“Emperyalizme ve Faşizme Karşı; Ayağa Kalk, Geleceği Kazan” Kampanyası Kitlelerle Buluşarak Devam Ediyor

HABER MERKEZİ|22.10.2024| ATİK, Nisan’da gerçekleştirdiği 27. kongre perspektifi doğrultusunda dünyada giderek olgunlaşan savaş tehlikesi, gelişen ırkçılık, iç faşistleşme ve bunların yaratacağı sonuçlara ilişkin bir kampanya yürütmeyi kararlaştırmıştı. Kampanyada son dönemlerde daha sık dile getirilen, emperyalist sistemin krizleri aşmanın bir yolu olarak başvurduğu savaş olgusu bu kampanyanın dikkat çekeceği yönlerden birisi olacaktır.

AB ülkelerinde gözle görülür bir şekilde artan ırkçı politikalar, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ayyuka çıkmış oldu. Derinleşen mali kriz ve dünyanın birçok bölgesine yayılan çelişkiler ve bunların sonucu olarak ortaya çıkan bölgesel savaş ve işgaller dünya halklarını tehdit etmeye devam ediyor. Faşist İsrail devletinin Filistin’e yönelik soykırımı, Lübnan’a saldırısı ve burada iki bini aşan sivilin katledilmesiyle devam etmektedir. Bu saldırganlık histerisi içinde, emperyalist ülkelerin silahlanma ve savaş araçlarını üretme kapasiteleri de dizginsiz bir şekilde devam ediyor. AB’li devletler birbiri ardı sıra devasa askeri bütçeler açıklamaktalar.

Göçmenler bu süreçte ırkçı ve ayrımcı bir saldırı politikasının hedefindedirler. Emperyalist-Kapitalist ülkelerde ortaya çıkan krizlerin sebebi olarak gösterilerek, yerli işçi sınıfı ve halkın göçmenlere bakışını manipüle etmeye çalışmaktadırlar.

Son gelişmeler bizlere, ırkçı politikaların artarak süreceğini göstermektedir. Almanya’da AfD, Fransa’da RN, Hollanda’da PVV, Avusturya’da FPÖ gibi ırkçı partiler, AB ülkelerinin bütünün de güç kazanmaya devam ediyorlar. Bu da gösteriyor ki Avrupa burjuvazisi yeni süreçte savaş hükümetleri oluşturarak yoluna devam etmektedir.

ATİK, çatısı altında örgütlü olan başta Yeni Kadın ve YDG olmak üzere, tüm federasyon ve ülke komiteleriyle ortaklaşa bir şekilde 1 Eylül’de “Emperyalizme ve Faşizme Karşı; Ayağa Kalk, Geleceği Kazan” kampanyası tüm banları teşhir etmek üzerinden başlatıldı. 1 Eylül Dünya Barış Günü miting ve yürüyüşlerine bir bildiriyle çağrı yapılarak başlatılan kampanya; Türkçe, İngilizce, Fransızca, Flamanca ve Almanca çıkartılan broşür ve afişlerin dağıtımıyla startını verdi. Kampanya 15 Şubat 2025 tarihinde Münih’te ‘NATO Güvenlik Zirvesi’ne karşı yapılacak yürüyüşte sonlandırılacaktır.

Kampanyanın ikinci aşaması olarak; ATİK, Yeni Kadın ve YDG temsilcilerinin katıldığı geniş kitlelerle buluşmak amacıyla alanlarda paneller düzenlenmeye devam edilmektedir. Avrupa’nın birçok merkezinde düzenlenen bu panellerde; dünyada giderek zemini güçlenen emperyalist savaş tehlikesi, Avrupa’da gelişen iş faşistleşme, militarizm ve göçmen düşmanlığı, emperyalist savaş tehlikesi ve kadınlar, Avrupa’da gelişen ırkçılık, militarizm ve gençlik konularında hazırlanan paneller kitleler içinde oldukça ilgi görmektedir. Paneller birçok bölgede gelecek dönem yoğun bir şekilde örgütlenecektir.

Kampanyanın bundan sonrası aşaması panellerle birlikte, kitle eylemleriyle devam edecektir. Şehir merkezlerinde enformasyon masaları açma, kitle gösterileri düzenleme ve düzenlenecek kitle gösterilerinde güçlü katılarak, kampanyayı görsel kılmak ve savaş sanayisinin teşhir etmek için silah üreten fabrikaların önünde mitingler düzenlenerek devam edilecektir.

Ayrıca kampanya çerçevesinde geniş kitlelerin katılacağı ve tartışma yürüteceği dönemsel Webinerler (Online seminer) örgütlenecektir. Bunların tarihleri netleştikçe çağrıları yapılarak kitlelerle paylaşılacaktır. Ayrıca sosyal medya hesaplarında kampanyanın tanıtımına ağırlık verilecektir.

Kampanyanın diğer önemli bir ayağı da YDG önderliğinde gerçekleştirilecek olan, “Gençlik Irkçılığa ve Militarizme Karşı” yürüyüşüdür. Yürüyüş 9 Kasım’da Frankfurt’ta düzenlenecektir. Aynı gün YDG’nin düzenlediği ikinci etkinlik olan, ‘32. Gençlik ve Kültür Sanat Festivali’ de kampanyanın gençlik ayağını oluşturacaktır.

Yeni Kadın, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ de kampanya çerçevesinde ele alacaktır. Emperyalist dünya savaşının kadına yönelik yansıması ve bunun sonucu olarak kadına yönelik şiddetin giderek artması üzerinden Yeni Kadın kendi kampanyasını sürdürecektir.