Anasayfa , Avrupa , Fransa Seçimlerinde Boykot İktidarı

Fransa Seçimlerinde Boykot İktidarı

FRANSA|11.04.2022| Her beş yılda bir düzenlenen Fransa Başkanlık Seçimleri’nin ilk turu tamamlandı. Halen görevde olan Emmanuel Macron kullanılan oyların yüzde 27,6’sını alarak birinci turu ilk sırada tamamladı. Siyasal çizgisini aşırı sağdan liberal sağa kaydırdığını öne süren faşist aday Marine Le-Pen ise yüzde 24,3 oy alarak 24 Nisan’da yapılacak ikinci turda Macron’un rakibi olmuştur.

Fransa’da düzenlenen seçimlere (Başkanlık, Milletvekilliği, Bölge Meclisleri, Belediye vd) katılım oranları düşmeye devam ediyor. Ülkede yaşanan siyasal ve ekonomik sorunları bu seçimlerle çözemeyeceklerini iddia edenlerin oranı bu seçimde yüzde 28 civarında oldu. Bu, sistemin insanların sorunlarını çözecek bir mekanizma olmadığı gerçekliğinin büyük bir kısım tarafından anlaşıldığını göstermesi açısından önemlidir. Hemen tüm temel ihtiyaçlarda yaşanan ekonomik artışlar, doğalgaz, elektrik zamları, artan işsizlik, alım gücünün belirgin bir şekilde düşmesi ve bu sorunların bu sistem tarafından çözülmeyeceğinin anlaşılması son dönemlerde yapılan seçimlerde yüksek bir oranın sandığa gitmemesini beraberinde getiriyor. 2002 seçimlerinde “sol” adayların çok olması, bunların içinden Melenchon’un sunduğu programın görece ileri öğeler barındırması bile seçimlere katılımı arttıramamıştır. Bu sistem içerisinde “sol” adayların etki alanının çok geniş olmayacağı seçimden önce tartışılan konulardan birisiydi.

Seçim öncesi öne çıkan vaatler bile sürecin ırkçılıkla birlikte yürüyeceğini, Rusya-Ukrayna savaşının etki edeceğini gösteriyordu. Marine Le Pen, seçilmesi halinde Fransa topraklarında doğan kişilerin Fransa vatandaşı olması ve evlilik yoluyla vatandaş olma uygulamalarına son vermeyi, yabancılara yapılan aile yardımını kısıtlamayı dile getiriyordu. Eric Zemmour bu sürecin en dikkat çeken kişisi olarak dikkat çekiyor, islam karşıtlığı temelinde göçmenliğe yönelik saldırıları her geçen arttırıyordu. Fransa’nın son yıllardaki gerilemesinin sebebi olarak göçmenleri gören ve kadın ve LGBTİ konularında da aşırı karşıtlık söylemlerine sahip olan Zemmour 2011 ve 2018 yıllarındaki söylemlerinden dolayı yargılanmıştı. Valerie Pécresse ise kendisini “üçte iki Merkel, üçte bir Thatcher” olarak tanımlayarak, göçmenlere kota uygulayacağını açıklamıştı. Bir diğer dikkat çeken vaadi ise “güvenlik politikaları arttırmak” olarak öne çıkıyordu. Burada amaçlanan güvenliğin ne olduğu ise bu dönem Fransa’sının göçmen ve yabancılara yaklaşımıyla ilintili olduğu gerçekliğiydi. Macron ise seçimlerde adaylığını en geç açıklayan kişi olarak sadece bir miting yaparak seçime girdi. Uyguladığı politikaların devamı ile Fransa işçi sınıfının, emekçilerinin ve göçmenlerin hayatını zorlaştırmaya devam edecek Macron’un Fransız burjuvazisinin desteği ile göreve devam edeceği anlaşılmaktadır.

Dikkat çeken bir diğer olgu ise tüm yaşanan kısıtlamalar, yoksullaşmaya rağmen ırkçı ve faşist adayların çokluğu ve giderek güçlenmeleridir. Le-Pen’in yanı sıra ırkçı söylemlerle seçime giren Eric Zemmour yüzde 7,2 oy aldı. sağcı Eric Zemmour, yaptığı açıklamada, “Fransa’yı ve fikirlerimizi savunmaya devam edeceğim. Yakında kazanacağımızdan eminim” dedi.

Adayların ilk turda aldıkları oy oranları şu şekilde oldu;

Emmanuel Macron — % 27.6

Marine Le Pen — % 24.37

Jean-Luc Melenchon — % 21.18

Eric Zemmour — % 6.94

Valerie Pecresse — % 4.76

Yannick Jadot — % 4.44

Jean Lassalle — % 3.29

Fabien Roussel — % 2.35

Anne Hidalgo — % 1.73

Philippe Poutou — % 0.78

Nathalie Arthaud — % 0.58