Anasayfa , Avrupa , KADIN KATLİAMLARINI ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE DURDURACAĞIZ

KADIN KATLİAMLARINI ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE DURDURACAĞIZ

Avusturya’nın Kärnten Eyaleti (Villach Bölgesi), 06 Haziran Cumartesi sabahı peş peşe işlenen iki kadın cinayeti ile, patriarkanın barbarlığına bir kez daha tanık oldu…

Drobollach am Faaker See kasabasında, Cumartesi sabahı saat 8.45’te, sokak ortasında ve yine yanındaki çocuğun gözleri önünde bir kadın, bir adam tarafından silahla öldürüldü. Polis henüz adamı ararken, cinayetin işlendiği semte yaklaşık dokuz kilometre uzaklıktaki Wernberg kasabasından, ikinci kadın cinayeti haberi geldi. 62 yaşındaki kadın, vahşi bir şekilde baltayla katledilmişti. Elde edilen veriler her iki cinayetin de aynı adam tarafından gerçekleştirildiği yönündeydi. Avusturya polisi katil zanlısının izini, İtalya’da sınıra yakın bir park yerinde bulup çembere aldığında, adam arabasının içinde kendi silahıyla intihar etmiş. Öldürülen kadınların, zanlının eşi ve sevgilisi olduğu, söylenenler arasında…

Avusturya Kadın Bakanlığı Susanne Raab ise yaptığı açıklamada; “Acımasız cinayetleri derinden kınadığını, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek ve kadınları korumak için her şeyin yapılması gerektiğini, bunun için 1,25 milyon avro tutarında ek fon sağlamak istediğini” söyledi.

Faşizme, Irkçılığa, Patriarkaya Karşı Öfkemizi Örgütlüyoruz;

2019’da Avusturya’da 34 kadın erkekler tarafından katledilirken, 36.000 kadın ise şiddete maruz kaldı. 2020’nin ilk on haftasında ise (Mart ayı ortası) katledilen kadın sayısı 6 iken, bu sayı pandemi sürecinde daha fazla arttı. Avusturya istatistik verileri, bu rakamların son on yılın en yüksek seviyesi olduğunu gösteriyor. Ki bu veriler, buz dağının sadece görünen yüzüdür…

Kadın Bakanlığı Susanna Raab ta bu gerçekleri çok iyi bilmekte… Zira yükselen kadına yönelik erkek şiddeti ve kadın katliamları, devlet politikalarından bağımsız değildir… Erkek egemen sistemin iktidar sahipleri; kadının toplumsal statüsünü çocuk doğurmak ve büyütmek, görünmeyen eviçi emeğin sahibi, toplumsal yaşamda ikinci cins, üretim alanlarında ucuz ve yedek işgücü olarak görmeye, en demokratik anayasalarda bile tüm eşitlik söylemlerine rağmen, cinsiyet eşitsizliğini satır aralarından beslemeye devam ettiği sürece, erkeğin kadın üzerindeki egemenlik anlayışının da son bulmayacağını iyi bilmekteler. Egemen sisteme boyun eğmeyen herkesi ya hapishanelerde çürüten, ya da katleden faşist devlet anlayışı ile, kendisine biat etmeyen kadını katletmeyi hak gören erkek egemen zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Aksine aynı kanaldan beslenip birbirlerini güçlendirmekteler…

Dolayısıyla kapitalist sömürü sistemine kan taşıyan en büyük atar damar olan patriarkayı beslemeye devam ediyorlar/ edecekler… Dolayısıyla, Susanna Raab’ın yaptığı gibi “cinayetleri kınadıklarını” söyleyerek, timsah gözyaşları dökmeleri öfkemizi dindirmeyecektir… Kadınlar olarak Faşizme, Irkçılığa, Patriarkaya karşı öfkemizi örgütleyerek gücümüzü büyütmeye kararlıyız…

Yaşasın Kadın Dayanışması ve Örgütlü Mücadelemiz!

Kadın Katliamlarına Karşı, KADINLAR ÖZSAVUNMAYA!