ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
DEN HAAG | 05 – 04 – 2009 | ATİK’e bağlı Hollanda Türkiyeli İşçiler Federasyonu HTİF 29 Mart günü 23. olağan Kongresini gerçekleştirdi. Gelecek bir yıla ışık tutacak siyasi perspektif yazısını tartışan Kongre, aynı zamanda geçmiş 1 yıllık faaliyet sürecinin de muhasebesini yaptı.
Tüm dünyada ve özelde Türkiyede devrim ve demokrasi mücadelesinde şehit düşenler adına yapılan saygı duruşunun ardından, delegelerin çoğunluğunun sağlanmasıyla başlayan Kongrede, öncelikle konuşmacı olarak katılan Yeni Hollanda Komünist Partisi (NCPN) temsilcisine söz verildi.
Temsilci, konuşmasında özellikle mali kriz ekseninde Hollanda işçi sınıfı üzerine oyanan oyunlara değinirken, göçmen örgütlenmelerinin meşru olduğunu belirtti. Ancak ulusal, etnik veya herhangi farklı bir temelde örgütlenen kurumların da işçi sınfının hareketine destek sunmaları gerektiğini belirten temsilci, gelişen saldırılara karşı ortak mücadelenin altını çizdi. Ayrıca temsilci, 1970’li yıllarda Rotterdam’daki liman işçilerin yürüyüşüne o dönem yoğun olan İspanyol ve İtalyan göçmenlerin de destek verdiğini, bunun da yürüyüşü güçlendirdiğini anlattı. Son olarak NCPN temsilcisi, herkesi bulunduğu işyerlerinde sendikalara üye olarak demokratik ve ilerici düşünceleri geliştirmesi ve tartışması gerektiğini belirtti.
Sonra ATİK’in yazdığı, HTİF’in ise Hollanda’daki yansımalarını ele alan bölümle zenginleştirdiği mali kriz konulu siyasi perspektif yazısı okundu ve tartışıldı. Arnhem, Den Haag ve Rotterdam’dan kongrede bulunan delegeler ardından faaliyet raporunu tartışarak, hatalarımız ve gelecek döneme ilişkin yapılması gerekenleri tartışarak raporları onayladılar.
Ardından Kaçak İşçileri Destekleme Komitesi adına Kongrede bulunan konuşmacına söz hakkı verildi. Geçmişte kaçak işçilerin hakları için HTİF’in başarıyla yürüttüğü mücadele dikkat çeken konuşmacı, tüm çalışma alanlardaki işçilerin mücadelesinde ortak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bunun yanısıra temizlik işçileri ve bahçe işçileri komitelerindeki çalışma tarzını anlatan konuşmacı, büyük holdinglerle işçiler arasındaki taşeron şirketler ve aracıların sömürü zincirinde birer halka olduklarını, haklar için mücadele ederken bu zincirin en üstünden yer alan holdinglerin gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. Amerika’da bir fast food şirketi çalışanlarını örnek veren konuşmacı, sömürü zincirinin en üstünden ürünün kilo başına 1 kuruş ucuzlatılması, en altta işçilerin maaşlarının 2 katı arttırılmasına neden olduğu anlatarak konuşmasını sonlandırdı.
Son olarak yeni yönetim ve denetim organların seçilmesi, dilek ve temenniler gündemi ardından Kongre sonlandırıldı.
