Anasayfa , Köşe Yazıları , Fransa’da Efrîn trafiği! – Selma Akkaya

Fransa’da Efrîn trafiği! – Selma Akkaya

Fransa’nın hava bültenlerinde haritası turuncuya bulanmış. 10 gündür aralıksız yağan enine-boyuna yağmur ve dinmeyen rüzgar nedeniyle Paris’i sarmalayan Sein Nehri suyu bulanarak yükselmiş tıpkı Paris siyaset koridorlarında Efrîn için bulanan siyaset gibi. Fransız basınına baktığında hükümetinden daha net sorular, insanlık adına dersler, Kürtlerin 7 yıldır Rojava’daki destansı direnişi ve başeğmeyen tutumu konuluyor. Gazeteciler, yazarlar ve çizerler; twitter ve facebook hesaplarından “Efrîn’e saldırı var, bunun karşısında korkunç sessizlik” mesajlarını paylaşıyor. Hem ABD hem Fransa’yı eleştiren basın mensuplarının ve çeşitli uzmanların net tutumlarına karşın, Türk işgalci güçlerin Efrîn’e saldırısı karşısında Fransız hükümeti, gevelemekten öteye geçemiyor. Bir taraftan Türkiye’yi Efrîn konusundaki operasyonu durdurma çağrısı yapan Fransız hükümeti, Türklerle yapılan lobilerin ardından ani bir u dönüşü yaparak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sonrası “endişe içindeyiz” diyerek saldırıyı insani yardım sınırları içerisinde değerlendirmeye başladı.

Paris’te Efrîn trafiği hafta başından itibaren hız kazandı. Salı günü BM Güvenlik Konseyine Suriye’de kimyasal silah kullanımının soruşturulması için uluslararası yeni bir mekanizma kurulmasını temelinde Paris’te toplanırken, arka planda Efrîn pazarlıkları sürüyordu. Türk Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu soluğu Paris’te aldı. Fransa’nın başkenti Paris’te ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüştükten sonra Erdoğan Macron arasında görüşme gerçekleştiği duyuruldu. Türk tarafı ve Fransızların görüşmeye dair verdikleri demeçlere bakıldığında Fransa, “bölgede terörle mücadele konusunda DAİŞ ile savaşacak güçler içerisinde halen Kürtlere ihtiyacımız var” imajı çizilirken, sivillerin zarar görmemesi yönünde telkinlerde bulunduğu belirtiliyor. Fransız cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada “kalıcı bir siyasi çözüm” için bölgede yeni çatışma ortamından kaçınmak gerektiği hatırlatıldığı ifade edilirken, Türk yandaş medyasına yansıyan açıklamalarda ise Fransa’nın operasyonlar konusunda Fransa’yı bilgilendirdiği, işlerin yolunda olduğu ifade ediliyor.

Tüm bu gelişmelerden anlaşıldığı üzere, Fransa, Rusya ve ABD’nin tutumları karşısında orta yol çizmeye çalışıyor. Türkiye’yi direkt karşısına almak istemeyen Fransa, bir taraftan Kürtlerin koalisyon güçleriyle eş güdümlü çalışmasını ve halen bölgedeki terörün sonlanması için Kürtlere ihtiyaç duyulduğu hatırlatırken, diğer taraftan Türklere karşı kendi başına net bir tutum almaktan kaçıyor. Sol hareketlerin Fransa Senatosu’da bulunan grupları tarafından salı günü hükümete, Efrîn konusunda ısrarlı biçimde sunulan iki soru önergesi karşısında, hükümetin soruları yanıtsız bırakan tutumu ise Fransa’nın Efrîn konusundaki ikircikli pozisyonunu çok net bir biçimde gösterdi.

Birçok Fransız basın mensubu ve Suriye konusunda çalışan birçok uzmanın televizyon ekranlarından söz konusu ikircikli tutum karşısında “dün DAİŞ’e karşı kahramanca savaştılar. Kürtleri, yürüttükleri muazzam direniş karşısında selamlıyorduk. Bugün bu net olmayan tutum ile içinde bulunulan bu utanç taşınabilinecek mi! Bir halk yalnız bırakılarak, Erdoğan’ın yanında yer alınabilinir mi” soruları giderek çoğalıyor.

Son beş gündür süren trafik sonrası Fransa “kaygı ve endişe içindeyiz” diyerek işgali insani yardım boyutuna indirgeyen tutumuyla sessizliğini perçinlerken, Kürtlere karşı işleyen ortak kampın bir parçası haline geldiğini görüyoruz. Fransa devleti ve hükümetiyle ihanete koşarken, onların aksine Fransa’da bulunan sol hareketler, insan hakları örgütleri, basın mensupları ve kamuoyunun büyük bölümü, Efrîn’in direngen ruhunun yanında yer alarak tıpkı Kobanê sürecinde olduğu gibi net bir tutum izliyor: “Êfrin yalnız değil, kazanacağız!” (YÖP)