Home , TÜRKİYE , Direnişler Devam Ediyor! Partizanlar Nöbette!!

Direnişler Devam Ediyor! Partizanlar Nöbette!!

Beşiktaşta_ortalık_gaz_duman_2TÜRKİYE | 04 – 06 – 2013 | Faşist devletin zulmüne karşı direnişler artarak devam ediyor. Gezi Parkının savunmasıya başlayan ve başta İstanbul olmak üzere ülke geneline dalga dalga yayılan direnişler 7. gününü dolduruyor.Devletin azgınca saldırıları karşısında geri adım atmayan halk bedel ödemeye devam ediyor. TC polisinin saldırıları sonrası şuana kadar iki kişinin ölümü kesinleti. Ankara’da ise bir kişinin hayati tehlikesi devam ediyor.

Ajansların ve sosyalist basının ulaştırdığı gelişmeler son dakika itibariyle şöyle…

Dolmabahçe’de nöbet tutan kitleye gaz bombalarıyla saldıran polis, 30 kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Dolmabahçe’de nöbet tutan kitleye polis saldırdı.

Polis, Dolmabahçe İnönü Parkı’nda nöbet tutan kitleyi iki taraftan kuşatarak, gazlarla saldırdı.

Atılan yoğun gazlardan dolayı etkilenen kitle İTÜ Gümüşsuyu Kampüsü içerisine girerek korunmaya çalıştı. Burada kitleyi sıkıştıran polis, 30 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

Polis, saldırısına rağmen barikat başında bekleyiş sürüyor.

Akşam saatlerinde Gümüşsuyu Caddesi’nden Beşiktaş’a inen yol boyunca on binlerle polis arasında başlayan çatışmalar gece 11.00 sularında durulsa da alanda bulunan muhabirlerimizden aldığımız bilgilere göre 01.30 civarında çatışmalar yeniden başladı. Kitle cephanesi biten polisi Dolmabahçe’ye kadar kovaladı.

3 Haziran günü akşam saatlerinden itibaren Taksim’de bekleyenlerin sayısı yüz bini aşmışken, Taksim Meydanı’ndaki festival havası görülmeye değerdi. Her ne kadar aralarında Partizan’ın da bulunduğu birçok sendika, oda, devrimci, ilerici ve yurtsever kurumdan oluşan Taksim Dayanışması’nın İzmir ve Ankara’ya direniş selamı gönderdiği basın açıklamasına destek istenildiği oranda olmasa da, bu durum, alandaki politik havayı mahkum eden bir durum değil!

Partizan çadırı…

Yüzlü, binli gruplar halinde sloganlarla yürüyordu insanlar. “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Her yer Taksim, her yer direni” sloganları ile inliyordu İstiklal Caddesi.

Partizan kitlesi de Meydan’ın tam ortasına bir çadır kurarak hem Taksim’de nöbet tutuyor hem de misafirlerini ağırlıyor. Partizan çadırına ilgi büyük.

Çadır önünde hatıra fotoğrafı çekenden, İbrahim Kaypakkaya’nın 40. Ölümsüzlük yıldönümü pankartını seyredenlere kadar insanlar hem sohbet ediyor hem zaman zaman sloganlar ortak atılıyor.

Çadır aynı zamanda eylem alanı olduğundan Partizan kitlesi burada sürekli ajitasyon da çekiyor. Ankara, İzmir ve bilumum ülkenin tüm bölgelerindeki polis saldırılarını protesto ediyorlar. Bir de sadece yorulanlar için yapılan küçük çadırın üzerinde Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümüne ilişkin resim ve şiar asılmıştı.

Bir ara kitlenin içine nereden geldiği belli olmayan bir gaz bombasının atılması üzerine sloganlarla yanıtlanmasının ardından Partizan çadırı kitlenin merkezi haline geldi. Demirlere vurarak ritm tutan Partizanların sloganlarına aynı anda binler eşlik etti. Bu coşkulu sahne gerçekten görülmeye değerdi.

Polisin gözlerinin yaşardığı an…

Taksim Meydan’da hava böyleyken rüzgarın Beşiktaş tarafından getirdiği hava gaz kokuyordu. Biz de yönümüzü Gümüşsuyu’na çevirdik.

Henüz AKM’nin önünden Gümüşsuyu Caddesi’ne girdiğimiz ilk andan itibaren her 100 metrede bir kurulan barikatlar festival havasından çatışma alanına bir anda döndürüverdi ortamı.

Sökülen kaldırım taşları, taş vazolar, ev eşyaları, polis bariyerleri, buzdolabı vs. ile kurulan her bir barikatın ardında binlerce insan vardı.

5. barikatı geçmiştik ki, çevik kuvvet tüm “kuvvetiyle” ellerinde sadece taş olan kitleye saldırdı. Ardı ardına 40-50 gaz bombası atan polise gökyüzünden ses bombaları ve ne olduğunu çok anlayamadığımız bir gazla helikopter de eşlik etti.

Bu sırada çok sayıda yaralı İTÜ Taşkışla içerisine taşınarak, burası revir haline getirildi. Doktorlar ve asistanlar en hızlı şekilde yaralananlara müdahale etmeye çalışıyorlardı. Bu hengame içerisinde polis “dinlenmek” için geri çekildi.

Barikatların ardından öne çıkmaya çalışan bir “Mustafa Kemal’in askeri”, barikatın ardından polislere ajitasyon çekmeye çalıştı. “Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Bizim derdimiz sizinle değil, biz sadece Tayyip’in gitmesini istiyoruz” diyen “Mustafa Kemal’in askeri”nden polisler çok etkilenmiş olacak ki ardı ardına havaya onlarca gaz bombası sıktılar! Gözleri yaşardı adeta!

Önce “geçin” dedi, sonra saldırdı

Çatışmalar Gümüşsuyu Caddesi’nde yoğunlaşırken, Kabataş’ta bir araya gelen bine yakın kitle Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Polis kitlenin geçişine izin vereceğini açıkladı, ancak tam kitle geçişi sırasında ortalığı gaza boğdu. Kitle burada da barikatlar kurarak direnişe ve tekrar yürüyüşe geçti. Bir süre sonra saat 20.00 civarında başlayan çatışma 23.30 sularında sona erdi.

Kitle polisi sahile kadar kovaladı

Aradan birkaç saat geçmişti ki, polis 01.30 sularında Gümüşsuyu’ndaki kitleye polis bir kez daha saldırıya geçti. Polis o kadar gaz kullandı ki bir süre sonra cephaneliği tükendi. Bunu fark eden kitle polisi Dolmabahçe sahiline kadar kovalayarak, burada sıkıştırdı.

Bir süre sonra cephanesini yenileyen polis, kovalanmanın hıncıyla kitleye daha fazla saldırdı. Ortalık gaz-duman oldu. Bu sırada İTÜ binası üzerine çıkan bir kişi gazdan kaçarken boşluğa düşerek yaralanırken, çok sayıda kişinin de hem gazdan hem de gaz bombası kapsülü isabet ederek yaralandı.

ANKARA

Ankara’da 4 gündür yoğun bir biçimde süren ve polisin aşırı, sert bir biçimdeki şiddetiyle müdahale ettiği Taksim Gezi Parkı protestolarındaki detaylar tüyler ürpertiyor. Gaz bombalarının yoğun bir şekilde kullanımıyla kent merkezinde adeta gaz cumhuriyeti kuran polis, aşırı şiddet ile gösterici olsun ya da olmasın önüne geleni yaralayıp, darp edip, gözaltına almaktan geri durmuyor.

Taksim Gezi Parkı protestolarının aralıksız bir biçimde geceli gündüzlü sürdüğü 4. gününde de Kızılay’da çatışmalar hızından bir şey kaybetmeksizin sürdü. Yüzlerce kişinin polisin orantısız bir biçimde kullandığı şiddetten hayati tehlikelerin yaşanmasına varana kadar çeşitli biçimde yaralanırken, yüzlerce kişi de toplumun ve kamuoyunun gözleri önünde bu şekilde gözaltına alındı.

Başından ateşli silaha bağlı yaralanma sonucunda tıbbi olarak müdahale yapılamayan ağır yaralı Ethem Sarısülük’ün hayati tehlikesi ise halen sürüyor. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayata tutunmaya çalışan Sarısülük’ün “beyin ölümü gerçekleşti” şeklindeki haberler ise teyit edilebilmiş değil. Aynı zamanda İHD üyesi olan Sarısülük’ün kaldığı hastanede iki gündür bekleyenler aile ve yakınlarının dışında İHD Ankara Şube yöneticileri de yer alıyor.

Beyin Ölümü Gerçekleşti’ Haberi Teyit Edilmiş Değil

İHD Ankara Şube Yöneticisi Cengiz Mendillioğlu, Sarısülük hakkında çıkan haberlerin henüz doğrulanmadığını belirterek, “Bizler burada bekliyoruz. Ancak doktorlardan edindiğimiz bilgiler beyin ölümünün gerçekleştiği yönünde değil. Teyit edilmiş bir durum söz konusu değil. Bu haberler sosyal medyada yazılıp çizilenler sonucudur. Oysa ki burada bu işin özneleri var. Yani teyit edilmeden bir bilgi bu şekilde nasıl ele alınır bilmiyoruz?” dedi.

Bugün yaşananların dışında İHD, SES ve TTB’nin verilerine göre 15’i ağır olmak üzere 429 yaralının bulunduğu Ankara’daki protesto gösterilerinde dikkat çeken anekdotlar:

– Polis, protestolar başladığından beri yoğun bir biçimde gaz bombası ve portakal gazı kullanıyor.

– Önceki gün Kızılay AVM’de gözaltına alınan yüzlerce kişiden birçoğu ise protesto eylemiyle ilgisi olmayanlardan oluşuyor. Ancak polisin orantısız ve aşırı şiddetinden nasibini alan yüzlerce insan, katılmadıkları gösteride yer alan “eylemci” hesabı yaka paça gözaltına alındı.

– Hızını alamayan polis, cadde ya da sokakta yürüyen birkaç kişiyi yan yana görür görmez gaz bombası kullanıyor.

– İHD’nin verilerine göre 700’ü aşkın gözaltı var. Bu gözaltılar kayıt altına alınanları kapsıyor sadece.

– Metronun tüm girişlerinin kapatıldığı Kızılay’daki Güvenpark ve hemen yanındaki Başbakanlık binasında çevik kuvvet ve sivil polislerce adeta etten duvar örülmüş durumda.

– Kimi esnafın kapılarını açmadığı Kızılay’ın 360 derece çeperindeki yaklaşık bir kilometrelik alandan oluşan alan tamamen yoğun biçimde kullanılan gaz bombalarının etkisi altında. Kızılay’a uğrayan herkes etkilendikleri gaz nedeniyle yüzlerine maske takmak zorunda kalıyor.

– Gün boyu bir yandan çatışmalar sürerken öte yandan toplu ulaşım araçları polislerce durdurularak tek tek aramalar yapılarak, gözaltıların gerçekleştiği öğrenildi.

– Gün içerisindeki kitleyle polisin çatışması şeklinde süren protesto gösterileri, akşamları araçların uzun siren ve korna sesleri, Dikmen, Tuzluçayır, Abidinpaşa gibi semtlerde bir araya gelen kadın, çocuk ve gençlerden oluşan kalabalık gruplar, tencere tavalarla protestolara katılıyor.

– Günlerdir Kızılay semalarında gaz bulutlarının arasından helikopterle de takip yapılıyor.

– Başta çatışma alanı Kızılay Meydanı olmak üzere birçok yerdeki otobüs durakları, metro girişleri, yol kenarlarındaki direklere, işyerlerine yazılan “Tayyip istifa”, “Katil polis”, “Hain Tayyip”, “Polis olacağına git simit sat onurunla yaşa”, “Taksim’e gider” ve “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganlar dikkat çekiyor.

– İHD’li avukatların verdikleri bilgiye göre, gözaltına alınanların götürüldüğü Emniyet Müdürlüğü Spor Salonu girişinde kurulan masalarda standart işlem dışında bir şey yapılmıyor.

– Yine İHD kaynaklı bir başka detay ise Cumhuriyet Başsavcılığı’nın polislere “Arşiv kaydı bulunmayanların serbest bırakılması” bağlamında talimat verdiği yönünde. Buna göre polisin, gözaltına alınan yüzlerce kişiden emniyette dosyası bulunmayanları serbest bırakacağı, herhangi bir dosyası olanların ise gözaltı işlemine devam edileceği biçiminde gelişeceği bildirildi.

– 4 gündür Kızılay ve çevresinde hayatı felce uğratan protesto gösterilerinde polisin kullandığı gazlar çığırından çıkmış durumda. Gösteriye katılanlar, polisin direkt hedef gözeterek insanların kafaları hizasında bu gaz bombalarını ateşlediklerini belirtti.

– Polisler, ambulanslarla gaz bombaları taşıdığı alanda akrep denilen araçlarla bu gaz bombalarını ambulanslardan alarak çatışma alanına getiriyor.

AMED

Gezi Parkı’nda ağaçların kesilerek AVM yapılmasına karşı 6 gündür direnişte olan halka yönelik polis şiddetine karşı Amed’den “Hükümet istifa” sesleri yükseldi. Taksim’de yaşananların sadece kentsel dönüşüm çalışmaları olmadığını, halkların AKP zulmüne karşı bir isyanı olduğunu söyleyen ESP Genel Başkan Yardımcısı Ok, “Taksim Tahrir Meydanı’na dönmüştür” dedi.

HDK, PSKAD, KESK, DİSK ve bağlı sendikalar ile Türk-İş 7.bölge Gezi Parkı’nın yıkımına karşı direnişe geçen halka yönelik polis şiddetini Sanat Sokağı’ndan AZC Plaza önüne gerçekleştirdiği yürüyüş ve oturma eylemi ile protesto etti.

“Her yer Taksim her yer direniş. Devlet terörüne son” yazılı pankartın açıldığı yürüyüşte, “Barışa evet diktaya hayır”, “Taksim goristan ji bo faşistan”, “Amed isyandır Taksim’e selamdır”, “Hükümet istifa” yazılı dövizler taşındı. TKP’nin de destek verdiği ve sık sık “Amed’den Taksim’e isyandayız”, “AKP’ye teslim olmayacağız”, “AKP istifa” sloganları atan kitle AZC Plaza önünde yarım saatlik oturma eylemi yaptı.

Oturma eylemi sırasında yapılan konuşmalarda, meselenin Taksim’de iki üç ağacın kesilmesi değil AKP zulmüne karşı isyan olduğu vurgulandı. AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana “Tek dil, tek millet, tek bayrak” ifadeleriyle teklediği kaydedildi.

HDK Amed sözcüsü Mehmet Aslanoğlu yaptığı konuşmada, “Türkiye’de bir haftadır halklar AKP diktatörlüğüne karşı direnişte, isyanda” dedi. Aslanoğlu, Gezi Parkı direnişlerine polisin şiddetli müdahalesi sonucu Antalya HDK bileşenlerinden Mehmet Ayvalıtaş’ın yaşamını yitirdiğini Ankara’da ise OSTİM işçisi Ethem Sarısülük’ün ağır yaralandığını ve durumunun ciddiyetini koruduğunu hatırlattı.

KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Karaaslan ise Türkiye’deki toplumsal muhalefet hareketlenmelerinde geri adım atmadıklarını ve atmayacaklarını belirttiği konuşmasında, yaşanan faili meçhulleri ve zorunlu göçleri hatırlattı. KESK’in eylemsellik sürecine ilişkin bilgi veren Karaaslan, toplumun her kesiminin bu eylemsellikleri desteklemesi için çağrıda bulundu. Karaaslan, “AKP tüm sosyal alanlara saldırdığı gibi işyerlerimize de saldırarak özelleştiriyor. Kazanım tüm toplumun kazanımı olacaktır, sadece bir kesimin değil. “Biz AKP’yi Roboski’den Reyhanlı’dan tanıyoruz. TEKEL’in özelleştirilmesinden tanıyoruz. Ve AKP’ye güvenmiyoruz” diyen Karaaslan, toplumsal muhalefetin sesini yükseltmesinin çözüm sürecine de katkı sunacağını söyledi.

‘TAKSİM TAHRİR MEYDANI’NA DÖNMÜŞTÜR’

ESP Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok, “Taksim’i gaza boğanlar, Türkiye’nin 60 kentini Nazi Kampı’na çevirenler barışı getiremezler. Barışı biz işçi ve emekçiler getireceğiz” diyerek Gezi Parkı için direniş gösteren halkı selamladı. Taksim’de yaşananların sadece kentsel dönüşüm çalışmaları olmadığını, halkların AKP zulmüne karşı bir isyanı olduğunu söyleyen Ok, “Taksim Tahrir Meydanı’na dönmüştür” dedi.

AKP Hükümeti’ne halkların taleplerinin derhal kabul edilmesi için seslenen Ok, “Türkiye’nin kentlerini gaza boğarak bu ülkeye barış getiremezsiniz” dedi. KESK’in 5 Haziran’da gerçekleştireceği grevi desteklediklerini belirtti.

Kitle adına açıklamada bulunan Genel İş Sendikası Amed Şube Başkanı Mehmet Salih Doğrul, “Türkiye ve Kürdistan’da emeğimize, yaşamımıza, doğamıza dokundurtmayacağız” dediği konuşmasında, “Türkiye tarihinde bu direnişle oluşan kırılma noktası şunu göstermiştir; halkın yaşamın etkileyen hiçbir konuda halka rağmen adım atamazsınız, atamayacaksınız. Baskılarınız, yasaklarınız, şiddetinizle halka boyun eğdiremezsiniz. Tüm Türkiye’nin meydanlarından yükselen ortak ses ‘hükümet istifa’ olmuştur. Bu sesi büyüteceğiz, bu haykırışın anlamı açıktır” diye kaydetti.

“Gezi Park’ı park olarak kalacaktır. Ne Taksim’de ne Topçu Kışlası’nda ne de tüm doğa ve yaşam alanlarımızda talana izin vermeyeceğiz” diyerek eleceklerine sahip çıkmak için direnişlerini sürdüreceklerini belirten Doğrul taleplerini şöyle sıraladı: “Gezi Parkı’ndan başlayarak halkın demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma eylemi veren, bu emri uygulatan, yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan sorumlular, başta İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, Emniyet Genel Müdürü olmak üzere derhal istifa etmelidir.

Gaz bombası kullanımı yasaklanmalıdır.

Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, haklarında herhangi bir soruşturma açılmamalıdır.

Taksim başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve eylem yasaklarına son verilmelidir.”

Açıklamanın ardından KESK ve bağlı sendikalarının yarınki eylem programı duyurularak eyleme çağrıda bulunuldu.

DERSİM

Dersim’de dün gece yaşanan şiddetli çatışmaların ardından bugün de halk eylemlere devam ediyor. Bu akşam Sanat Sokağı’nda buluşarak AKP binasına yürüyen aralarında devrimci demokratik kurumların da bulunduğu binler  Her yer Taksim, her yer direniş“ ve „Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz“ sloganlarıyla AKP binasını kuşattı.  Polisin azgınca tayzikli su ve yoğun gaz bombalarıyla saldırısına halk taşlarla karşılık veriyor. Son gelen bilgilere göre çatışmalar devam ediyor.

ARTVİN

Hopa halkı, horon ve halaylarla Taksim direnişini selamladı. Hopa halkı Sundura Mahallesi’nden Metin Lokumcu Meydanı’na yürüdü.

Kitle „Faşizme karşı omuz omuza“ pankartını açtı, yürüyüş yaptı. Konuşmalar yapan eylemciler, halkı, Taksim direnişini selamlamaya davet etti. Eylemde AKP hükümeti istifaya çağırıldı.

Kitle buradan Orta Hopa’dan gelen Eğitim-Sen, Gençlik Muhalefeti ve Anarşistler’in olduğu kitle buluşmak üzere Hopa Metin Lokumcu Meydraanı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında ESP üyeleri, „Hükümet istifa“, „Faşizmi yeneceğiz“, „Katil devlet“, „Kahrolsun faşizm“ yazılamaları yaptı. Kitle, meydanda horon ve halaylarla Taksim direnişini selamladı. Eylem saat 24.00’ye kadar sürdü.

ESKİŞEHİR

Eskişehir Polis’i ilk gün sergilenen direnişle birlikte Espark Üniversite’si Mahallesi’ne müdahalede bulunmazken bu alan MHP, CHP, TGB ve İP tabanının ve alkol alanların „şenlik“ alanına döndü.

Yunus Emre Caddesi AKP önü ise direnlerin adresiydi. Sayıları burada binleri bulan kitle barikatları ateşe vererek saat  21.00 gösterdikleri direnişi Polis’in tüm saldırılarına rağmen saat 03.00 kadar direnişini gösterdi.

Cadde’nin sonunda ilk yardım ve revirlerin bulunduğu sahada ara sokaklarda sivillerin pusuları yer almış durumda. 200 aşkın kişinin gözaltına alınmasına ve aralarında YDG okurlarında olduğu pek çok yaralı olmasına rağmen direniş sürüyor. AKP önünde ve Balar’da “Katil Polis, Katil İktidarYDG ve Partizan yazılamaları yapıldı.

İZMİR

Polis kitleyi denize sürüklemeye çalıştı

Burada toplanan halk, zaten daha önceden süren gerginlik ve ara ara müdahalelerle sürdürdüğü çatışmalar; devrimci kurumların da katılımıyla şiddetlendi. İçlerinde ESP, Partizan, DHF’nin de olduğu kitle Gazi İlkokulu’nun üst sokağında barikatlar kurarak uzun süre çatışmaları sürdürdü.

Burada süren çatışmalar sırasında; “TKP/ML” yazılamalarını yapıldığı; yine birçok yere “TKP/ML“ ve “TİKKO” imzalarının atıldığı görüldü. Birkaç saat süren direnişin ardından ise; saat 23.00 sularında polis ara sokaklardan ve Montrö Meydanı’ndan saldırıya geçti. Buradan Gündoğdu Meydanına çekilen kitle Cumhuriyet Meydanı-Konak istikametine doğru yürüyüşe geçti.

Polisin hedef gözeterek gaz bombaları attığı çatışmalar sırasında plastik mermi de kullanıldı. Gündoğdu ve Cumhuriyet meydanları arasındaki bölgede kitleyi deniz kıyısı ile köşeye sıkıştıran polis; burada kitle üzerine gaz bombaları atarak ve TOMA’lar ile saldırarak denize itti. Burada denize düşen insanlar olduğu görüldü.

Buradaki dağınıklık sırasında yoğun gözaltılar yapan polis geri çekilen kitleyi de takip ederek ve ara sokaklarda barikat kurarak saldırdı. Ara sokaklarda kıstırdığı kitleye işkence ederek ve şiddet uygulayarak saldıran polis buralardaki çatışmalarda da gaz bombaları, biber ve portakal gazları ve ses bombaları kullandı.

300’den fazla gözaltı var

Gece geç saatlere kadar süren çatışmalarda yaklaşık 300’den fazla gözaltı yapan polis araçlarda da küfür ve hakaretlerle ve yine darp ederek saldırılarını sürdürdü. Kitle geri çekilirken evlere ve hastanelere sığındı. Kapısını açan birçok ev ve hastanedeki kitleye de; gün boyu polisin yanında ve adeta polisle kol kola hareket eden AKP’li gençlik kolları sokak aralarında ev ve hastanelere sığınanlara saldırıda bulundu. 3 ESP’li, 5 Partizan okurunun da gözaltına alındığı gece boyunca süren saldırılarda onlarca kişi de yaralandı.  Çatışmalardan hıncını alamayan kolluk güçleri yol üzerinde oturanlara azgında saldırdı.

GEMLİK

Taksim Gezi Parkı’nda günlerdir süren baskı ve saldırılara karşı direnenlere ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Bursa Gemlik’te Partizan‚ın da bileşeni olduğu Gemlik Taksim’le Dayanışma İnisiyatifi 2 Haziran günü akşam saat 18:00’de çarşı merkezinde bulunan CuiS AVM önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Kitle adına okunan açıklamada „Taksim’de yaşanan saldırıların Gemlik kamuoyu tarafından kınandığı polisin halka karşı tonlarca gaz kullanarak yapılan bu pervasız saldırının biz gemlik halkı olarak karşısında olduğumuzu Türkiye ve dünya kamuoyuna duyuruyoruz. Tepkimiz her türlü ırkçı ve ayrımcılığa karşı ve doğa üzerinde oynanan kirli oyunların tarafı olmadığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz” denildi.

(Ajanslar)