Home , Avrupa , Hildesheim’da Seyit Rıza ve arkadaşlarını anma etkinliği

Hildesheim’da Seyit Rıza ve arkadaşlarını anma etkinliği

hildesheimHANNOVER |03-12-2013 | Seyit Rıza ve arkadaşları, 01 Aralık tarihinde  Hannover KGF derneğinin düzenlediği etkinlikle Hildesheim’da anıldı. Yazar Cafer Demir ile sanatçı Hasan Sağlam’ın konuşmacı olarak katıldıkları anma etkinliği dernek başkanının moderatörlüğünde tüm devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.

Saygı duruşunun ardından Hasan Sağlam’ın seslendirdiği ağıt sonrasında sözü Cafer Demir aldı. Dersim’in neden hedef olduğunu belirtirken Dersim hakkında Osmanlı‘da ‘Dersim’e sefer olur, zafer olmaz‘ sözünün varlığından, geçmişte Osmanlı’da Dersim’in özerk bir statüde varlığını sürdürdüğünden ve Cumhuriyet ile birlikte bunun değişmesinden kaynaklı sorunlar yaşandığını belirtti. Mustafa Kemal’in Lozan’dan önce ve Lozan’dan sonra yaşadığı değişimleri anlatırken Lozan’dan önce Kürtlere ihtiyacı varken Lozan’dan sonra ülkenin tapusunu eline almasıyla gerçek niyetinin, yani Türk-Sünni devleti kurma amacının ortaya çıktığını belirtti. Tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunuyla ilgili olarak da sanılanın aksine bu kanunun ülkeyi laikleştirmek için çıkartılmadığını, eğer öyle olsaydı Alevilerin ibadet ettikleri yerlerin kapatılıp sünnilerin ibadet ettiği camilerin açık kalmayacağını ve Şeyhliğin sıfat olarak kullanılmasının yasaklanmasına onaylayan Alevilere de; Seyitliğin de Dedeliğin de ve İmam, müezzin vb. dışında tüm dini sıfatların da yasaklanmasını laiklik değil sünnileştirme politikası olarak görmeleri gerektiğini , çünkü laik bir devlet her dine eşit yakınlıkta değil, eşit uzaklıkta olması gerektiğini belirtti. Sünnileştirme Politikasına örnek olarak ise hristiyan olan Karaman Türklerinin nasıl müslüman olan ama Türk olmayan Boşnaklarla değiştirildiğini ve her alevinin Köy Kanunu nedeniyle eğer köyden bir kesim Mescid isterse nasıl yapılmasında yardım etmek zorunda olduğunu anlattı. Dersim’deki aşiretler arasındaki durumdan da bahseden yazar aşiretler arasında ulusal bilincin olmadığını ondan dolayı katliamdan önce 1920lerde yaşananan birkaç olayda buna ihanet demenin çok doğru olmayacağını belirtti. Devletin söylediğinin aksine bu bir köprünün yıkılması meselesi olmadığı çok önceden planlanan ve Dersim’in ele geçirilmesinin zorluğundan dolayı Dersim hakkında raporlar hazırlandığı ve rapoları belgeleriyle göstererek bu katliamda kimlerin parmağının olduğunu ve İnönü’nünde, Mustafa Kemal’in de hem operasyondan haberdar oldukarını hem de bizzat onaylayıp , operasyonu gerçekleştirenlere madalya verip, tebrik ettiklerini belirtti. Seyit Rıza’nın ve diğer seyitlerin silahsız olduklarını , Dersim’de daha çok aşiretlerde silah bulunduğunu ama Seyitlerin toplumda gördüğü saygı ve oynadığı rolden ötürü devletin oraya hakim olamadığını  bu nedenle Seyitlerin tehdit olarak görüldüğünü söyledi. Seyit Rıza’nın idam edilişi ile de ilgili bazılarının dediğinin aksine yani Seyit Rıza’nın teslim olmaya gittiği yönündeki iddiaların gerçekçi olmadığını verdiği birkaç örnekle ve idam edilirken takındığı devrimci tavrı da belirttti.

Cafer Demir’den sonra sözü alan Hasan Sağlam Seyit Rıza’nın o dönem Dersim’de oynadığı rolü ve rolün önemini anlattı. Yaşanan olaylardan örnekler vererek Dersim’de yaşanmış zulmün boyutlarının görünmesinde yardımcı oldu. Yazdığı kitaptan da örnekler verirken politikacıların ve sanatçıların yalan söylediklerini ama politikacıların gerçeği çarpıtmak için, sanatçıların ise gerçeği göstermek için yalan söylediklerini söyledi. Kendi kitabındaki hikayenin de buna vesile olduğunu belirtti. Dersim’lilerin günümüzde Kemalizme olan yakınlığından da bahsederken olaya yaklaşımda sekter olunmamasının neden doğru olacağından bahsetti. Yaşanan zulmün boyutunun çok büyük olduğunu, o kadar ki Dersim halkınınTürkçe söyledikleriyle Kürtçe söyledikleri arasında bile fark olduğunu Türkçe Mustafa Kemal’i severken Kürtçe sevmediklerini belirtti.

Cafer Demir’den sonra verilen aranın ardından soru cevap bölümüyle devam edildi. Soru cevap bölümümden sonra Hasan Sağlam’ın seslendirdiği birkaç türkü ile anma etkinliği sonlandırıldı.