DEN HAAG | 10 – 05 – 2010 | İbrahim Kaypakkaya, katledilişinin 37. Yılında Hollanda’nın Den Haag kentinde 1000 kişinin katılımıyla anıldı. Hollanda merkezli yapılan, Almanya NRW ve Belçika’dan da destek sunulan gecenin sunumu ise Türkçe ve Kürtçe olmak üzere 2 dilde yapıldı.
Sempozyum
Saat 14.30’da başlayan gecede ilk önce açılış konuşması ve saygı duruşu yapılarak, İbrahim Kaypakkaya başta olmak üzere tüm devrim ve komünizm şehitlerinin anısına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Parti, devrim ve komünizm şehitlerinin isimlerinin de yer aldığını metnin hem Türkçe hem Kürtçe okunması ise katılan kitlede büyük etki yarattı. Saygı duruşunun hemen ardından bir temsilci tarafından okunan açıklamada İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik sağlamlığına, onu anmanın, onu mücadele yaşatarak mümkün olacağına değinildi.
Bu konuşmanın ardından anma, sempozyum bölümü ile devam etti. Faik Bulut, Temel Demirer ve Partizan Temsilcisinin katıldığı sempozyumda ilk söz hakkı Temel Demirer’e verildi.
Temel Demirer AKP’nin Kürt, Roman ve en son da Anayasa açılımları ile baskı, zulüm ve imha politikalarını daha da yoğunlaştırdığını belirtirken, kitleden yoğun alkış aldı. Demirer ayrıca kimsenin AKP’nin yöneticilerinin, geçmişteki Kanlı Cuma’larında en büyük rölü üstlenen olduğunu belirterek, ‘Yeşil Kuşak projesiyle beslenen bugünün AKP kadroları, devrimcilere karşı saldırılarda en önünde yer almışlardır, kimse bu gerçekliği unutmasın’ dedi.
Ardından söz alan araştırmacı-yazar Faik Bulut ise yine devletin açılım adı altında öne sürdüğü inkar politikalarını teşhir etti. Bulut, Kürt sorununun çözümünde ise hükümetin ne Abdullah Öcalanı ne de BDP’yi muhatap almak istemediğini belirterek, bu şekilde sorunun çözülemeyeceğini de vurguladı. ’AKP Kemalizm duvarını yıkmak istiyor ama aynı zamanda iki katlı bir Berlin Duvarını örmek istiyor’ diyen Faik Bulut, AKP’nin yıkıp yerine geçirmek istediği şeyin, ilericilik değil tam tersine zulüm çarkının el değiştirmesi anlamına geldiğinin altını çizdi. Yine Bulut’un açtığı stant birçok insan tarafından ilgi gördü.
Partizan temsilcisi konuşmasına Mayıs ayının direniş ayı olduğunu vurguladı. ‘6 Mayıs’ta Denizlerin idam edilmesi, 18 Mayıs’ta Diyarbakır’da Ferhat Kutay’la birlikte dörtlerin şehit düşmesi ve Diyarbakır zindanlarında İbrahim Kaypakkaya’nın Türkiye tarihinde büyük bir direniş geleneğini yaratmasında, Mayıs ayı bir kat daha anlam kazanıyor’ diyen temsilci, Kürt halkının mücadelesine de değindi. AKP tarafından yönlendirilen sözde açılım politikasının gerçekte bir tasviye projesini anlatan Partizan temsilcisi, Ulusal Sorunda Leninist çözüm yolunu, ulusların kendi kaderini tayin hakkını savunmak gerektiğini belirtti.
Ekonomik kriz ve etkilerine de değinen temsilci ‘Türkiye ve dünyada kriz işbaşındadır, krizden dolayı işçi sınıfı sokaklardadır. Sokaklarda mücadele düne oranla çok daha farklı bir boyuta gelmiştir ve yükselmeye de devam edecektir.’ dedi. Temsilci, diğer taraftan Nepal, Hindistan ve Filipinler gibi ülkelerde üst boyutlarda olan devrimci mücadelenin, 21 yüzyıla rengini vermede gecikmeyeceğinin altını çizdi.
İbrahim Kaypakkaya’nın direnişi ve ideolojik netliğine de vurgu yapan Partizan temsilcisi, İbrahim’in ‘ser verip, sır vermeme’ geleneğine değinde. Temsilcisi ‘Kemalizm ve Ulusal sorunda İbrahim Kaypakkaya dönemin tabularını yıkmıştır, dönemin Türkiye Devrimci Hareketi önderlerine oranla en uzağa nişan alandır.’ sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Kültürel Bölüm
Sempozyumdan sonra başlayan kültürel program bölümünde ilk önce Belçika’da gelen Ermeni Çocuk Halk Oyunları Ekibi sahne aldı. 20 kişilik çocuk ekibinin sunduğu birbirinden güzel gösteriler ve oyunlar kitleyi coşturdu. Gece katılan çocuklar tarafından da büyük bir ilgiyle izlenen gösterilerin ardından Ermeni ekibi ve hocaları coşkuyla alkışlandı.
Halk Oyunlarının ardından sahne alan Pınar Sağ ise Silah Kucağında ve Vartinik Burası parçalarını kitle ile birlikte söyledi. Pınar Sağ’dan sonra programda olmamasına rağmen Tolga Sağ sahne alarak, türkülerini paylaştı. Her ikiside İbrahim Kaypakkaya’nın anısı önünde saygıyla eğildiklerini belirterek sahneden ayrıldılar.
Türkçe ve Kürtçe sunumla devam eden gecede Grup Haykırış marşlarıyla kitleye önemli mesajlar verdi. Parti Marşını kitleyle birlikte söyleyen Haykırış, İbrahim Kaypakkaya’nın Türkiye Devrimci Hareket’inin en önemli önderi olduğunu belirterek, programını 18 Mayıs parçasıyla sonlandırdı. Grup Haykırışın çağrısı üzerine gençler sahne önüne gelerek, 18 Mayıs marşını tek ağızdan söylediler.
Gecede son olarak sahne alan sanatçı Siwan Perwer oldu. Şiwan, İbrahim Kaypakkaya’yı andığını belirttikten sonra Kürtçe türküler ve uzun havaları büyük beğeni topladı. Son bölümde söylediği hareketli parçalarla ise kitle halaya geçti. En son ise istek üzerine Kinem parçasını söyleyen Şiwan coşkulu alkışlarla sahneyi terk etti.
Anmaya TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı başta olmak üzere, Devrimci Demokrat Sendikal Birlik (DDSB), Maoist Komünist Partisi (MKP) ve Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) dayanışma mesajlarını sundular. PKK ise bir konuşma yaparak İbrahim Kaypakkaya’nın ‘ser verip sır vermeyen’ önder olarak Türkiye’nin tarih sayfalarına geçtiğini, PKK’nin de bu direniş geleneğini devralarak şekillendiğini belirtti. Anma’da ayrıca MLKP, MKP ve PKK’nin yanısıra birçok devrimci örgüt ve kurum stant açtılar. Yol TV ise gece süresince kamera kayıtları yaptı. Gecede atılan ‘Yaşasın Partimiz TKP/ML, Kürdistan Faşizme Mezar Olacak, Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya’ sloganları ise alkışlarla destek buldu.