ANKARA | 14 – 07 – 2011 | AKP heyeti ile yapılan görüşmelerde hazırlanan iki ayrı metnin içerikleri belli olmaya başladı. BDP’nin hazırladığı metinde, Dicle’nin milletvekilliğinin iade edilmesi, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması ve benzer durumların „tekerrür etmemesi“ için değişikliklerin yapılması öneriliyor.
AKP-BDP arasında yapılan görüşmelerde bir sonuç ortaya çıkmadı. Görüşmede üzerinde tartışma yürütülen ancak herhangi bir uzlaşmaya varılamayan mutabakat metinlerinin içeriği de ortaya çıkmaya başladı. BDP, sorunun çözümü için, „TMK, CMK ve TCK’de değişiklik yapılmasını“ isterken, AKP yasal değişikliklere karşı çıktığını bir kez daha ifade etti. İşte BDP tarafından hazırlanan mutabakat metni:
„24. Dönem parlamentosu tarihi dönemde ve ülkenin en temel sorunlarını çözmek üzere göreve başlamıştır. Bu çerçevede uzlaşma içerisinde yapılacak evrensel standartlarda yeni bir anayasa ile daha demokratik bir sistemi inşa etmek toplumsal barışı sağlamak ve refah düzeyini artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
12 Haziran seçimleri sonrasında kamuoyunda oluşan haklı umutlara gölge düşüren milli iradenin tam teşekkülü ile TBMM üyelerinin eksiksiz olarak parlamento çalışmalarına katılımını engelleyen sorunların en kısa zamanda giderilmesi ortak beklentimizdir. Halkın iradesinin parlamentoya tam yansımaması, esasında bir demokrasi sorunudur ve sadece siyasi partilerin değil, parlamentonun meselesidir. Bu vesile ile halen tutukluluğu devam eden TBMM üyelerinin en kısa zamanda fiilen görevlerinin başında olmalarını önemsiyoruz.
Seçim sistemi ve yasallardan kaynaklı yetmezliklerin giderilmesi ile temsilde adaletin daha güçlü bir şekilde sağlanması halkın iradesinin parlamentoya eksiksiz yansıması için siyaset kurumunun önünde engel teşkil eden düşünceyi ifade özgürlüğünü kısıtlayan TMK, TCK, CMK’da evrensel standartlara uygun düzenlemeler yapılması, bu dönem parlamentomuzun öncelikleri arasında olmalıdır.
Yasaları evrensel hukuka uygun hale getirme konusunda yetkili tek mercii TBMM’dir. 12 Haziran 2011 seçimlerinde seçmen desteğini alarak milletvekili seçilmesine rağmen parlamentoya girmesi engellenen Sayın Hatip Dicle örneğinde olduğu gibi bu ve benzeri haksızlıkları gidermek, benzer durumların tekerrürünü engellemek için uluslararası hukuk da dikkate alınarak parlamento içinde çözüm arayışları olmalıdır.“ (diha)