ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Haber Merkezi | 21.01.2019 | Hrant Dink’in Katillerini Kim Yargılayacak?
Hrant Dink katledileli 13 yıl oldu. 13 yıldır çeşitli anmalarla gündemde tutuluyor ve unutturulmamaya çalışılıyor. Tahir Elçi katledileli 5 yıl oldu. Sivas katliamı 27 yıl önce, Çorum katliamı 40 yıl önce… Maraş katliamı 42 yıl önce gerçekleştirildi ve anmalar devam ediyor. Ulucanlar 21 yıl önce, 19 Aralık Katliamı 20 yıl önce, Lice Katliamı 27 yıl önce gerçekleştirildi. Dersim Tertelesi 1938’den bu yana 82 yıldır anılıyor. Anmalarda katliamların tarihsel arka planı nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiği akademisyenler tarafından kılı kırk yararak anlatılıyor. Çiçekler, mumlar… tanıklar dinleniyor, sinevizyonlar „hesabını soracagız“ deniyor ve anma bitiyor. Bir sonraki anmaya kadar.
On yıllar süren mahkemelerden sonra tutuksuz yargılanan katiller beraat ediyor ve bir sonraki katliama hazırlanıyor.Katiller karakollarda kahramanlar gibi karşılanıyor. Hatta bir çoğu milletvekili, Parti başkanı oluyor.Gerçek katillere ise ulaşmanın imkanı yok!
Neden bu insanlık suçları cezalandırılmıyor? Hukuk var, Avukat var, Savcı var, Tanıklar var, Belgeler var, Fotoğraflar var, Video görüntüleri vaar, Adli Tıp var, yürütme var, Yargı var, yasama var, İnsan Hakları Mahkemesi var, Birleşmiş Milletler var, İnsan Hakları Beyannamesi var, Roma Anlaşması var, Kopenhag Kriterleri var. Var da var…
Neden hala bu katiller bulunamıyor-yargılanamıyor-durdurulamıyor?
Hâlâ katliamların sorumlusu bu kurumlardan medet umanlar, mücadeleyi bununla sınırlandıranlar Hırant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Kendine „sosyal demokrat“ misyon biçip „hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeniyiz“ diyerek eylemlerde boy gösterip, Suriye’ye, Libya’ya asker gönderilmesine teskere verenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Kapitalizmin son aşaması „Ekolojik felaket“ deniliyor. Avustralya ‚da 500 milyon hayvan yokoldu. İki Belçika büyüklüğünde orman kül oldu. Türkiye Cumhuriyeti artık Beton Cumhuriyeti oldu. Yeşil alanlar yeşil dolarlara peşkeş çekildi. Kapitalizm sonrası gelecek sistem üretimin azalacağı, lüxün, konforun kalmayacağı, dolayısıyla iş saatlerinin de azalacağı bir sistem olacağına göre karından, konforundan, lüxünden taviz vermeyenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Kurtuluşu, varolan parlamenter sistemi, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerin baskısıyla yola getireceğini sanan, burnunun dibindeki acımasız gücün karşısındaki acizliğini görmeyecek kadar saf olanlar Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Yükselen kadın dinamizmini görmeyip her zamanki gibi geç kalıp onu feminist diye küçümseyenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Bütüne değil sadece onun bir parçasına yoğunlaşıp üretim ilişkilerine dokunmadan, varolan devrimci dinamikleri buralara yönlendirenler, sorunu sadece kimlik mücadelesine, kadının insan hakları mücadelesine, çevre sorunlarına indirgeyenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Varolan Dinamikleri; Kimlik- Kadın mücadelesi, çevre sorunu gibi mücadelenin farklı alanlarını görmezden gelip sorunu sadece kaba bir sınıf mücadelesine indirgeyenler her sorunu devrim sonrasına erteleyenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Egemen ideolojinin diliyle, komünist devrimci harekete „ideolojik gömleklerinizi çıkarıp gelin anmalara“ diyenler, Marks’ı basit bir iktisatçıya indirgeyenler Dersim tertelesinin katillerini yargılayamazlar.
Kendine devrimci bir misyon biçip, Ermeni sorununa malları ve mülkleri iade edilsin diye varolan sistemi soldan üreten çözüm önerisi getirenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Egemen ideolojinin rüzgarını arkasına alıp nerdeyse bütün halkların ayakta olduğu sosyalizm koşullarının dünden daha fazla olgunlaştığını görmezden gelip „yüce eleştirel“ enerjilerini varolan sisteme değil de fütursuzca komünist devrimci örgütlere yöneltip bir işin ucundan tutmayan, kendini örgütler üstü görenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
En ufak bir fikir ayrılığında, bir sürü işçinin, emekçinin binbir güçlükle varettiği örgütleri parça parça ederek bu kadar emeği hiçe sayanlar, Komünizme ve sosyalizme olan güveni yokedenler Hrant Dink’in katillerini yargılayamazlar.
Peki kim yargılar sizce Hrant Dink’in katillerini?
Dersor’da sonlanan katliamın olduğu topraklarda filizleniyor sorunun çözümü. Dünyanın bütün katillerinin üşüştüğü topraklarda yeşeriyor ulus, sınır, sınıf, cinsiyet, dil, din farkı gözetmeyen umut. Umudu büyütüyor, çoğaltıyor en mütevazi haliyle Hrant’ın ardılları onunda ötesine geçerek. Şili katılıyor buna, Ekvator, Lübnan, Hindistan, Tunus, Fransa…
Atif Nürnberg
