Home , ATİF , Kapitalist Barbarlığın, Sömürücülüğün ve Savaş Çığırtkanlığının Son Şekli Olan; TTIP, CETA Ve TISA’ya Hayır!

Kapitalist Barbarlığın, Sömürücülüğün ve Savaş Çığırtkanlığının Son Şekli Olan; TTIP, CETA Ve TISA’ya Hayır!

atiflogoATİF | Halkın; günlük yaşamında, çalışma hayatında, ürcetlerinde ve tükettiği besin maddelerinde vb alanlarda sürekli karşılacağı yeni düzenlemler, anlaşmalar yapılmaktadır. Uluslar arası sermayenin kendi kar dürtüsünü arttırmak için ortaya attığı bu yeni yönelim, özellikle Avrupa’da yaşayan biz yerli ve göçmen emekçileri yakından ilgilendirmektedir. Çünkü geleceğimiz hipotek altına alınmak istenmektedir.
TTIP Nedir? 
 TTIP (Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı), ABD ve AB arasındaki yatırımları, hizmetleri, ticari ilişkileri ve kamu alımları da dahil olmak üzere bütün siyasi ve iktisadi alışverişleri bir sistem çerçevesinde yeniden tasarlıyor. Genel mülkiyet hakları ve özel olarak da son yıllarda öne çıkan bilgiye dayalı fikri mülkiyet hakları, toplumsal üretim ve buradan elde edilen değerlerin bölüşümü,  çevre kuralları ve sosyal sistem alanlarında da çok yeni yasal politik düzenlemeleri içeriyor. Kısacası TTIP, anlaşmalı – karşılıklı serbest erişim hakkının yeniden düzenlenmesidir.
TTIP, CETA (Umfassendes Haldels Abkommen zwischen EU und Canada), TISA (Abgekommen über den handel mit Dienstleistungen) gibi anlaşmalar emperyalist-kapitalizmin yapısal krizlerini asmaya yönelik stratejik modeller olsa da  bunlar var olan yapısal ve toplumsal krizleri daha da derinleştirip iktisadi, siyasal, sosyal, kültürel yıkımdan başka bir şey getirmiyor.
Bu anlaşmalar; emperyalist-kapitalist devletlerin dünya çapında sömürü ve talan projeleridir. TTIP, ayni zamanda bir anlaşma olsa da özünde  “transatlantik rekabet” tir de.
Bu rekabet bizlere nasıl yanşayacaktır?
Özelleştirmeyi sınırsızlaştıracağı için; eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ısınma, ulaşım, bilgiye erişim gibi hala kısmen kamusal olan sosyal devlet hizmetleri olandan daha fazla özelleştirilecektir. Avrupa Birliğinde ABD ilişkileri hakimhale gelecektir. Örneğin tıpkı ABD’de olduğu gibi, esasen devletlerin ve belediyelerin denetimindeki; içme suları, sağlık ve eğitim gibi sektörlerde yakın gelecekte tam bir özelleştirme olacaktır. Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların artması sonucunda beslenme kaynaklarımız hızla bozulacak, hormonlu et ve gıda piyasaları tamamen tekellerin denetimine girecek. TTIP sayesinde özel bilgi, özel yaşam diye hiç bir şey kalmayacaktır. İnternet kullanıcıları sürekli ve sistemli takip edilecek, her türlü sanal davranışlar toplu kayıt edilecek ve bu bilgiler piyasanın bir veri tabanı olarak insanlar istemese dahi daha fazla kullanılacaktır.
TTIP’e karşı mücadele etmek; bütün sosyal, siyasal ve toplumsal değerlerin insan ve toplum doğasına ters olan para ve sermayenin ilişkilerine peşkeş çekilmesine karşı mücadele etmektir. TTIP’e karşı gelmek; emperyalizme, her türden gericiliğe ve insanın insan tarafından sömürülmesine, doğanın özünden saptırılmış insan tarafından dengesinin bozulmasına ve tahrip edilmesine karşı gelmektir.
TTIP, CETA Ve TISA’ya Hayır!