Anasayfa , Köşe Yazıları , Islık Çalmaya Başlamalı – Zeliha Altuntaş

Islık Çalmaya Başlamalı – Zeliha Altuntaş

Birileri ıslık çalmaya başlamalı….
Birileri de bu ıslık sesini duyup çoğaltmalı…
Bu birileri, ben, sen, o, yani “biz” olmalıyız… Hak adalet, vicdan özgürlük, eşitlik gibi evrensel değerleri, kendine hak gördüğü gibi, kendinden farklı olan uluslara, inançlara, dinlere, dillere, kültürlere de hak görme yetisine sahip, yani hayatın içinde onurlu insan duruşu sergileyen bireyler olarak ezilen, hor görülen, ötekileştirilen, dizayn edilmek istenen, boyunları bükülmeye çalışılan, dilleri yasaklanan bir halkın ıslık sesine, ıslık ile ses vermeliyiz… Nefessiz kalıncaya kadar, içten, inanarak…
Sokrates, felsefenin ana toprağı Atina’nın altın çağı döneminde M.Ö. 470 yılında doğar. Sokrates, düşünce üreterek, gençleri etkilediği ve tanrıları reddettiği için bir takım insanların çıkarlarına ters düşer ve hakkında ölüm cezası verilir.
O, hakkında verilen idam kararına rağmen savundukları doğrulardan vazgeçemeyerek bilgece ölüme meydan okur ve “iyice bilin ki, değil bin kez ölmem gerekse de, doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim” diyerek tarihe “Sokrates Savunması” olarak geçen tarihi konuşmasını yapar.
O günden bugüne kadar, tarih boyunca faşist anlayış, kendisi gibi düşünmeyen, kendisine muhalif olarak gördüğü tüm inanç ve etnik azınlıklara zorbaca saldırarak, onları biat ettirmeye zorlamıştır. Yanılgıya düşülen nokta ise, biat etmenin insanın yaratılışına ters olmasıdır…
İnsanlar, düşünen, üreten, aklı kullanma yetisine sahip, köklerine dillerine, kimliklerine ‘aidiyetlik duygusu” ile bağlı özgür bireylerdir.. Bu yüzdendir ki tarih boyunca çekilen tüm acılara, tüm katliamlara, tüm faşist saldırılara rağmen “Bana boyun eğdiremezsin” diyebiliyorsa bu insanlar, bu onurlu bir duruş ve haklı bir davadır. Ve bu haklı dava için insanlık tarihi boyu mücadele devam edecektir.
Zeliha ALTUNTAŞ