ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
Hileyle seçim kazanmak başka bişey, hile üzerinden propaganda yapmak başka bişey. Yalan propagandada herkesi inandırmak zorunda değilsiniz, inandırmak istediğiniz kesim size yeterlidir bu konuda. Halk oylamasından çıkan sonuçtan Erdoğan, AKP ve AKP yandaşları 2 ayrı yalan kurmuş durumda. Bu yalanlar da doğal olarak moral bozmuyor değil.
Esasında benim attığım başlık da 2 ayrı anlama gelebiliyor. Ben artan Kürt oylarını söylerken AKP’ye giden oylardan bahsetmiyorum, “HAYIR” oyu veren Kürtlerin oylarının arttığını söylüyorum. Oysa hemen hemen bütün basın, benim yazdığımın tersine AKP’ye giden Kürt oylarının yüzde 10 arttığını yazıp söylüyor.
Birinci hile ya da numara burada başlıyor. Yüzde 10’u bulup da yazanlar sadece Kürdistan oyları üzerinden bu rakamı buluyorlar. Yüzde 10’a inanmamız için seçimlerin sadece Kürdistan’da yapılmış olması gerekiyor. Oysa seçim Türkiye genelinde yapıldı ve bir yüzde bulunacaksa bu şekilde bulunmalıdır. Türkiye geneline baktığımızda da artış yüzde 1’e tekabül ediyor.
İşte birinci yalan propaganda burada başlıyor. Bilhassa 7 Haziran seçimlerinden çıkan sonucu şaşkınlıkla izleyenler, referandumla birlikte Kürtlerin ciddi bir dönüş yaptığının sanıyor, çünkü yüzde 10’luk artış çok ciddi bir artıştır ki, AKP’nin yüzde 10’luk bir artışla 7 Haziran’da kaybettiği iktidarı 1 Kasım’da tekrar aldığı tarihtir.
Gelelim 2. hile ve yalana… Mühürsüz zarfların büyük bir çoğunluğunun Kürdistan’da çıktığı tespit edilirse, bu artışın nereden geldiğini anlamak hiç de zor değil aslında. AKP’nin hilebazları öyle bir hile yapmışlar ki mühürsüz oyları kendilerine atıp, Kürtler ve sosyalistler gözünde verilen mücadeleyi küçük düşürecekler ve Erdoğan’ın istediği kadar çözüm ve demokrasiye razı edecekler.
Şunu çok açıklıkla ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, AKP ve Erdoğan’ın söylediğinin aksine “HAYIR” oyu veren Kürt ve sosyalistlerde artış oldu. Esasında CHP’nin de razı olduğu bir oyun var ki, o da “HAYIR” oyunun AKP, MHP küslerinden ve CHP’nin daha çok sandığa gitmesi üzerine kurulmuş. Doğal olarak bu da üçünü de mutlu ediyor. TV’lere çıkan hiçbir analizci-uzman batıda artan oylarda HDP lafını ağzına almadı.
Oysa batıdaki artışlara baktığımızda farklı şeyler görüyoruz. Antalya’da yükselen “HAYIR” oylarına bakarken Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı Kepez’e baktım. Kepez’de 7 Haziran’da HDP’nin oyu 2 bin artmıştı. Oysa şimdi baktığımızda “HAYIR” oyları 30 binden fazla artmış. Yani AKP’ye oy veren Kürt oylarında AKP açısından ciddi bir düşüş gözüküyor. AKP’ye oy veren Kürtlerin oylarının bir sonraki seçimlerde CHP’ye kayma olasılığı yok gibi bişey. Doğal olarak bu oyların büyük bir kısmı HDP’ye kaymış durumda.
Buna benzer şekilde İstanbul Ümraniye, Arnavutköy ve Ataşehir gibi yerlerde de ciddi bir oy kaybı yaşıyor AKP ve MHP toplamı. İzmir’e de baktım ve ilk aklıma gelen Narlıdere oldu. Narlıdere’de de ciddi bir oy kaybı var ve hepsi “HAYIR”a yönelmiş durumda.
İşte hem devletin, hem CHP’nin görmek istemediği bu artış bir sonraki seçimlerde HDP’nin Kürt ve sosyalist oylarını ciddi bir şekilde arttıracak. Şu an bir seçim yapılsa HDP’nin seçime başlangıç oyu yüzde 15’ten başlar gibi geliyor bana.
Birileri bunu sadece diktatörlük için hazırlanmış Erdoğan’ın yarım anayasası yüzünden görebilir, ancak son aylarda yaşanan vahşet ve katliam esasında AKP’nin sonunu getirdi gibi. Batıda yaşayan Kürt halkının bununla ilgilenmeyeceği sanıldı, oysa o halkın büyük bir çoğunluğu 90’larda aynı vahşet sonrası batıya göç etmişti ve şimdi yaşananlar, o zaman kendi yaşadıklarının 10 misliydi.
Dediğim gibi, Kürt oyları arttı, hem de bütün Türkiye’de arttı ve AKP buna çok ama çok kızıyor.
