Anasayfa , Haberler , Kaypakkaya mezar’ı başında anıldı

Kaypakkaya mezar’ı başında anıldı

ÇORUM | 14 – 05 – 2011 | Türkiye Devrimci Hareketinin devrimci önderlerinden İbrahim Kaypakkaya, katledilişinin 38. Yılında Çorum’daki mezarı başında anıldı. Partizan ve DHF’in yanısıra Alınteri, BDP Ankara, 78’liler Girişimi gibi birçok kurumun katıldığı anma’ya yapılan yolculuk Sıhhiye Köprüsünde başladı.

Saat 09.00 otobüslerle marşlar ve türküler eşliğinde Çorum’a gelen kitle, mezarlıkta onlarca jandarmayla karşılaştı. Kortej şeklinde, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”,”Katil devlet hesap verecek!” sloganlarıyla arama noktasına giden kitleye köylerden yoğun katılım ve destek geldi. Arama ve kimlik kontrolünden sonra mezara doğru yürüyüş yapıldı.

Mezar başında yapılan 1 dakikalık saygı duruşundan sonra hazırlanan basın metni okundu. Basın metninde şu sözlere yer verildi:

İbrahim Kaypakkaya’yı savunmak onurdur!

Sömürü ve zulüm düzeninin sahipleri, İbrahim Kaypakkaya’yı “suçlu” ilan etmeye devam ediyor.

’71 devrimci kopuşunun komünist önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya, sistemden köklü bir kopuşun ve devrimci bir mücadelenin adıdır. Hakim sınıfların Kaypakkaya ve devrimci önderlere saldırmasının önemli nedenlerinden biri de ’71 devrimci kopuşunun bilincinin halk nezdinde yok edilmek istenmesidir.

İbrahim Kaypakkaya’yı hakim sınıflar cephesinden tehlikeli kılan en önemli neden, İbrahim’in proleter ideolojiden beslenmesidir. İbrahim ülkemizde sınıflar gerçekliğini Marksist bir şekilde ele almış ve bunun gereği olarak hakim sınıf ideolojisi Kemalizm’den köklü bir kopuş sergilemiştir. Kemalizm’i doğru ele alışı onu revizyonist, reformist, parlementarist “sol”dan kopartarak devrimci mücadelenin içerisine yönlendirmiştir.

Proleter ideolojinin sonucu olarak İbrahim, Kürt ulusunun yaşadığı imha, inkar ve asimilasyon politikasını net bir şekilde ifade etmiş ve Kürt ulusunun özgürlüğü için kendi kaderini tayin hakkını savunmuştur. Kürt ulusunun demokratik halk iktidarında özgürlüğüne kavuşacağını bilince çıkararak çalışmalarını bu temelde yürütmüştür.

Kaypakkaya’nın fikirleri bugün hala işçilerin, köylülerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Alevilerin mücadelesinde dimdik canlı bir şekilde sürüyor. Kaypakkaya bugün tasfiyeciliğe, reformizme, revizyonizme karşı bükülmez bir ideolojinin adıdır. Kaypakkaya şahsında cezalandırılmak istenen devrimci mücadeledir.

18 Mayıs 1973’te, faşizmin işkencehanelerinde aylar süren işkenceler altında Kaypakkaya’yı katleden hakim sınıflar, aynı gerici emellerini büyük bir pervasızlıkla sürdürüyor.

Kaypakkaya’yı, “suçlu” ve “tehlikeli” gördüğü için katleden hakim sınıflar, şimdi de Kaypakkaya’yı ananları, onun türkülerini söyleyenleri, sloganlarını atanları, fotoğraflarını taşıyanları “suçlu” ilan ediyor.

Sadece son yıllarda Grup Munzur, Temel Demirer, Pınar Sağ, Mehmet Özcan ve onlarca devrimci hakkında “Kaypakkaya’yı övdükleri” gerekçesiyle davalar açıldı. Açılan davalarda Kaypakkaya’nın eylemleri “suç”; kendisi ise “suçlu” ilan edildi.

Sömürü düzeni, Kaypakkaya’yı neden “suçlu” ilan ediyor?

Kaypakkaya’yı devlet nazarında “suçlu” ve “tehlikeli” kılan ve katledilmesine gerekçe olan en temel neden, onun ülkemizin tarihi gerçeklerine yaklaşımındaki bilimsel sosyalist perspektifti. Kaypakkaya bu perspektife bağlı kalarak devletin resmi görüşlerine karşı cepheden mücadele etti.

Kaypakkaya, özellikle Kürt ulusal sorunu ve Kemalizm konusunda ortaya koyduğu analizleriyle ülkemiz devrim mücadelesine son derece önemli katkılar sundu. Kaypakkaya, ideolojik-teorik alandaki keskin sınıf bilincini, devrimci mücadele konusunda da gösterdi. Kaypakkaya’nın görüşlerini devrimci bir pratikle buluşturma kararlılığı, onun “suçlu” ilan edilmesinin en başat nedeniydi.

Yanı sıra işsizliğin, yoksulluğun, geleceksizliğin büyüdüğü bir dönemde ezilen milyonların yükselen mücadeleleri de, Kaypakkaya’nın “suçlu” ilan edilmesinin temel nedenleri arasındaydı.

Kaypakkaya bir kahraman değildi. Kaypakkaya, ezilen milyonlardan; işçilerden, köylülerden, gençlerden, kadınlardan, Kürtlerden, Alevilerden, Çingenelerden, Ermenilerden, Süryanilerden, Lazlardan, Abhazlardan… sadece birisiydi. Kaypakkaya, gerçek kahramanların ezilen milyonlar olduğuna inanan ve ezilen milyonların örgütlü mücadelesiyle sömürü ve zulüm düzenine son vermeyi amaçlayan bir devrimciydi, komünistti.

Ezilen milyonlar üzerindeki baskı ve zulüm Kaypakkaya’dan günümüze artarak devam ediyor. İşsizlik, güvencesizlik, maaş kesintileri; söz, eylem ve örgütlenme özgürlüklerinin kısıtlanması, sendikalaşmanın yasaklanması, ekonomik ve sosyal haklarımızın gaspı; eğitim ve sağlık haklarımızın gaspı ve bu hizmetlerin ücretlendirilmesi, sermayeye devri; tarım sektöründe elde kalan bir avuç üretim kolunda uygulanan ve köylülüğü iflasa sürükleyen IMF ve DB kotaları; Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere bütün ezilen kimliklere ve inançlara yönelen sonu gelmez imha, inkar ve asimilasyon politikaları; devrimci-demokratik güçlere yönelik soruşturmalar, kovuşturmalar, gözaltı ve tutuklama terörü; kentsel dönüşüm adı altında barınma hakkımızın gaspı; F tipi hapishaneler, tecrit ve zulüm…

Kısacası sorunlar derinleştikçe, sorunlardan çıkışın yolunu gösteren İbrahimler, Mahirler, Denizler, Mazlumlar ve onların şanlı mücadelelerini sahiplenenler “suçlu ve tehlikeli” ilan edilmektedir.

Ezilenlerin mücadele tarihini ve onun yarattığı değerleri sahiplenmek “suç” değildir!

Yargılandığımız çeşitli davalarda İbrahimleri, Mahirleri, Denizleri, Mazlumları “suçlu” ve “terörist” ilan eden, onyıllara varan cezalarla mücadelemizi engellemeye çalışan hakim sınıflar, ezilen milyonların mücadele tarihinden ve onun devrimci, komünist önderlerinden duyduğu korkuyu dışa vurmaktadırlar.

Hakim sınıflar bir taraftan “demokrasi” ve “özgürlük” havarisi kesilmekte diğer taraftan en küçük demokratik hakkı dahi “terör suçu” saymaktadır.

Halkın devrimci mücadele tarihi “suç” değildir! Emperyalizme karşı olmak, insanca yaşamak istemek, bütün uluslar ve inançlar için eşit haklar talep etmek, iş hakkına sahip çıkmak “suç” değildir!

Halkın devrimci ve komünist önderleri de “terörist” değildir. Babekler, Şeyh Bedrettinler, Nesimiler, Torlak Kemaller, Pir Sultanlar… Deniz Gezmişler, Mahir Çayanlar, Mazlum Doğanlar, Haki Karerler, Dörtler, İbrahim Kaypakkayalar “terörist” değildir!

Terörist, ülkeyi emperyalistlere peşkeş çekendir! İşçiye, köylüye, emekçiye, ezilene zulüm edendir! Hakkını arayanın üzerine ateş açan, panzer sürendir! Zam yapandır! Sendikayı yasaklayandır! Anadili yasaklayandır! Cemevlerini cümbüş evi olarak ilan edendir! Halka küfür edendir! Okuma hakkını gasp edendir! Okul satandır! Hastane satandır! Banka hortumlayandır! Vergi kaçırandır!

Bizler; ilerici, devrimci, demokratik kurumlar ve bireyler olarak, aydınlar, yazarlar, sanatçılar olarak, bu ülkenin aydınlık geleceği olan ezilen milyonlar olarak, mücadele tarihimizin ve devrimci komünist önderlerimizin suçlu olmadığını bir kez daha haykırıyoruz.

Bu vesileyle, gerici yasalarla kuşatılan ve çeşitli saldırılara maruz kalan aydınlarımızla, yazarlarımızla, sanatçılarımızla ve kurumlarımızla dayanışmayı daha fazla yükselteceğimizi ve bu gerici saldırıları örgütlü mücadelemizle boşa çıkaracağımızı ilan ediyoruz.

Kaypakkaya mücadelemizde yaşıyor, yaşayacak!

İbrahimleri, Denizleri, Mahirleri katlederek devrimci mücadelelerini bastırabileceğini, yok edebileceğini düşünen sömürü düzeninin sahipleri; yüzbinlerce, milyonlarca İbrahim’in, Deniz’in, Mahir’in kavga alanlarını doldurmasıyla gerici emellerine ulaşamadılar. Ulaşamayacaklar!

İbrahim Kaypakkaya’yı ölümsüzlüğünün 38. yıldönümünde özlemle ve saygıyla anıyoruz.

Kaypakkaya’nın, ezilen milyonlara bıraktığı mücadele bilincini ve kararlılığını onurla taşıyoruz.

Partizan, DHF, BDP Ankara İl Yönetimi, SDP, TÖP, Alınteri, Ankara 78’liler Girişimi ve BDSP tarafından örgütlenen, EMEP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Karakaya Köylülerinin destek verdiği anmaya 200 kişi katıldı. “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!” sloganları eşliğinde anma sonlandırıldı.