İSVİÇRE |19.02.2015| „Ama mini etek giymişti“, „ama gece yarısı sokaktaydı“, „ama alkol almıştı“, “ama yüksek sesle kahkaha atmıştı” ama, ama, ama… “Kadın- erkek eşit değildir, fıtratında eşitlik yoktur”, “iffetli kadın kahkaha atmaz”, “makbul kadın evinin kadınıdır”, “analık en doğru kariyerdir” vs.vs… Bir türlü bitmek bilmeyen ama’larla; kadını toplumsal üretimden, alanlardan kopararak tekrar eve hapsetmeyi hedefleyen; kadın cinayetlerine meşru zemin hazırlayan; giderek sıradanlaştıran, meşrulaştıran söylemler eşliğinde kadın cinayetlerine her gün yenileri ekleniyor. Bu cinayetler halkasına 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan da eklendi.
Özgecan Aslan…Katledildi… Mini etek giymemişti, gece yarısı değildi, işveli/cilveli davranmamıştı, alkollü de değildi…Bunlar olsaydı katli vacipti. Ama sorun değil, erkek egemen sistemin argüman bulmada sıkıntısı yok. “Çok istedim, karşı koydu, sprey sıktı, yüzümü tırmaladı”; “ama Dersimliymiş”, “hmm çantasında biber gazı spreyi taşıyormuş”. Katliamı meşrulaştırıcı, cezayı da hafifletici söylemler devreye sokuldu bile…Ancak bu kez durum farklı. Farklı çünkü; Özgecan’ın katli 3. sayfa haberi olarak kalmadı, kadınların isyanına dönüştü. Türkiye’nin birçok yerinde kadınlar sokağa çıktı. Eve hapsetme politikalarına, katliamlara rağmen kadınlar; “geceleri, sokakları, alanları terketmiyoruz” diyorlar.
“Üzgün değil, öfkeliyiz”, “yasta değil, isyandayız” şiarlarının öylesine, kafiyeli olduğu için atılan sloganlar olmadığı açık. Bu bir bilinç sıçramasını, bir duruşu ifade ediyor.
Özgecan’ın katli Avrupa’da da yankısını buldu; birçok ülkede protesto eylemleri gerçekleştirildi. 18 Şubat Çarşamba günü İsviçre’nin Basel ve Zürih kantonlarında da “Yasta Değil İsyandayız” şiariyla sokağa çıkıldı.
Zürih’te Avrupa Demokratik Kadın Hareketi(ADKH), Yeni Kadın ve Zürih Kürt Kadın Hareketi’nin çağrısıyla TC. Konsolosluğu önünde düzenlenen mitinge, Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve çeşitli demokratik kitle örgütleri katıldı. Yaklaşık 60 kişilik bir kitlenin katıldığı mitingte Almanca ve Türkçe okunan ortak bildirinin yanı sıra Zürih Kürt Kadın Hareketi temsilcisi TBMM’de kadın milletvekillerine yapılan saldırı hakkında kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşık bir saat süren miting, “Jin jiyan azadi”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Wir trauern nicht, wir rebellieren” sloganlarıyla sona erdirilirdi. Mitingte ayrıca Radyo Lora kadınlarla bir röportaj yaptı.
Basel’de Yeni Kadın, SKB, İTİF, İGİF, Kürt Toplum Merkezi, Basel ve Çevresi Alevi Kültür Merkezi tarafından bir miting organize edildi. ADKH, Sykp Kadın grubu gibi kadın örgütlülüklerinin yanı sıra çesitli devrimci-demokrat kurumların katıldığı miting, kısa bir açılış konuşması ve Özgecan Aslan şahsında, katledilen tüm kadınlar için yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından ortak hazırlanan Almanca bildiri okundu. Bildiride; kadın cinayetlerinin Kürdistan’da, Türkiye’de, Almanya’da, Hindistan’da kısaca dünyanın her yerinde işlendiğine; Özgecan’ın katlinin ne ilk ne de son olduğuna; kadın katliamlarının sorumlusunun erkek egemen sistem olduğuna; AKP iktidari döneminde kadın cinayetlerinin arttığına değinildi. Kadın katliamalarının son bulması için kadınların bilinçlenmesinin, güçlü bir kadın dayanışmasının zorunluluğuna ve aciliyetine vurgu yapıldı. Güçlü bir kitlesel katılımın sağlandığı ve yoğun ilgi gören miting, “Kadına kalkan eller kırılsın”, “Özgecan 20’sinde bir fidan”, “Yasta değil isyandayız” sloganlarıyla sonlandırıldı.