ATİK | 11 – 09 – 2013 | ATİK son günlerde yaşanan devlet terörü ve Ahmet Atakan cinayeti ile ilgili bir bildiri yayınlamıştır. güncelliğinden dolayı kamuoyuyla paylaşıyoruz (AHM)
Türkiye mücadele tarihinin en önemli direnişlerinin başında gelen Gezi isyanının ardından; ülkenin birçok ilinde ve ilçesinde farklı şekillerde devam eden bu ayaklanma en son ODTÜ’e ağaçların kesilmesine yönelik başlatılan direniş, ülkenin birçok şehrinde halkımızın sahiplenmesi ile dalga dalga yayılarak isyana dönüşmeye devam etmektedir. Türkiye halkının yaşamları üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküme karşı başlatılan bu direnişler ve isyanlar büyüyüp yaygınlaşırken; faşizm yeni bir canımızı daha katletmiştir. Acımız ağır, öfkemiz çok büyük.
Daha genç ve yirmi iki yaşında olan Ahmet Atakan, onurunu korumak ve gelecek güzel günler yaratmak için en demokratik hakkı olan gösteri hakkını kullanırken, Türk devletinin faşist polisi tarafından gaz bombası ile vurularak katledilmiş, birçok kişide yaralanmıştır. Son birkaç gündür devam eden gösterilerde onlarca kişi karga tulumba vahşi bir şekilde işkence yapılarak gözaltına alınmıştır.
Bu yetmezmiş gibi devletin kolluk güçleri Ahmet Atakan’ın katliamını kınamak için sokağa çıkan kitleye, biber gazlarıyla, TOMA’larla, tanklar ve tüfeklerle, acımasız bir şekilde saldırı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar neticesinde bazıları ağır olmak üzere onlarca kişi yaralanmış bir o kadarı da insanlık dışı uygulamalarla gözaltına alınmıştır. Ülkenin birçok şehrinde resmi olmayan olağan üstü hal uygulamaya konulmuş durumdadır. Faşist Türk devletinin kolluk güçleri alarm vermiş, halkımıza karşı teyakkuza geçirilerek savaş ilan etmiştir.
Türk devletinin Eylül sendromu vahşi bir çılgınlığa dönüşmüş; katliamcı bir geleneğe sahip olduğu içinde en küçük hak alma mücadelesine dahi akıl almaz yöntemler devreye konularak, halk üzerinde baskı kurulmaya çalışılmasına rağmen, mücadelenin haklılığı Türkiye’nin birçok yerinde ve kamuoyunda yankı bulmuş, halkımız tarafından sahiplenilmesinden dolayı tüm bu uygulamalar geri tepmiştir. Her türlü baskı, engelleme, karalama ve zorbalık halkımızın bu haklı mücadelede yer almasını ve dayanışmasını engelleyememiştir. Emek verilerek alın teri dökülüp, yüzlerce bedel ödenerek elde edilen kazanımlarda halkımız vazgeçmemiştir-vazgeçmeyecektir. Yüz binler ’’Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam’’ şiarı ile sokakları zapt etmeye devam etmektedir.
Ezilen ve sömürülenlerin, aşağılanarak ötekileştirilenlerin, inançları ve kültürleri yok sayılanlar ile imhaya maruz bırakılan mazlum halkların, her türlü haklarını elde etmek için en temel demokratik hakkını kullanmasına yönelik uygulanan bu hukuk ve insanlık dışı müdahaleleri kınıyoruz. Gezi olaylarında bugüne kadar bu hakkın kullanma sırasında şehit verdiğimiz canlarımızı, son yitirdiğimiz Ahmet Atakan şahsında saygı ile anıyor, aileleri ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Onların mücadelesini mücadelemiz olarak sahipleniyor, Avrupa coğrafyasında bu direnişin sesi soluğu olmayı kararlılıkla sürdürmeye devam diyoruz…
Diren Taksim, Diren ODTÜ, Diren Ankara, Diren Antakya sizlerleyiz demek için alanları zapt etmeye devam diyoruz.
Ahmet Atakan ölümsüzdür!
Her Yer Taksim. Her Yer Direniş!