seslendirmeye başladı. Kitle tarafından beğeniyle dinlenilen ve alkışlanan Suavi, önemli mesajlar ve kısa konuşmalarla kitleyi coşturarak, türküleri dinleyicilerle hep bir ağızdan söyledi.

Anma Gecesi atılan ‘Yaşasın Partimiz TKP/ML, Kürdistan Faşizme Mezar Olacak, Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!’ sloganlarıyla son buldu.