ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
EYLEM’I ALACAĞIZ YÜZBINLERLE UĞURLAYACAĞIZ!
Eylem Ataş (Cemre Heval) 27 Haziran 2016’da Menbiç’te İŞİD’e karşı yürütülen savaşta şehit düştü. Eylem Ataş’ın cenazesi Türk devletinin engellerinden kaynaklı doğduğu topraklara getirilebilmiş değil. Türk egemen sınıfları Suriye’de izlediği Kürt düşmanlığı politikasını, Kürt ulusunun özgürlüğü için mücadele yürüterek şehit düşen devrimcilerin cenazesine karşıda gösteriyor. Aziz Güler’in cenazesi aylarca engellendi. şimdi aynı durum BÖG savaşçısı Eylem Ataş’a uygulanıyor. Faşizm hiç bir kültür ve ahlaka uymayacak yöntemlerle devrimcilere saldırmaktan geri durmuyor. Eylem Ataş’ın cenazesine yapılan muamele devrimci-demokrat ve yurtseverlerin yabancı oladığı birşeydir. Şehitlerine kavuşmak için de mücadele etmek içinde bulunduğumuz faşist sistemin bizi mahkum ettiği bir gerçekliktir.
Eylem Ataş’ın cenazesinin Tğrkiye’ye iade edilmesi için Ailesinin ve Devrimci Partinin başlatmış olduğu kampanyayı önemli ve değerli bulduğumuz için aşağıdaki açıklamaları yayınlıyoruz.
DEVRİMCİ VE SOSYALİST GÜÇLERE ÇAĞRIMIZDIR.
15 Temuz’dan beri Türkiye’nin tüm kılcal damarlarına kadar Türkçü, İslamcı faşist gericilik pompalanıyor. Türkiye hoyrat ve lümpen sürülerle kuşatılmış ve işgal altıdadır ekranlar, sokaklarımız, oturma oadalarımıza kadar kuşatıldık ama Türkiye bu hoyrat çete bozuntularından ve onların pısmış yardakçılarından ibaret değildir. Katillerin, darbecilerin, tarikatçıların, hırsızların dışında emeğiyle geçinen, çalmayan, adalet ve özgürlük arayan insanların ülkesidir ve namuslu insanlar namussuz ve hırsızlardan daha çoktur. Baskı ve terörün toplumları sindirdiği dönemler kitlesel öfkeyi büyütür ve bir an gelir bir vesileyle bu toplumsal patlamalara dönüşür. Gezi bunun bir örneğidir. Bu sessizlik geçicidir. Türkiye’de bugün geniş bir kesimi kucaklayacak sade ve basit bir sorun, haklı bir talep büyük bir vicdani uyanışı tetikleyebilir.
Bu gün dünyanın her yerinde en korkunç zalimlikler nedir ve nerede yapılıyor ve kim yapıyor diye bir soru sorulursa istisnasız her kes bu soruya emperyalist ve yerel gerici devletlerin yarattığı IŞİD diye cevap verir. Türkiye’de IŞİD’e destek veren suç ortağı AKP faşistleri ve tüm islami faşizan eğilimler bile açıktan IŞİD’i savunamaz durumdadır. IŞİD Türkiye’de çok geniş bir toplum kesimini tehdit etmektedir. Eylem Ataş çoğunluğun haklı olarak korkup köşesine sindiği dönemde bu katil sürülerini inlerinde boğmak için savaşan genç ve cesur bir devrimci kadındır.
Eylem, yaşamının eylemiyle devrimci ve sosyalistlerden daha fazla bir temsil gücündedir. Eylem’in Minbic’e gidişi Deniz gezmiş ve yoldaşlarının Filistine gidişi ile aynıdır. Eylem zulme karşı özgürlük için savaşan her kesin simgesidir. Eylem özgürlük için en yükseğe dikeceğimiz tertemiz bir bayraktır. Özgürlüğün, hakbilirliğin, adanmışlığın ve insanlığın bugün kaybettiği tüm değerlerin genç ve kadın temsilcisidir. Eylem Türkiye devrimi ve devrimci birikminin bir parçasıdır.
Ve bu yanıyla işçi sınıfının, tüm ezilenlerin, günlük yaşamı tehdit altındaki tüm emekçi halkımızın, kafirler için yaşasın cehennem sloganlarıyla sokaklara taşan gerçek ve azgın cehennem zebanilerinin tehdit ettiği tüm laik yaşamı benimsemiş yurttaşlarımızın, Alevi kellesi almaya gidiyorum diye demeçler verenlerin devlet eliyle desteklendiği ortamda geleceklerinden haklı olarak endişe eden tüm alevi yurttaşlarımızın geleceği ve özgürlüğü için cüretle döğüşmüş ve düşmüştür. Cihatçı katilleri örgütleyip destekleyen AKP Eylem’in cenazesinin Türkiye’ye getirilmesini engelliyor, ailenin çocuklarını görmesine dahi izin verilmiyor. Tüm devrimci güçlere çzğrımızdır, bu gerçekler anlatılırsa ve cenazeye karşı işletilen IŞİD çi, selefi, cihadçı kini teşhir edilirse dev bir dalgayı bu faşist iktidarın karşında ayağa kaldırabiliriz.
Buraya kadar siyasal ve ideolojik buyutu önde bir çağrıdır babanın çağrısıyla birleştiğinde gerçek bir hak ve adalet çığlığına dönüşmüştür. Baba tüm vicdalara da sesleniyor. Gerçekten bir haksızlığa çıplak vicdan çığlğıdır. Bir babanın çağrısıdır. Kızımı doğduğu topraklara getirinceye kadar yaşamakbana haran olsun!
Bizler eylemin yakınları ve yoldaşları olarak tüm devrimci örgüt ve partileri basitten başlayarak, kampanyayı diğer toplum kesimleri ve demokratik örgütlerle birlikte adım adım faşist ve dinci çetelere karşı büyük dev kitlesel gösterilere dönüştürebiliriz.
Eylem’i Alacağiz Yüzbinlerle Uğurlayacağiz!
DEVRİMCİ PARTİ
TÜM ALEVİLERE VE ALEVİ KURUMLARINA ÇAĞRI.
Eylem Ataş Alevi katliami hazırlıklarını bozmak için Suriye’de IŞİD katillerine karşı savaştı ve toprağa düştü. Basında ve sosyal medyada onlarca mezhepçi faşistin „Suriye’ye Alevi kelesi almaya gidiyorum“ demeçleri ve tepeden tırnağa silahlanmış poz veren görüntüleri çıktı. Eylem Ataş bu katiller sürüsüne dur demek onları ön cepheden karşılamak için Minbiç’te savaşa koştu. Eylem, yeni Suruç, Ankara, Atatürk hava alanı vb katlimları ön cepheden karşılamak ve durdurmak için gitti. IŞİD’in ortağı AKP iktidarı eylemin cenazesinin doğduğu topraklara getirilmesine engel oluyor.
Emniyetin istihbarat raporlarında IŞİD’in Türkiye çapında Alevi köyleri ve şehirlerdeki Alevi kurumlarını hedef olarak tesbit ettiği açıklandı. Eylem Ataş, bu katillerin bu kanlı eylemlerine dur demek için; onlarla şu anki üstlenme yeri ve savaş karargahı olarak kullandıkları Suriye’de savaşmaya gitti.
AKP hükümeti Alevi kellesi almaya gidiyorum diye demeç verip suriye’e giden ve orada öldürülen tüm IŞİD, Nusra, Ahrar uş Şam vb cihadçıların cenazelerinin Türkiye’e gelmesine izin veriyor, onları neredeyse kalabalık devlet töreniyle gömüyor. Ancak dünyanın her yanında vahşi birer katil olarak kabu dilen bu psikopat çetelere karşı özgürlük için savaşırken yaşamını iyitren kızımız Eylem Ataş’ın cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine izin vermiyor.
AKP, AKP’li gibi davranıyor; AKP’lilik yapıyor. Alevilere karşı cihad için onları ben gönderdim, onlara karşı savaşanların cesetlerini de intikam için almıyorum diyor. Milyonlarca alevi ve binlerce alevi kurumları bu duruma ne diyor? AKP ve Cihadçılar kızımızın cesedinden intikam alıyor buna karşı direneceğiz. Türkiye’nin tüm namuslu insanlarının ve tüm alevi yurttaşlarımızın desteğine güveniyoruz ve bu güvenle, neye malolursa olsun Eylem’i doğduğu topraklara getireceğiz diyoruz.
BABA MEHMET ATAŞ’IN ÇAĞRISI.
Kimseden çok şey istemiyoruz. Gizli saklı bir amaç peşinde değiliz. Kızımız Eylem Ataş kendi tercihiyle Suriye’ye geçip IŞİD’e karşı şavaşırken öldürüldü.
Kızımızın tercihi belli, kederden kahrolsamda yanlış bir yol izlediğini düşünmüyorum.Kızımın görüşlerine katılmayabilir hatta karşı olabilirsiniz. Kızımı AKP hükümetinin silahlandırdığı çeteler katletti. Ölümünde bu devletinde payı var. Kızımı öldürdünüz cesedinden ne istiyorsunuz? Kendisini öldürdünüz elimden bir şey gelmedi ama cesedini size çiğnetmeyeceğim. Ya bizide yok edersiniz ya da kızımın bedenini doğduğu topraklara getireceğiz. Neye mal olursa olsun.
Tüm dürüst ve adalet isteyen yurtaşlarımızın bize. haklı isteğimize. destek vermelerini istiyoruz.
Devlet kızımızın cenazesini vermiyor.
Devlet kızımızın doğduğu topraklara getirilmesini engelliyor.
Devlet kızımızın bedenini görmememize müsade etmiyor.
Neye mal olursa olsun boyun eğmeyeceğiz. sonuna kadar direneceğiz.
Kızımızı son defa görmemizi hiç bir ahlak, hiçbir yasa engeleyemez.
Kızımızı alacağız, doğduğu topraklara getireceğiz.
O zamana kadar yaşamak bize haram olsun.
Aile adına baba Mehmet Ataş
AİLE ADINA ÇAĞRI
AKP, cihatçı katillerin suç ortağı olduğu için, Eylem’in cenazesinin Türkiye’ye girişine izin vermeyeceğim diyor. Eylem’in ailesi olarak biz de her ne yaparsanız yapın, sonuna kadar direnecek, mücadele edecek ve Eylem’imizi bu topraklara getireceğiz. Eylem’i doğduğu topraklara getirinceye kadar direneceğiz. Eylem’i doğduğu topraklara getiremezsek yaşamak bize haram olsun. Tüm dürüst ve adalet isteyen yurtaşlarımızın bize haklı isteğimize destek vermenizi bekliyoruz.
AKP hükümeti Suriye’de öldürülen tüm IŞİD, Nusra, Ahrar uş Şam vb cihadçıların cenazelerinin Türkiye’e gelmesine izin veriyor, onları neredeyse kalabalık devlet töreniyle gömüyor ancak dünyanın her yanında vahşi birer katil olarak kabu dilen bu barbarlara karşı özgürlük ve insanlık savaşı verirken yaşamın iyitren kızımız Eylem Ataş’ın cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine izin vermiyor.
Bu tavır mevcut yasalara aykırıdır.
Bu tavır acımasızdır.
Bu tavır ölüye saygısızlıktır.
Bu tavır tüm dinlere aykırıdır.
Bu tavır insan haklarına aykırıdır.
Bu tavır bize, aile ve tüm sevenlerine işkencedir.
Eylem Ataş doğduğu topraklara gelecek
