INNSBRUCK | 27-01-2013 | Selam Olsun Yarını Yaratanlara! Türkiye’de devrimci-komünist hareketin önderliğini yapan ve Diyarbakır zindanlarında işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya’nın ölümünün 40. yılı sebebi ile başlayan kampanya çerçevesinde Innsbruck’ta Devrim Şehitleri Haftası’nda „Türkiye devrimi açısından İbrahim Kaypakkaya’nın rolü ve değeri“ konulu bir panel düzenlendi.
Saat 13:00’da ISD Wohnheim’da başlayan ve TKP/ML- YDK adına düzenlenen panele, panelist olarak MLKP, MKP ve TKP/ML temsilcileri katıldı. Saygı duruşunun ardından açılış olarak yapılan konuşmada Kaypakkaya’nın Türkiye devrimindeki öncülerden askeri, politik ve ideolojik olarak radikal bir şekilde kopuşu ile yarattığı ve Türkiye topraklarında revizyonist ve reformistlere karşı kopuşun adı haline gelen düşüncelerinin bugün ispatlanmış olduğu söylenirken, onun aynı zamanda o günün somut koşullarından var olduğunun da altı çizildi.
İlk söz hakkını kullanan TKP/ML temsilcisi, İbrahim’in reformist ve revizyonist bir şekilde oluşturulan ve 1926 kökenli Türkiye devrimci hareketinde ciddi bir kopuş yarattığını, bunu yaparken 5 temel belge koyduğunu ve bu belgelerin devletin niteliği, ülkenin tanımı, Kemalizm, Kürt Ulusal Meselesi, halk savaşı…vb. konularda haklılığını ve doğruluğunu ispatladığını belirtti. Ayrıca İbrahim’in PDA, TİİKP ve Şafak içerisindeki çalışmaları sırasında billurlaşarak Türkiye devriminin yolu konusunda 11 temel ilke koyduğunun altını çizdi.
Ardından söz alan MKP temsilcisi; İbrahim’in 2. enternasyonelin de ötesine geçerek Türkiye ve Türkiye devrimi tahlilinde farklı konuları dile getirdiğini ve ispatladığını söyledi. Devam eden konuşmasında İbrahim’in o dönemin devrimci önderlerine aklı sıra yol göstermeye kalkışan Mihri Belli, himet Kıvılcımcı gibi revizyonistler ve reformistler içinde çok ağır bir cevap verdiğini ve Türkiye devrimi konusunda askerden medet bekleme şeklindeki her türden teorinin resmen iflas ettiğini vurguladı.
Ardından söz kullanan MLKP temsilcisi; Türkiye’de İbrahim’in özellikle 68 değil, ondan sonra gelişen ve sınıf savaşını algılayan 71 hareketi içinde geliştiğini; o dönem halk üzerinde saptırmalar savuran TİP, TKP ve TSİP gibi her türden oportünistin etkisinin kaybolduğunun ve bu konuda İbrahim’in ciddi bir etkisinin olduğunu söyledi. Her örgüt tarafından farklı farklı adlandırılan halk savaşı konusunda İbrahim’in de alışılagelmişten bir kopuş sergilediğinin altını çizen MLKP temsilcisi, İbrahim’in ayrıcalığının ise özellikle Marksizm’den feyz alması olduğunu söyledi. Bu anlamda İbrahim’in Türkiye’de tutarlı bir anti-emperyalist mücadele hattının oluşmasını sağladığını söylerken, siper yoldaşlığı diye tabir edilen durumun gerçekte İbrahim’in şahsında da gerçeklik bulduğunu söyledi MLKP temsilcisi.
Ara verilmeden dinleyicilerden soru ve fikirleri alınırken, soruların cevaplandırılmasının ardından panel son buldu.