Home , Haberler , Failler Bulunmadan Helalleşme Olmaz

Failler Bulunmadan Helalleşme Olmaz

Foto Etha cumartesi anneleriT. KÜRDISTANI | 27 – 07 – 2013 | Diyarbakır ve Şırnak’ta oturma eylemi yapan kayıp yakınları, Başbakan Erdoğan’ın dün Şırnak’ta yaptığı „helalleşme“ çağrısına yanıt verdi: Failler bulunmadan helalleşme olmaz. Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, kayıpların akıbetinin açıklanması ve faillerinin bulunması için bir kez daha Diyarbakır ve Şırnak’ın Cizre ilçesinde oturma eylemi yaptı.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı’nın önünde 233. kez bir araya geldi, 1995’de Şırnak’ın Silopi ilçesinde kaybedilen Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık’ın akıbetleri soruldu.

Eylemde kayıp yakınlarının fotoğrafları ile „Kayıplar bulunsun failler yargılansın“ ve „Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri gelmediler“ yazılı pankartlar açıldı.

Eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün Şırnak’taki konuşmasında „helalleşme“den bahsettiğini hatırlattı.

Bilici, „Helalleşmek son derece önemlidir. Ama nasıl bir helalleşme? Bu ülkede yüzlerce katliam yapıldı. Binlerce kişi öldürüldü, asit kuyularına atıldı. Nerede olduğunu bilmediğimiz ve hala aradığımız kayıplarımız var. Kayıplar bulunmadan failler yargılanmadan helalleşmek olur mu Sayın Başbakan? Bu coğrafyada binlerce toplu mezar varken helalleşmek olur mu? Analara teslim edilmeden, onları dinlemeden, bir mezar taşını dahi çok görürsen helalleşmek olur mu? Olmaz.“

Bilici’nin ardından İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek söz aldı. Perinçek, 1995’de Şırnak’ın Silopi ilçesinde kaçırılarak kaybedildikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık’ın hikâyesini anlattı.

Perinçek, şunları ifade etti: „Beyan ve anlatımlara göre, Tayan aşiretine mensup Kalenderoğlu ailesi, Silopi ilçesine bağlı Kavallı köyünde ikamet etmekteydiler. Aşiretin önde gelenlerinden Yusuf Kalenderoğlu da köy muhtarıydı. Tüm baskılara rağmen Kavallı Köyü’nde kimse korucu olmayı kabul etmemişti. Bu nedenle Cizre Jan. Bölük Komutanı Cemal Temizöz, Yusuf Kalenderoğlu’nu birkaç kez Cizre’ye yanına çağırmış, ancak Kalenderoğlu gitmemişti. 22 Şubat 1995 günü, Yusuf Kalenderoğlu Silopi Kaymakamıyla görüşmüş, iftar alışverişini yaptıktan sonra aynı köyde ikamet eden ve daha önce aynı köyde muhtarlık yapan Mehmet Dansık ve oğlu Ahmet Dansık’la birlikte Silopi’den köye dönmek üzere Mehmet Dansık’a ait 73 AF 236 plakalı beyaz Toros araca binerek yola çıkmış. Araç Botaş arama noktasında Jitem ekibi tarafından durdurulmuş. Görgü tanıkları üç kişinin Botaş’ın içine götürüldüğüne tanık olurlar.“

Perinçek, ailelerin çeşitli girişimlerde bulunduklarını ancak JİTEM elemanlarının baskısı ile karşılaştıkları ve girişimlerin bu güne dek sonuçsuz kaldığını anlattı.

Açıklamanın ardından kayıp Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Cumartesi Anneleri, Şırnak’ın Cizre ilçesinde de Cizre Lisesi önünde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde 1992 yılında Mardin’in Dargeçit ilçesinde askerler tarafından yapılan baskında gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Nezir Acar’ın akıbeti soruldu.

Acar’ın hikâyesine anlatan kardeşi Salih Acar, 1992 yılında ağabeyinin arkadaşlarının evine misafirliğe gittiğini ve orada 2 arkadaşı ile birlikte JİTEM tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi.

İnsanların özellikle 90’lı yıllarda ortadan kaybolup, katledilmelerinin tesadüf olmadığını söyleyen Acar, şunları dile getirdi: „90’lı yıllarda devletin bilgisi ve emriyle bu vahşetler yaşanmıştır. Ağabeyim devlet için çalışmayı kabul etseydi, bugün yaşardı. Burada yıllardır çocuklarının kemiklerini isteyen aileler gibi bizler de, yakınlarımızın kemiklerini ve faillerin yargılanmasının istiyoruz.“

Konuşmaların ardında 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. (ETHA)